Korku ve Sıkıntı Arasında Salınmak

Paul Krugman geçen sonbaharda yazdığı bir yazıda Euro krizinin korkutucu ve sıkıcı olduğunu yazdı. Bu doğru bir görüş. Zaten gelişen olaylar da bunu  önemli ölçüde doğruluyor.  Arada bir  korku dozunu düşürecek girişimler yapılıyor. Yunanistan-Euro ikilisinin  meseleleri sıkıcı bir hale geliyor. Korku geri geldiğinde de işin heyecan dozu yükseliyor. Avrupa korku ile sıkıcılık arasında salınıp duruyor anlayacağınız
Dikkat ettiyseniz Yunanistan’ın içinde debelendiği sorunlar yumağı doğrudan Euro’nun   geleceği ile ilişkilendiriliyor. Bu ikili  bıktırıcı bir tekrarla gündemdeki yerini koruyor. Olası bir krize ilişkin aynı senaryo tekrar tekrar önümüze konuluyor. Yüreklerin ağza gelmesiyle sıkıntının girdabında boğulma arasında biz de sürekli salınıyoruz.
*                  *                    *
Şöyle bir olay akış özeti verilebilir.  Küresel krizle birlikte Yunanistan’ın gırtlağına kadar borca ve soruna batmış olduğu ortaya çıktı. Kendisi de sorunlu olan Avrupa Birliği ilk hamlede derde deva olamadı. Ortaklar, özellikle de baş aktör, ülkenin alışık olduğu biçimde,  açıktan yardım sağlamaya pek istekli olmadı. Yıllar boyu bu tür fon akışıyla hareket etmeye alışık olan Yunanistan en sorunlu zamanında neredeyse terk edilecek hale geldi. Sorunlar daha da ağırlaştı. Bu koşullarda ülkenin, tek başına, işin üstesinden gelmesi olanaksızdı. Olmadı da zaten. Çaresizlik görüntüsü ortalığı kapladı. Bu izlenim doğunca faizler fırladı. Finansal varlık fiyatları çöktü. Zaten duraklayan ekonomide dibe gidiş hızlandı. Ağır doz gelir ve refah kayıpları çıktı ortaya. Borçların ödenmesi iyice olanaksız hale geldi
Yunanistan tek başına bir ülke değil. Hiç de gevşek olmayan bir ekonomik ve parasal birlik dokusu çerçevesinde  öteki Avrupa ülkeleri ile bağlantılı. Bu koşullarda ülkede başlayan ve kontrolden çıkan sorun kümesinin ortaklara, dolayısıyla Birliğe  bulaşması olasılığı çok yüksekti. Sorunun bulaşacağı beklentisi yayılmaya başladı. Korku herkesi esir aldı.
Korku sinirleri gererken dirençleri düşürdü, ortakları yumuşattı. Yunan sorununa gönülsüz de olsa müdahale edildi. Yardım süreci başlatıldı.  Borçlar traş edildi. Kalanın vadesi uzatıldı. Doğrudan yardım devreye sokuldu.  Fon katkısı yapıldı. Desteğin süreceği, Yunanistan’ın arakasında durulacağı  yönünde beyanlar oldu. Ortalık yatıştırıldı. Korku dozu düşürüldü.
Korku azalınca Yunanistan macerasının cazibesi de azaldı. Gündemi sürekli işgal eden Yunan meselesi sıkıcı olmaya başladı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir