Piyasalar Soluk Aldı

ABD’de FED’in poliitka faizini, daha önce taahhüt 2013 ortasından 2014 sonuna kadar olduğu yerde bırakacağı yönündeki projeksiyonu boağaları umutlandırmıştı. Bankanın görevlerinden biri olan fiyat istikrarını sağladığı, diğeri olan maksimum işgücü için de ekonomiyi destekleyeceğine inanan piyasa katılımcıları bunun da ancak bono alımıyla olacağını biliyorlar. Bono alımının parasal genişleme anlamına (QE) geleceği ve bunun da riskli varlıkları şişireceği beklentisi ile Dolar ile fonlanan birçok riskli pozisyon iyi getiriler sağlamıştı. Dün gelen satışlar ise alımların bir kısmını törpüledi. S&P 500 Eneksi günü % 0.57 düşüşle 1.318 puandan tamamlarken, olumlu Caterpillar karı ile kuvvetlenen Dow Jones günü % 0.18
gevşeyerek 12.734 seviyesinden kapattı. Yeni konut satışlarında % 6.2 düşüş ile rekor düşük seviyeye inen gösterge can sıkarken banka endeksi BIX % 3.29 değer kaybetti. ABD’de ilk 4 büyük bankanın kar marjının % 3’ün altında olması ve uzun vadeli faizlerin daha da düşük seviyelere inmesi bankaların
net faiz marjını düşürürken, karlılık üzerinde de baskı yapıyor. Bankalar tipik olarak kısa vadede daha düşük faizden fon toplarken, toplanan fonları daha uzun vadede ve daha yüksek faizle kullandırarak kar ediyorlar.

ASYA SAKİN, EMTİA YÖNSÜZ, AVRUPA BEKLEYİŞTE

Dün gerileyen Japon hisse senetlerine bugün başkaları da katılınca MSCI Asya Endeksi değişim göstermiyor. Nikkei 225 Endeksi % 0.09 düşüş sergiliyor.

Japon Yeni yeniden değer kazanmaya başladı. Özellikle ABD Doları’ndaki değer kayıpları ile beraber canlanan Yen’e sözlü müdahale Maliye Bakanı Noda’dan geldi. Kurun değer kazanmaması için sert müdahalelerde bulunulması gerektiğini söyleyen bakana rağmen kurun değer kazanması Japon ihracatçı şirketlerin moralini bozuyor. 10 Asya para biriminden oluşan ADXY  Endeksi ise dolara karşı % 0.03 yukarıda. Çin’in yeni yıl tatiline devam ettiği haftada MSCI Asya Endeksi yükselmeye devam etti ve yıl başından bu yana getirilerini % 9.86’ya vardırdı.

Dün % 0.52 yükselen S&P GSCI Emtia Endeksi bugün hayli sakin. Bakır gibi temel metallerde kar satışları yaşanırken diğer değerli metallerde de sınırlı satışlar görülüyor. Spot altın ons başına 1.718 dolardan işlem
görüyor. İran gerginliği, dolar zayıflığı ve ekonomik göstergelerin etkisi arasında gidip gelen ham petrol fiyatı da yatayda. ABD tipi petrol varil başına 99.76’dan alıcı bulurken Brent petrol 110.90 Dolar’da. Tarım emtiasında karışık seyir yaşanırken stokların global şokları aşmaya yeteceği beklentisi ile % 0.9’luk düşüş var.

Avrupa cephesinde ise ABD kaynaklı iyimserlik yaşanıyor. Gösterge niteliğindeki Eurostoxx 600 Endeksi % 1.14 yükseliş yaşarken diğer borsalarda da alımlar görüldü. Bono cephesinde ise risk iştahına uygun
olarak özellikle çevre ve borçlu ülke faizlerine ilgi görüldü. Tek istisna Portekiz olurken, ülkenin 10 yıllık tahvil faizi % 14.79 olarak ekranlara yansırken ülkenin borç yapılandırmasına ihtiyaç duyabileceği spekülasyonu yatırımıcları  endişelendiriyor. Bir diğer devam eden görüşme trafiği ise Yunanistan’da. Özel sektör ile görüşmeleri devam eden ülkenin bugün de kesintiye uğrayan borçla takas edilen yeni bonunun kuponu üzerindeki görüşmelere devam edeceği biliniyor.

YURT İÇİNDE RALLİ YAŞANDI

İyimerliğin en çok hissedildiği piyasalardan biri olan Türkiye’de TL bazlı varlıklar ralli yaptılar. Gösterge faizde düşüş yüzdesel olarak % 7.23’ü bulurken, 2 yıllık faiz % 9.62’ye indi. Sepet bazında TL 2.07’nin altına inen kur da piyasa oyuncularına moral verdi. Böylece hem faiz hem de kur cephesinde Kasım 2011 seviyelerine dönülmüş oldu. İki cephedeki alımların kuvvetli olması hisse senetlerine de pozitif yansıdı. Günü % 3.71 artışla 56.958 puandan tamamlayan endekste görülen en yüksek seviye 57.266 oldu.

Banka hisseleri % 5.21 artarken, kurla morallenen sanayi hisseleri ise %1.95 yükseldiler. Dolar bazında getirilerde dünyanın en çok getiri sağlayan 6. Borsası olan İMKB 100 Endeksi böylece geçen yılki kayıplarını telafi etmeye devam etti. Bundan sonra Avrupa cephesinden gelebilecek haberlere göre rallinin devam edip etmeyeceği global oyuncuların en sık sordukları soru olurken, risk iştahındaki canlanmanın makro ekonomik beklentileri hedeflenenden önce olumluya çevirme ihtimali de yurt içinde sorgulanıyor.

BloombergHT

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir