Mehmet Uğur Civelek’in bugünkü yazısı
Küresel gündemin farklılaştığı ve piyasaların fiyatlayamadığı için görmezden geldiği konulara doğru kaydığı bir haftayı geride bıraktık. Çaresizlik ve çözümsüzlük nedeniyle bazı konular rafa kaldırılırken, benzer kaderi yaşadığı için gündemden düşmüş konular ön plana çıkarılıyor. Bazı kesimler gündem olmaktan uzaklaştığı için kısmen rahatlıyor, fakat bu kez de başka kesimler geriliyor. Kafa karıştırma amaçlı zorlamalar, günü ve görüntüyü kurtarmak için kullanılıyor.
Küresel ölçekte korumacılığın ve jeopolitik risklerin yeniden ön plana çıkarılması, beklentiler açısından hoş bir durum değil; fakat kendi açmazlarında çırpınan piyasalar açısından cankurtaran işlevi görüyor. ABD’nin çelik ve alüminyum konusundaki korumacı tasarımları ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkan Suriye’ye ilişkin insani yardım gerekçeli bir aylık ateşkes kararı, dikkatleri piyasalardaki kırılganlıktan uzaklaştırdı. İçeride ise olası bir erken seçime ilişkin hazırlıkların hızlandığı yönündeki beklentiler güçlendi.