Kendimizi Akıntıya Bırakacağız

Veri ve bilgi akışında ilginç bir kırılma oldu. Uzun süredir yorumcuları ve oyuncuları peşinden koşturan olumsuz bilgiler birden ortadan kalktı. Sanki takılacak önemli bir şey kalmadı. Bu gibi durumlarda aktörler ya kendilerini akıntıya bırakıyorlar ya da peşinden koşacakları yeni durumlar yaratmaya çalışıyorlar.

Kırılmadan kastım büyük tedirginlik yaratan, risk algısını tavana vurduran  iki uluslararası  olayın neredeyse eş anlı olarak çözülmesi. Bu iki olayın olumlu bir sonuca ulaşmasıyla birlikte uluslararası arenada dolaşan veri ve bilgi akışının niteliği değişti, görece olumlu yöne döndü.

Özelde Yunanistan’da daha genel planda ise Avrupa Birliğinde gözlenen ekonomik zafiyet bu olaylardan birisiydi. İkinci olay da ABD’de borç limitinin yükseltilmesine ilişkin siyasal çekişmenin sürüp gitmesiydi. Bu iki olay daha  düne kadar  aktörleri ve piyasaları adeta susta durdurdu. Bu süreçte  iki dev blokun çöküşünden başlayıp yeni bir küresel krize kadar yayılan yelpazede dünya kadar olumsuz senaryo üretildi.

Olumsuz  senaryo üretimi her zaman ve her yerde benzer sonuçlar verir.  Olumsuzluklar  peş peşe sıralanınca beklentiler bozulur, ufuk kararır. Bu defa da böyle oldu. Aktörler bu kadar korku üretiminin hakkını verdiler, alt üst oldular.  Hep beraber “batma noktası” na geldiğimize hükmettik neredeyse.

*                   *                   *

Önce Yunanistan olayı çözüldü. Başından beri  bu sorunun çözülmeme  şansı yok ama bir bilek güreşi yapılmadan da çözülemeyecek diye düşünüyordum. Çözümsüzlüğün maliyeti çok yüksekti. Ama çözümün de bir maliyeti vardı. Olayın başından beri çözüm maliyetinin nasıl paylaşılacağı konusunda bilek güreşi yapıldı. İlk halkada IMF’nin  maliyetin bir kısmını üstlenmesi sağlandı. İkinci halkada özel kesim de maliyetin bir kısmını ödemeye ikna edildi. Sorun aşıldı. Bundan böyle belki irili ufaklı serpintiler olur ama Avrupa konusu artık küresel bir çöküş senaryosuna malzeme olmaz diye düşünüyorum.

Yunanistan olayının hemen arkasından ABD’deki borç limiti sorunu da çözüldü. Bu arenada bilek güreşi çok daha açık  ve sert biçimde yapıldı. ABD’de neredeyse rutin hale gelmiş olan limit yükseltme işi bu defa muhalefet tarafından bilerek ve isteyerek yokuşa sürüldü. Bu sorunun da  çözülmeme şansı yoktu. Çözümsüzlük halinde ABD temerrüde düşecek, borçlarını ödeyemeyecek, kredi notu kırılacak, ortalık kararacak ve ABD yeniden derin bir krize sürüklenecekti.  Risk çok büyüktü. Kimsenin öyle etrafına sırıtarak bakıp,  ABD battı diyebilme lüksü yoktu. ABD batarsa su üstünde kalan olmayacaktı. Avrupa riski bunun yanında çocuk oyuncağı gibi kalıyordu. ABD’nin tükenişi dünya düzeninin değişeceği anlamına geliyordu. Dolayısıyla maliyeti ne olursa olsun sorunu çözmek daha avantajlıydı.

Ama, neme lazım iyi çekiştiler doğrusu. Büyük riske rağmen bilek güreşi son ana kadar sürdürüldü. Muhalif Cumhuriyetçiler Obama’nın itibarını ayaklar altına sermek için her türlü manasızlığı yaptı. Başkan Obama da karizma çizilmesin diye uğraştı. Uzlaşı bulundu. Sorun çözüldü. Artık bu konudan da bir büyük çöküş senaryosu üremez. Bir kaç haftaya kalmaz sorunu unuturuz bile.

*                   *                   *

Son aylarda dünyayı diken üzerinde tutan uluslararası sorunların çözülmüş olması  kuşkusuz iyimserlik yarattı, beklentileri düzeltti, ufku aydınlattı. Bundan şikayet edecek halimiz yok tabii. Ama bazılarımız da işsiz kaldık galiba.  Örneğin sorunların çözülmesi piyasa oyucularına  peşinden koşacakları, pozisyon alıp bozacakları önemli bir konu bırakmadı. Bunlar şimdi piyasalarda salınıp duracaklar. Spekülatörler de işsiz kaldı çünkü “bütün spekülatörler birleşin, büyük oyun kuruluyor” demek imkanı ortadan kalktı. Bunlar da şimdi elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi etrafa bakınıp, alelade konulardan spekülasyon üretmeye çabalayacaklar.

Bence esas işsiz kalan bizim gibi yorumcular oldu. Avrupa ve Amerikadaki bitmez tükenmez gerilimler yorumculara hergün malzeme veriyordu. Şimdi bu malzeme tükendi. Ufukta böyle bir malzeme deposu daha yok. Yerl konuların da bu kadar lezzeti yok. Ne yazıp çizecek bu yorumcular? Resmen işsiz kaldık anlayacağınız.

Sanırım bir süre herkes kendisini akıntıya bırakıp, salınacak. Gürültü patırtı azalacak.  Hep beraber rahatlayacağız.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir