Normalleşme Henüz Başlamadı

Türkiye ekonomisinde normalleşmenin önemli ölçülerinden biri Merkez Bankası’nın döviz alımları yoluyla döviz rezervlerini artırabilmesidir. Böyle dönemlerde döviz kurları genellikle düşüş eğilimine girer. Ekonomiye ciddi miktarlarda dış kaynak girişi yaşanır. Ekonomik faaliyet canlıdır. Ekonomide büyüme söz konusudur. Enflasyon göreli olarak sakindir.
Geçen yılın ikinci yarısında, özellikle de yılın son üç ayında bu normalden uzaklaşıldı. Ekonomide bilinçli belirsizlik yaratıldı. Dış kaynak girişinde tıkanıklıklar yaşandı. Merkez Bankası bir yandan artan kurları dizginlemeye yönelik olarak, diğer taraftan ekonominin döviz ihtiyacının en azından bir kısmını karşılayabilmek için döviz rezervlerini kullandı. Ekonomik büyüme yılın son üç ayında, önceki dokuz aya göre, yarıdan fazla azaldı. Enflasyon çift haneli oldu. Büyüme hızla yavaşladı.
Türkiye ekonomisi yeniden normale döndü diyebilmemiz için yeniden Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini, döviz borçlanmaları yoluyla değil, doğrudan döviz alımları yoluyla artırması gerekiyor. Henüz bu aşamaya gelebilmiş değiliz.

MERKEZ BANKASI BİLANÇOSU
Geçen yılın ortasında Merkez Bankası’nın döviz varlıkları (Haftalık Vaziyet Tablosu’nda A2 kalemi) 93.8 milyar dolardı. Rezervlerin 44.8 milyar doları borçlanılmış dövizlerdi (Haftalık Vaziyet Tablosu’nda P4B kalemi). Geçen yılın sonuna geldiğimizde, döviz rezervleri 78.3 milyar dolara inmişti. Bunun 48 milyar doları borçlanılmış dövizlerdi.
Bir başka ifadeyle, geçen yılın ikinci yarısında Merkez Bankası’nın net döviz portföyü (döviz rezervleri ile döviz mevduatları arasındaki fark) 49 milyar dolardan 30.3 milyar dolara gerilemişti. Neredeyse 20 milyar dolarlık bir döviz (borçlanılmamış döviz) kaybı söz konusuydu.
Yılbaşından bu yana Merkez Bankası’nın döviz durumu istikrara kavuştu, ama normale dönmedi. Yılbaşından 16 Mart tarihine kadar olan dönemde Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 78.9 milyar dolara geldi. Yılın ilk iki buçuk ayında döviz rezervleri yaklaşık 548 milyar dolar arttı. Buna karşılık, Merkez Bankası’nın borçlandığı döviz miktarı aynı dönemde 5.5 milyar dolar artarak 53.5 milyar dolara yükseldi. Kısacası, mevduat yoluyla gelen 5.5 milyar doların ancak yarım milyarı rezervlere katkı yapmış.
Bir başka ifadeyle, Merkez Bankası’nın borçlanılmamış döviz rezervi (net döviz portföyü) yılın ilk iki aylık döneminde 5 milyar dolara yakın gerilemiş oldu. Merkez Bankası Hazine’den ve bankalardan olan döviz mevduatlarını artıramamış olsaydı, döviz rezervleri ilk iki ayda 5 milyar dolara yakın düşmeye devam edecekti. Bu duruma “normal” diyemeyiz.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir