Serbest Bölgeler Yeniden Gündeme Gelirken

Serbest Bölgelerde bazı sorunların yaşanması ile 2004 yılında çıkarılan yasa işleyişte aksamalara neden oldu.  2008 yılında 24 milyar dolar ihracat gerçekleştirilen 19 Serbest Bölgenin daha verimli ve daha çok yatırım çekici olabilmesi için sorunlarının halledilmesi gerekiyor. Ekonomi Bakanlığının üzerinde çalıştığı yeni yasa bu açıdan büyük önem taşıyor. Bu çalışma için serbest bölge yönetimlerinin genel ve özel sorunlarına kulak verilmesi de önemli olacaktır.

Türkiye Serbest Bölge uygulamasına hızlı girdi çabuk yoruldu. Ben daha ilk kuruluş döneminde ilgilenmeye başlamıştım. Kürşat Tüzmen’in Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü döneminde hızlı ve önemli gelişmeler oldu. Birçok yabancı şirket bu bölgelerde yatırım yapıp üretime geçti. . Türk firmaları da ihracata dönük üretim için bölgede yer almaya başladı. Siyasilerin bastırmalarıyla da birbiri ardından serbest bölgeler kuruldu. Ancak, zaman içinde bazı Serbest bölgelerde olumsuzluklar yaşandı. İşlenip yurt dışına çıkması gereken üretimlerin yurt içinde satışa sunulduğu iddiaları ortaya atıldı. Ve bunun sonucunda 2004 yılında Serbest Bölgelerin birçok imtiyazına son veren yeni bir yasa yürürlüğe kondu. Şimdi öğreniyoruz ki Ekonomi Bakanlığı yeni bir yasal düzenleme ile Serbest Bölgelerin daha sağlıklı işlerlik kazanması için hazırlık yapıyor.

Bugün ülkemizde 19 Serbest Bölgede 2 bini yerli 476’sı yabancı 2.476 firma üretim yapıyor. 1.3 milyar doları yabancı olmak üzere 2.7 milyarlık yatırım tutarı olan serbest bölgelerde yüzde 53’ü yabancı firmalarda olmak üzere 51 bin 174 kişi istihdam ediliyor. 2008 yılında 24 milyar dolarlık ihracat sağlanan Serbest Bölgelerde bu 2009 kriz döneminde gerilemiş durumda. 2011 yılı ihracatının 2008 ise 2011 yılını yakalaması bekleniyor.

Ama, Serbest Bölge yöneticileri yeni düzenlemelerle hem yerli yabancı yatırımların, hem istihdamın, hem de ihracatın hızla artabileceği düşüncesini ortaya koyuyorlar. Trakya’da  Şahinler Holding’in kurucusu olduğu Avrupa Serbest Bölgesinde yer alanlar da yöneticilerde aynı düşünce içersindeler. Bu yıl 10 yerli yabancı firmanın 100 milyon dolarlık yatırım yaptığını, bu yılın sekiz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ticaret hacimlerinin yüzde 78 artışla 1 milyar 400 milyon dolara yükseldiğini 2012’de yatırımlarının  1 milyar dolara, ticaret hacimlerinin 3 milyar dolara çıkmasını beklediklerini , 2023 hedeflerinin  yatırımda 2 milyar  dolara ticaret hacminde 10 milyar dolar olduğunu belirtiyorlar.

Sorunlarından söz ederken stopaj muafiyetinin yüzde 78 ihracata bağlı olmasını yüksek buluyorlar. Eskiyen makine techizatın bölge dışına çıkarılmasında kolaylık talep ediyorlar. Geçici işçilik, esnek çalışma imkanı istiyorlar ve TEM’e bağlantı ile ulaşım kolaylığı talep ediyorlar.

Hemen her serbest bölgede bu tür talepler söz konusu. Bu nedenle Ekonomi Bakanlığının toplam ihracatın yüzde 20’sinin yapıldığı Serbest Bölgelerin çalışma koşullarını düzeltici düzenlemeyi onlarla birlikte kısa sürede hayata geçirmesi faydalı olacaktır.

NOT: Yukarıdaki kupür Ali İhsan Karacan’ın gazeteniz DÜNYA’ da 1 Ağustos 1994 tarihinde yayınlanan yazısına ait. Sayın Karacan, yıllar boyu yazılarında hangi iktisatçıların çalışmalarının önemli olduğunu kimlerin hangi çalışmalarıyla Nobel  alabileceklerinin  bilgisini bizlere verdi. Sözü geçen yazısında da Thomas J. Sargent’i çalışmalarıyla bize tanıtıyor. Onun rahmetli iktisatçımız Neftçi ile 1978 yılında ortaklaşa çalışmalarının Journal of Monetary Economincs’te yayınlandığını belirtiyor. Onun Yeni Klasik okul içinde yer alan bir iktisatçı olduğunun bilgisini verip, onların Hükümet müdahalelerinin etkisiz ve faydasız olduğunu savundukları bilgisini veriyor. Hükümetlerin bir konuyu algılayıp harekete geçene kadar koşulların değişmiş olabileceğinin altını çiziyor. Karacan daha o günden Sargent’i bize tanıtıyordu.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir