Dün saat 16:15’de verdiğim yorumda TCMB kararını değerlendirmiş ve özellikle borsa üzerinde fazla bir etkisi olmadığını belirtmiştim. Bu sabah itibariyle dış piyasalara baktığımızda Japonya’dan gelen olumlu haberler var. FED’in takipçisi olarak Japon Merkez Bankası da varlık alım programı miktarını artırdı. Yendeki aşırı değerlenmenin, ekonomik toparlanmayı olumsuz etkilemesinin önüne geçmeye çalışan Japonya Merkez Bankası varlık alım programını 45 trilyon yenden 55 trilyon yene çıkardı. Bloomberg anketine katılan 21 analistin 5’i bu hamleyi öngörürken, 11’i genişlemenin Ekim’de olacağı tahmininde bulunmuştu. Beklenti düşük olduğu için, piyasalar üzerindeki etkisi anlamlı oldu. Bu sabah itibariyle Japonya yüzde 1.42 yukarıda bulunurken, Çin borsası da yüzde 0.42 yukarıda hareket ediyor. Dow vadelileri de yüzde 0.40 artıda bulunuyor. Japonya’nın hamlesi emtiaya da alım getirdi.
Bizim borsaya baktığımızda ise dün en düşük 67.450 seviyelerini gördükten sonra 67.600 seviyesinden kapandı. Beklediğimiz aşağı yönlü gerileme gerçekleşti. Dünkü yorumumda 60 dakikalık grafiklerde teknik olarak dipler görüldüğünü ve yukarı yönlü bir tepkinin gelebileceğini belirtmiştim. Görünen o ki, bu sabahki genel olumlu hava ile birlikte bizim endeks de yine 68 bine doğru bir hareketle açılacaktır. Fakat yükselişin devam etmesi ve güçlü bir hal alması için 68.500’ün yukarı geçilmesi gerekiyor. Bu tür hamle olursa alım yapılabilecek kağıtlar hakkında ayrıca bilgilendirme yapacağım. Şu an için 68 bin civarında dalgalanma bekliyorum. BU arada dün TCMB kararları borsa üzerinde net bir olumlu etki yapmasa da, bunun temel sebebi genel olarak dış piyasalardı. MB’nın son kararı bankaların kârlarının üçüncü çeyrekte biraz daha iyi olmasını sağlayacağı için öncelikle yeniden bankalara talep gelip gelmeyeceğine bakmamız gerekiyor. Dolayısıyla banka endeksinin izlenmesi gerekiyor. Yabancıların payı önceki gün düşmüştü, dün ise yatay kaldı. Yabancılardan net bir çıkış sinyali yok. BU şartlar altında piyasa olumlu açılır ve dış piyasalardaki olumlu hava devam ederse, bu sefer dışarıyla paralel hareket ederiz. Ama dışarıda da Avrupa’Nın sorunları gün gibi aşikar. Avrupa’da TARGET2 denilen bir mekanizma var. Bunun detaylarına girmeyeyim ama, kısaca açıklamak gerekirse şöyle anlatabiliriz; Eğer ipanyol veya İtalyan vatandaşlarından biri parasını kendi, bankasından çekip Alman bankalarına yatırırsa, İspanyol ya da İtalyan Merkez Bankası, bu mevduat kadar bir miktarda parayı Alman Merkez Bankası Bundesbank’a borçlanıyor. Dolayısıyla Alman Merkez Bankasının varlıkları artıyor, İspanyol ya da İtalyan Merkez Bankası’nın varlıkları azalıyor. Bu hareket güçlenirse, İspanyol ve İtalyan veya sorunlu diğer avrupa ekonomilerinin Alman Bundesbankta’ki borcu artıyor. Şu an Bundesbanktaki Target2 karşılığı, 850 milyar dolara yaklaşmış durumda. MAvi yükselen çizgi bunu gösteriyor.
Grafikte en hızlı değer kaybeden iki ülke ise İspanya ve İtalya olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum devam ettikçe vve para kaçışı hızlandıkça Bundesbank’taki mikktar daha da artacak ama ileride bu paraların İspanya ve İtalya tarafından ödenememe sorunu var. İlerdieki günlerde herkesin Target2’yi konuştuğuna şahit olacağız. Buna çözüm üretmek ise kolay değil. Dolayısıyla bu mevduat kaçışı Merkez Bankalarının ve özellikle de AMB’nın uyguladığı para politikasını zayıflatıyor.
İşte bu nedenlerle ABD’den daha ziyade Avrupa borsalarını izlemekte fayda var. Bir sonraki yorumumu saat 15:45 civarında vermeyi düşünüyorum. Bugün yoğun bir gündemim var. Bol kazançlı bir gün olması dileğiyle…
