Nihayet seçimler bitti ve kesin olmayan sonuçlara göre AKP, yüzde 43.2 CHP yüzde 26.3 oy almış görünüyor. Geçen hafta Çarşamba gününden itibaren piyasalar…
Nihayet seçimler bitti ve kesin olmayan sonuçlara göre AKP, yüzde 43.2 CHP yüzde 26.3 oy almış görünüyor. Yerel seçimlerin Türkiye için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Geçen hafta Çarşamba gününden itibaren piyasalar sert bir şekilde yükselmeye başlamış ve BIST-100 endeksi 69.177 seviyesinden kapanarak haftalık bazda yüzde 8.49 yükseliş yapmıştı. Bu yükselişte özellikle JP Morgan tarafından yazılmış olan rapor etkili olmuştu. Bu raporda oy oranlarının olasılıkları veriliyordu ve AKP’nin yüzde 40-45 arasında bir oy olasılığını yüzde 55 olarak vermişti. Dolayısıyla piyasalar yüzde 40-45 arasındaki oyu satın aldı ve bunu olumlu olarak yorumladı.
Geçen hafta boyunca, yatırımcılara sürekli olarak, kendi seçim sonucu beklentilerine göre, hisse ve nakit oranlarını belirlemeleri gerektiğini vurguladım ve beklenti aralığı çok geniş olduğu için net bir yönlendirme yapmadım. Çünkü alım ya da satış önersem, her iki halde de, bu öneriler sadece politik olarak algılanabiliyordu. Bu nedenle yatırımcının kendi beklentilerine göre, hisse ve nakit oranlarını ayarlaması önemliydi.
Bu sonuçlara baktığımızda ve seçim öncesinde borsanın artmasına katkı yapan faktör, JP Morgan raporundaki yüzde 40-45 aralığındaki oy oranıydı. Yani piyasa bu beklentiyi coşkuyla satın almıştı. AKP’nin aldığı oy, bu aralıkta olduğu için, borsanın bu haftaya çok sert bir yükselişle başlamasını bekleyebiliriz. Teknik olarak ilk hedef 71.000 ile 73.000 aralığı olacaktır. Açılışta özellikle bankalar ve BIST-30 kağıtları yüzde 3 ile 6 arasında yükselişle haftaya başlayabilir. Bu durum özellikle nakitte olan yatırımcılar için ciddi psikolojik sıkıntı yaratacaktır ve alım konusunda temkinli bir tutum sergileyeceklerdir. Bu tür zamanlar için, daha önce yazdığım yorumlarda şunu vurgulamıştım; eğer borsanın sert düşmesine neden olacak bir sonuç çıkarsa, iyi fiyatlardan alım yapma imkânı olacaktır. Fakat borsanın sert yükselmesine neden olacak bir seçim sonucu alındığında ise “borsada fırsatlar bitmez, yüksekten alırsınız ama en azından yükseliş devam eder” mesajını vermiştim. Dolayısıyla, nakitte olan yatırımcıların da panik yapmasına gerek yoktur. Açılıştan hemen sonra alım yapmak yerine, ilk 15 dakika beklemek ve ilk kâr realizasyonlarını görmek daha akıllıca olabilir.
Bankacılık sektörünün bu haftaya başlarken de en fazla prim yapan sektör olması olasılığı yüksektir. Bunu holdingler izleyecektir. Fakat Holdingler içerisinde seçici olmak gerekmektedir. Ayrıca yabancıların daha önce yoğun alım yaptığı sanayi şirketleri de prim yapmaya adaydır.
Her ne kadar dış piyasalardaki gelişmelerin şu an bizim piyasalar için önemi olmasa da, bu sabah itibariyle, dış piyasalara baktığımızda genel olarak olumlu bir hava görüyoruz. Asya cephesinde borsalar artış trendinde olup, sadece Çin’de yüzde 0.26 oranında bir gerileme var. Dolar/TL kuru, seçim sonuçları netleştikten sonra dün gece 2.1750 civarına kadar gerilemişti, bu sabah itibariyle 2.17 seviyeleri görüldü ve 2.1712 civarında fiyattan işlem görüyor. Borsanın yüzde 3-6 arasında yükselişle güne başlamasını ve 70-71 bin aralığını destek yapmasını bekleyebiliriz. Böyle zamanlarda “alırken aşağı bakmamak gerekir”. Sert düşüş olduğu zamanlarda da “satarken yukarı bakmamak gerekir”.
Geçen hafta içinde, Tahvil ve bono piyasasında gösterge faiz. 11.25 seviyesinde bulunan yükselen desteğini aşağı kırdı ve 10.79 seviyesine kadar geriledi. Seçim sonuçlarıyla birlikte gösterge faizde bugün 10.25-10.50 aralığına kadar gerileyebilir. Bu gerileme önemlidir ama tahvil ve bono piyasasında işlem hacminin de artması gerekiyor. Eğer işlem hacminde de belirgin bir artış olursa, bu durum diğer piyasaları da çok olumlu etkiler.
