Türkiye, dünyanın en sağlam ekonomilerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Öyle ki, tüm dünya krizden kavrulurken biz teğetten başlayan bir süreçte ‘değmedi ki değmedi ki’ noktasına doğru ilerliyoruz.
Bu arada müjdeler olsun açlık sınırı 873 TL oldu. Çoğu insan bu parayı dahi kazanamadığına göre açlık sınırı ile ilgili bir derdimiz olmasa gerek. Bizler o kadar şanslı insanlarız ki, halen dünyadan borç bulabiliyoruz. Evet belki biraz pahalı ama olsun, kış olunca karıncanın elindekileri gasp ederek, varlığımızı sürdürebiliriz.
Şimdi diyeceksiniz ki karınca mahkemeye giderse ne olur? Hemen yanıtını vereyim eskiden 2-1 olurdu, şimdi 3-0 olur. Yani sonuçta haklı çıkmamız garanti olduktan sonra neden elindekini almayalım ki?
Peki vicdan diyeceksiniz… O tatile çıktı. Dönünce onun da icabına bakarız. Zaten o dönene kadar ABD İslâmı’nı ülkeye yerleştirebilirsek, hiçbir problem kalmaz. Kıymeti kendinden menkul birileri çıkar ve ‘aman canım karınca da ihtiyacından fazlasını tasarruf etmiş’ fetvasını verir, durumu kurtarırız.
Haberiniz var mı, yılsonunda cari açığımız 70 milyar doları vuracak. Şüphesiz iyimser tahminlerle… Eğer gerçekten daha çok tüketebilirsek ekonomik büyüklüğümüzü daha da artırabiliriz. Para sorun değil. Zaten bankalar ‘kredi kartınız hazır’ diyerek telefon edip ya da mesaj yoluyla bize nasıl tüketeceğimizi söylüyorlar.
Bu arada bazı felaket tellalları ülkede bombaların patlamasından üzüntü duyuyor, bunu da kamuoyuna endişeli bir biçimde aktarıyorlar. Neden bardağa boş tarafından bakıyorsunuz? Bu gelişmeler gübre üretiminin arttığını göstermez mi? Hani ülkede hayvancılık ölmüştü?
Bakın dünya krize giriyor, altın ve döviz yükseliyor. Bunlar büyük spekülatörlerin oyunları. Ağustosta göreceksiniz borç ödemesi olduğu için bilhassa dolar düşecek. O dönemde borsa da en üst seviyelerde olursa şaşırmayın. Gerçi birileri yüksek seviyede borsadan çıkıp, ucuz seviyeden dolar alıp tüyecek ama olsun. Siz altına yatırım yapın. Ekim kasım gibi çakılınca ne olduğunu anlarsınız.
Dua edin de IMF Almanya ve Avusturya’nın altınlarını hemen elinden çıkarmasın ki, birkaç ay daha mutluluğumuzu yaşayabilelim. Yakında İsrail de bizden özür dileyecek. Hoş neden özür diliyor anlamıyorum.
Kurgulanmış bir oyun da olsa Komor bandıralı bir gemiye saldırdılar, ama bizden özür diliyorlar. Komor’un ise sesi çıkmıyor. Görüyor musunuz ne kadar büyük bir devlet olduk. Başkasının gemisine saldırıp, bizden özür diliyorlar. Bunların hepsi mevcut iktidarın sayesinde…
Artık uçak da üreteceğiz. F 35… Hoş Paris’teki Savunma Fuarı’nda firma yetkilisi eski modelin hükmünün kalmadığını, yeni modelle birçok avantajlar sunulduğunu, eski modeli ise dünyada tek bir ülkeye satmayı başardıklarını açıkladı. Ama olsun. Ne olacak bedeli 14 milyar dolar… Öderiz olur, biter. 4 milyar dolara mal olacak ve sanal sınırları çizmekten başka hiçbir işe yaramayacak Çoruh Enerji Planı’na 60 milyar dolar ödeyen devlete koyar mı?
Biz ne kadar güçlü, büyük ve ulaşılmaz bir yönetime sahip olduğumuzun hazzını yaşayalım. Öğretmenlik yapması yasak olanları Milli Eğitim Bakanı yapmanın hazzını duyalım. Çünkü Türkiye’de her şey yolunda…
Artiz mektebinin çakma jönü! Nasıl istediğiniz gibi bir yazı oldu mu? Sizin aranızdan su sızmıyor. Söyleyin Beyefendi’ye de artık kızmasın bana. Kalbim kırılıyor. Son not da okurlarıma: Yazıyı yazdım ama midem bulandı… Özür dilerim.
Üstad kalemine sağlık.
Bu köyde taşları zincirliyorlar gün be gün, Allaha nasıl hesap verecekler, aklım ermiyor. Aklımın ermediği din için herşey mübahtır diyip malı götürüyorlar işte…