Seçimden sonrasına bakıyor muyuz?
Herkes günlük siyasete endekslenmiş, seçimler için ahkam kesip duruyor!
Ne kadar manidar bir tavır?
Oysa ekonomi değirmeni, taşıma dövizle ve üfürük faiz rüzgarları ile dönüyor…
Siz ne kadar serbest(liberal) piyasa ekonomisi uyguluyoruz diye dillendirin ve sözde savunmaya çalışın, hepsi gerçek ekonomik veriler içersin de solda sıfır kalır.
Her şeyden önce ekonomi dünyası aktörlerine ve piyasa yapıcılara bir bakalım;
Hangisini, gerçek serbest piyasa kurallarının özüne uygun davranıyor?
Ya da siyasallığı ekonominin dışında tutabiliyor?
Her ortamda ve her konuda siyasetin baskısı, bütün ağırlığı ile ekonomiye hükmediyor!
Parası olan bile parası kadar konuşamıyor…
Aksini söyleyenler, mevcut durumda, döviz ve altında ki düşüşle, faizde ki kerhen inişler ile TL’ nin durduk yerde değer kazanmasını açıklamak durumundadırlar.
Hele bir görelim bakalım?
Ağustos enflasyonunu ve sandıkların sonuçlarının(!) sonrasında, Eylül, Ekim de okullarda açılacak, işte o zaman anlayacağız, el mi yaman, bey mi yaman…
Ya da?
TL’mi yaman, zam mı yaman, döviz mi yaman yoksa faizler mi?
Sözün özü;
‘’Kayıt dışı oranı, bir ülkede seçmenin tercih oranıyla özdeşleşiyorsa, o ülkede demokrasiden de, serbest piyasa ekonomi kurallarından da bahsedilemez’’
