Bugün verdiğim grafikte borsanın günlük fiyat hareketleri bulunuyor. Günlük bazda dün gerçekleşen yüzde 4.69’luk yükseliş oldukça yüksek bir işlem hacmi ile gerçekleşirken…
Bugün verdiğim grafikte borsanın günlük fiyat hareketleri bulunuyor. Günlük bazda dün gerçekleşen yüzde 4.69’luk yükseliş oldukça yüksek bir işlem hacmi ile gerçekleşirken, aynı zamanda tahvil ve bono piyasasında gösterge faizin 11.45 seviyelerinden 11.08 seviyelerine kadar gerilemesi ve bu arada, günlük işlem hacminin de 324 milyona yaklaşarak Kasım ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşması, yabancı girişi olduğunun ve bunun devam edebileceğinin sinyali olarak değerlendirilebilir. Geçen hafta içinde gelişmekte olan ülkelerin tahvil ve bonolarına zayıf da olsa bir miktar giriş vardı. Bu hafta içinde özellikle Hindistan olmak üzere bizim piyasaya da son iki günde girişin gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Borsadaki yükselişi seçim öncesi satış yapabilmek için suni bir yukarı hareket olarak değerlendirmenin yanlış olacağını düşünüyorum. Çünkü hacim böyle bir yorum yapmaya izin vermiyor. Son iki gündeki yükseliş, yabancıların seçimden sonra genel seçimleri erkene aldırabilecek derecede büyük bir oy değişimi beklemediklerini gösteriyor. Aksi halde bu çapta alımları görmezdik. Seçim’den gerçekten de, var olan oy oranlarının üç aşağı beş yukarı benzer çıkacağını iddia edemem. Çok radikal sonuçlar da görebiliriz. Fakat piyasa böyle beklemiyor. Borsa için şu anki hareketlerde önemli olan da piyasa beklentisidir. Ama piyasa büyük değişim beklemiyor diye, seçim sonuçları piyasanın beklediği şekilde gerçekleşecek diye bir iddiada da bulunamayız. AKP’nin yüzde 30-35 aralığına düşmesi, CHP’nin de yüzde 30’a yaklaşması gibi bir sonuç, şu anki görünümü pazartesi günü tersine çevirebilir. Ama mallanmış olan yabancılar bu tür bir durumda, panik satış yapmak yerine durumu yeniden değerlendirirler. Fakat, seçimde gerçekten de siyasi dengeleri fazla değiştirmeyecek sonuç alınırsa, pazartesi günü endeks 70 bini de aşabilir. Burada yatırımcı alım ya da satım kararını kendi seçim sonucu beklentilerine göre oluşturmalıdır. Çünkü en azından bu seçimde, sonuç tahmini yapmak zordur.
Bildiğiniz üzere, borsa son iki ay boyunca 61.500 ile 65.500 aralığındaki 4 bin puanlık bantta sıkışmıştı. Yorumlarımda, bu tür bir ortamda sağlıklı bir tahmin yapmanın mümkün olmadığını belirtiyordum. Seçim öncesine de bir miktar nakitte girmenin daha sağlıklı olacağını, çünkü eğer düşüş olursa alttan alım yapılabileceğini, tersi durumda sert yükseliş olsa bile artık yeni trend oluşacağı için yüksekten alım yapılsa bile en azından yükseliş trendi teyit olacağı için daha az riskli olacağını vurguladım. Şu an yatırımcılar “mal alamadım” paniği içinde olsalar da, borsada her şartta fırsatlar bitmez. Son iki ayda, dar bir aralıkta ve de yatay hareketin olduğu bir ortamda, borsanın günlük hareketleri rassal olarak gerçekleşiyordu ve iki gün düşüş, bir gün yükseliş, sonra yeniden 2-3 günlük yükseliş ama 500 ile 1000 puan arasındaki hareketleri görüyorduk. Yani yönsüz yatay (Balık piyasası) hakimdi. Ben geçen cuma günü TKE göstergesi -30’lara geldiği için teknik görünümün bozulduğunu ve 62-63 bin aralığına kadar bir gerileme olabileceğini yazdım. Fakat, ardından TCMB’nin PPK raporu yayınlanınca da, bozulan teknik görünüm düzeldiğini belirttim. Yani rassal piyasa her iki yönde de sinyaller oluşturabiliyordu. Son iki gündeki hareketler bu dönemin bittiğini gösteriyor. Artık trendler oluşacak. Piyasanın dinamikleri kaotiktir. Yani yeni hareketler yeni dengelere sebep olur ve son iki aydaki genel gidişatı değiştirir. İster Bankalara zorunlu karşılıklara faiz verileceği beklentisi, ister, yabancı raporların olumluya dönmesi, isterse yavaş yavaş gelişmekte olan ülkelere yeniden para akışının başlayacağı ya da Rusya’yı “Sat” Türkiye’yi “AL” faktörleri olsun, piyasa artık yatay piyasa bölgesinden kurtulmuştur. Şu an önemli olan, en azından pazartesi den itibaren sağlam portföy oluşturup bu portföye bağlı kalmak önemlidir. Trendler en azından birkaç ay devam edebilir. Seçimden sonra, siyasi dengeleri değiştirecek sonuç çıkmazsa, hedef 73.000-75.000 aralığı olur. Tersi durumda ise pazartesi geri çekilme olur, yeni dip belirlenir ve sonrasında yeniden yukarı yönlü hareketin devamı beklenir. Prim vermeyeceğim tek görüş, seçim öncesi satış yapmak için yükseliş yaptıkları görüşüdür. Evet, seçim sonuçları radikal değişiklikler getirirse satış gelir ama, böyle bir durumu “yabancılar piyasayı seçimden önce yukarı çekip mal boşalttılar demem. Hele ki, cuma günü kapanış rakamı 67 bin üzerinde olursa bunu hiç söyleyemeyiz.
Bugün dış piyasalarda genel olarak olumlu bir hava var. Dün ABD endeksleri yüzde 0.60’a varan düşüşler gösterse de, Asya cephesindeki olumlu hava ve ABD vadeli endekslerindeki yüzde 0.20 civarındaki yukarı hareket nedeniyle, 68.500-69.000 aralığı görülebilir. Dolar /TL kuru bu sabah 2.1934 seviyesinde bulunuyor ve 2.17-2.18 aralığına kadar gerileme olabilir. Endeks için artık güçlü destek 66 bin seviyesi olmuştur. Artık günlük hareket etmek yerine ya bu trende binip fazla al-sat yapılmamalı, ya da seçim sonrasında portföy yeniden gözden geçirilmelidir.
Sonuç olarak yeni bir döneme giriyoruz… Bundan sonra piyasa yönü hakkında daha net şeyler söylemek mümkün olacak. 62.000-65.500 bandından kurtulmuş olmak bize bu daha iyi tahmin imkanı sağlayacaktır ama günlük değil, orta vadeli tahminler daha tutarlı olacaktır.
Tahvil ve bono piyasasında son haftalarda görülen yüksek dalgalanmalar sonucunda dün gösterge faizin 11.20’nin altına gerilemesi önemliydi. 11.20 civarında oluşan direnç kırıldı ve tahvil fiyatları arttı. Bu durum tahvil ve bono fonlarının getirilerini artıracaktır. Bu aşamada, bono piyasasında gösterge faizin yüzde 11 seviyelerine ve hatta bu seviyelerin altına gerileme olabileceğini de belirtmekte fayda var.
