Seans İçinden – 27 Temmuz 2011

17:00

Yarım saat önce açılan ABD borsaları  hızlı gerileme yapınca bize de bir miktar satış geldi. S&P500 yüzde 1’e yakın değer kaybederken, dow endeksi yüzde 0.58 aşağıda bulunuyor. Bugün açıklanan ABD verilerinin olumsuzluğu yansıyor. Fakat endeks 61.500 seviyesinde tutunmaya çalışıyor ama, tahminen 61 bin civarına kadar gerileyecektir. 61.000  civarında kapanış yapması beklenebilir. Ekleyecek çok önemli birşey yok.

 

15:30

Gecikme için özür dilerim. Piyasada önemli bir değişiklik olmadı ama, dow future’ları ve S&P future’ları yüzde 0.10 ve 0.28 aşağıdalar. Yaklaşıkk yarım saat önce bu endekslerde son açıklanan firma karları verileriyle bir gerileme oldu. DAX’da da gerileme yüzde 0.55 boyutunda bulunuyor. Bu gelişmelere rağmen bizim piyasa çok iyi tutunuyor. Gerçi bugün hacim yüksek değil ama yine de pek  satış görmüyoruz. Nettur hariç dün önerdiğimiz EKGYO, HALKB ve EREGLI fena gitmiyor. Bu kağıtlardan EKGYO’daki hareket daha güçlü oldu. Nettur’da  seans sonuna doğru alışlar artabilir. Sabah saatlerinde Ereğli bir miktar gerileme modundaydı ama şu an talep var.  İlk yorumda teknik olarak aslında endeksin gerileme yapmasının normal olacağını ve daha iyi bir güç kazanacağını belirtmiştim fakat, endeks pek gerilemeye niyetli görünmüyor. Şu an için hedef 62.850 civarıdır ve  61.700 seviyelerinden işlemler oluyor. Dünkü yorumda belirttiğim üzere dolar 1.6877 seviyesine kadar gerilemiş bulunuyor. 1.6750 civarında desteğini görüp ondan sonra yatay bir harekete  girebilir. Sayın başbakan Erdoğan’ın ekonomiye ilişkin açıklamaları sonrasında, artık merkez Bankası’Nın hem faiz hem de döviz hedefi koyduğunu veya koyacağını anlıyoruz. Çünkü sayın Başbakan, dolarda orta karar bir yer bulunacağını belirtti. Ama Merkez bankaları için hem faizi hem de kuru kontrol etmek oldukça zor bir iştir ve bunun başarılı olmayacağını sayın Erdem Başçı çok daha iyi bilir. Buna imkansız üçlü adı verilir. bakalım ilginç bir ekonomi politikası dönemine girilmiş bulunuluyor. Hisselerde pozisyonlar korunmalı, dün alım önerdiğimizde alım yapmamış ve nakitte bekleyenler varsa uygun gördükleri kağıtlarda pozisyon düşünebilirler. Bir sonraki yorum saat 17:10’da   11:00 Açılışımızdan önce dow futureları yüzde 0.10 yukarıdaydı. Bu yüzden dün dow’daki yüzde 0.70’lik ve S&P500’deki yüzde 0.40’lık düşüşün bizim açılışımıza etkisi olmadı. Piyasalarımız sabah açılırken genelde future’lara bakıyorlar. Açılışta endeks 61.300 seviyesinden güne başladı ve 61.700’e kadar çıktı. Ardından da, şu an dış piyasalardaki gerilemeye bağlı olarak, düşüyor ve 61.300 seviyesinde bulunuyor.  ABD’nin borç anlaşmazlığı hala devam ediyor. Bu konuda Akbank Ekonomik Araştırmalar merkezi çok güzel bir özet hazırlamış. Bu konuyu ayrıntılı merak edenler için oldukça yeterli ve açıklayıcı bir doküman olmuş, ellerine sağlık.  Bugün bizim piyasanın en azından ilk seansda  61.000 üzerinde kalmasını bekliyorum, fakat teknik göstergelerde yorulma var. Hızlı yükselişin ardından, endeksin 600-700 puan  gerilemesi ve bu seviyelerden yeniden güç toplması gerektiğini gösteriyor. Yani bugün artış yönünde çok iştahlı olmamak lazım.  Bir sonraki yorumu saat 14:30’da vereceğim. Gelecek hafta başından itibaren (1 Ağustos-2011) hafta içi her sabah saat 09:15 ile 10:00 arasında sizlerle olacağım. İnternetten bu canlı yayını her sabah  hiç sorunsuz bir şekilde izleyebileceksiniz. BU canlı yayında genel olarak piyasaların analizini yapıp, sizlerin sorularına odaklanacağım, ama hisse sorularına SPK yöntemelikleri gereği cevap vermeyeceğiz. Ayrıntıları daha sonra açıklayacağım.   Kongre’de Borç Limiti Uzlaşmazlığı Sürüyor…  · ABD Kongresi’nde Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında 14,3 trilyon dolar civarındaki borçlanma limitinin yükseltilmesine yönelik süren uzlaşmazlık zamanın azalmasına rağmen devam ediyor.  · Amerikan Hazinesi mevcut borçlanma sınırına Mayıs ortasında ulaşıldığını açıklarken limit yükseltilmediği takdirde 2 Ağustos’tan itibaren borç ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini açıkladı. Kongre yeni bir kanunla üst limiti yükseltmedikçe ABD Hazinesi piyasaya bono ve tahvil sürerek borçlanamayacak.  · Kongre’de Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti milletvekillerinin çoğunluğu, bütçe harcamalarını kesen bir program uygulamaya konulmadığı takdirde borçlanma limitinin arttırılması için oy vermeyeceklerini belirtiyor. ABD’nin kamu borç stokunun GSYİH’ya oranının bu yıl Eylül ayında %102’ye ulaşması bekleniyor  · Ancak iki taraf borçlanma limitinin ne kadar artırılacağı ve harcama kesintilerinin miktarı konusunda henüz uzlaşmaya varamadı. Bu hafta sonuna kadar anlaşmaya varılamaması halinde bunun küresel piyasalarda yaratacağı olumsuz etkiden endişe ediliyor. Kongrede halen Demokratların ve Cumhuriyetçilerin önerdiği iki farklı plan tartışılıyor:  Demokrat Parti Planı:  · Demokrat Parti Senato çoğunluk lideri Reid tarafından önerilen plan, borçlanma limitinin 10 yıllık dönemde 2,7 trilyon artışını öngörüyor. Bu artışın 2012 yılına kadar borç ödemelerini karşılaması bekleniyor. Bütçe açıklarının ise önümüzdeki 10 yılda 2,7 trilyon dolar tutarındaki harcama kesintileri ile azaltılması planlanıyor.  · Harcama kesintilerinin 1 trilyon dolarının savunma harcamalarını, 100 milyar dolarının zorunlu harcamaları içermesi ve 400 milyar dolarının ise faiz harcamalarından tasarrufla elde edilmesi bekleniyor. Geri kalan 1,2 milyar doların zorunlu olmayan harcamaları kapsaması bekleniyor. Demokratlar Medicare, Medicaid gibi sağlık programları ile sosyal güvenlik programlarında herhangi bir kesinti öngörmüyor. Harcama kesintilerinin tek oylamada arttırılması ve ilave kesintilerin de Kongre’deki Komite tarafından kararlaştırılması planlanıyor.  · Planın tek aşamalı olması paketi cazip kılıyor. Ancak Cumhuriyetçiler daha kapsamlı ve büyük bir anlaşma üzerinde ısrar ediyor.  Cumhuriyetçi Parti Planı:  · Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Boehner tarafından önerilen plan bütçe açığını önümüzdeki 10 yılda 3 trilyon dolar azaltmayı öngörüyor. İlk aşamada harcamalarda 1,2 trilyon dolarlık kesintinin oylanmasını daha sonra Kasım’da ortak Kongre Komitesi’nin 1,8 trilyon dolarlık harcama kesintilerini belirlemesini içeriyor. Borçlanma limitinin ise bu yıl 1 trilyon dolar önümüzdeki yıl da 1,5 trilyon olmak üzere iki aşamada toplam 2,5 trilyon dolar arttırılmasını öngörüyor.  · Cumhuriyetçilerin planı daha fazla kesintiyi ve daha büyük değişikleri içerse de borç limitinin bu yıl kısa dönemli arttırılması, seçimlerin düzenleneceği gelecek yıl Kongre’de bir oylama daha yapılmasını gerektiriyor. Bu durumunda Kongre’de sonu gelmeyecek yeni tartışmalara yol açmasından endişe ediliyor.  · Başkan Obama da borç limitinin geçici olarak arttırılmasını öngören iki aşamalı bir plana, piyasalarda güven kaybına yol açacağı ve ABD’nin kredi notunun düşürülmesine yol açabileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.  ABD’nin Kredi Notu Düşürülürse …  · Kredi derecelendirme kuruluşlarının tümü, Kongre’de borç limitinin arttırılması konusunda uzlaşmaya varılamadığı takdirde ABD’nin AAA olan kredi notunun düşürüleceği uyarısında bulundu.  · S&P, ayrıca ABD’nin borcunun uzun vadede stabilize olması için önümüzdeki on yılda harcama kesintileri ve vergi artışlarını içeren en az 3 trilyon dolarlık -4 trilyon dolara kadar artabilecek- bir bütçe indirimi planının yürürlüğe konmasını savunuyor. Yürürlüğe konulan planın bu miktarın altında kalması ya da güvenilir olmaması durumunda, ABD’nin önümüzdeki birkaç ay içerisinde notunu indirebileceğini de açıkladı.  · Capital Economics’e göre, ABD’nin AAA olan kredi notunun AA düzeylerine indirilmesi halinde ülkenin kredi notu yine yüksek bir düzeyde kalmış olur. Bu düzeyde bir kredi notu ”finansal taahhütleri yerine getirme olasılığının çok yüksek olduğu” anlamına gelmektedir.  · Ayrıca, Capital Economics’e göre, olası bir not indiriminin ABD kamu borcu piyasasındaki etkilerinin de çok büyük olması beklenmiyor. Yatırımcıların büyük çoğunluğunun sadece AAA kredi notu düzeyindeki varlıklara yatırım yapmak için kısıtlanmadığı belirtiliyor.  · Daha düşük düzeydeki kredi notu daha yüksek borçlanma maliyeti anlamına geliyor. Ancak, tahvil getirilerinin çoğunlukla kısa vadeli faiz görünümüne bağlı olduğu ve bu görünümü de enflasyon ve büyüme tahminlerinin belirlediği ifade ediliyor. Bu bağlamda Japonya’nın AAA olan kredi notunun düşürülmesinden sonraki dönemde on yıllık borçlanma getirilerinin sadece %1’in üzerinde olduğu ve yenin her zamanki gücünü koruduğu gözleniyor.  · ABD’nin yurtdışı yatırımcılara olan büyük bağımlılığı sermaye akımlarına karşı Japonya’ya göre daha kırılgan olmasına yol açıyor. Ancak, halen küresel ölçekte en önemli para birimi olan ABD Dolarına alternatif oluşturacak başka bir para birimi bulunmuyor.  · Ayrıca, olası bir not indiriminin ABD kongresini daha sert bir bütçe kesintileri paketini kabul etmeye teşvik etmesi ve sonuçta doların daha da güçlenip Hazine tahvillerinin faizinin düşmesi olasılığı da bulunuyor.  · ABD’nin olası bir not indiriminin, uzun vedeli bir belirsizlik ve dalgalanma sürecine yol açması ve ABD’nin uzun vadeli mali tasarruf önlemlerini uygulama zorunluluğunu arttırması beklenebilir.  · Fed Başkanı Bernanke ise Kongre’de görüşmelerin sonuçsuz kalması halinde bunun ABD’nin kredibilitesini sarsabileceğini ve uzun vadede doların ve Hazine tahvillerinin uluslararası özel rolüne zarar verebileceğini belirtiyor. Ayrıca bütçe açığının bir kısmının kriz sonrası yaşanan resesyon sonucu düşen gelirlerden ve artan teşvik harcamalarından kaynaklansa da, büyük yapısal bütçe sorunlarının olduğunu da vurguluyor. Borç yükünü azaltacak bir planın da borçlanma maliyetlerini düşürerek ekonomik aktiviteleri canlandıracağını belirtiyor.  · Kongre’de uzlaşma sağlanamaması halinde bu uyarıların ne ölçüde gerçekleşeceğini ilerleyen günlerin göstermesini bekliyoruz.  Kaynak:Capital Economics, WSJ  Saygılarımızla Akbank Ekonomik Araştırmalar