Siz Paketi Konuşurken…

Adından başka hiçbir yerinde demokrasiye ilişkin bir madde bulunmayan, olasılıkları da cak ile cekler arasında boğan iktidarın açılım paketi tartışıla dursun, arada gündemden kaçıp gidenlerin bazılarına bakmak gerekiyor.

Bunların başında da ülkeyi belki de bir bataklığa sürükleyecek olan ve yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 80’e yakın karşı çıkılan Suriye’ye bir askeri müdahale senaryosu var. Meclis’in açılmasıyla birlikte gündemimize girecek.

Yabancı ülkelere asker göndermeye ilişkin tezkerenin 1 yıl uzatılması için talep TBMM Başkanlığı’na geldi. Dikkatinizi çekerim uzatma diyorum. Oysa uzatılacak tezkere Irak’ın kuzeyi için geçerliydi. Suriye adıyla yeni bir tezkere gelmiyor, iş arada kaynatılıyor.

Bir diğer önemli gelişme de Hükümet’te revizyon sinyallerinin gelmiş olması… Bunun ekonomik ve ‘gaz/fren çatışması’ temelli olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok. Belki de bu revizyon, önümüzdeki sürece ilişkin ekonomik yaklaşım hakkında bize daha net bilgi verecek.

Anayasa’ya aykırı işlem yapılması o denli olağan hale geldi ki, açıklanan paketteki aleni ihlalleri bile kimse konuşmuyor. İşte tüm bunların gölgesinde Anayasa Mahkemesi’ndeki başvuru sayısının 5 bin 100 olduğu ajanslara düşüyor.

Bir tarafta ihracatın arttığı naraları atılırken, öte tarafta sene sonunu getiremeyeceğimiz bizzat bakanlar tarafından ortaya konuluyor. Cari açık ve borç ödemeleri için gereken yıllık 220 milyar doları ise kimse konuşmuyor.

Kölelik düzenine kapı aralayan Çalışma Meclisi sonuçları ise, paket açıklandı/açıklanacak tartışmasının arasında kayboldu gitti. Oysa DİSK toplantıyı terk etmişti. Başbakan üretilen korku senaryolarının içi boş olduğu ifadesiyle ortaya çıkarken, demokrasi (!) paketi açıklanan ülkede cezaevindeki gazetecilerle dünya rekortmeni olduğumuz unutuldu.

Gelelim paketin gölgesinde kalan bir başka habere… Ziraat Bankası ORA alışveriş merkezinde 270 milyon avro batırıyor ve açıklama yapıyor: “Değeri bu değilmiş. Prosedür tamamlanınca işleterek parayı çıkaracağız.” Yani Türkiye’nin tarımı desteklemesi gereken ihtisas bankası esnafa rakip oluyor.

Çok başlık var ama uzatmadan son bir tane daha paylaşayım. Herkese göstermelik kafa tutan iktidarımız nedense bunları görmezlikten geliyor? İsrailli Delek şirketinin, Kıbrıs açıklarındaki deneme üretiminin sonuçlarını Tel Aviv Borsası’n bildirdiği Rum Basını’na düştü. Sonuç mu? “Afrodit’teki doğalgaz, Ortadoğu’dakiyle aynı kalitede.”

Elbette bu işin bir de petrol ayağı açıklanacak. Nerede ‘dünyaları ben yarattım’ diyen iktidar? Bu Kıbrıs’ın bir de kuzeyi, KKTC’si yok mu? Neden yokmuş gibi davranılıyor? Kim kızıyor? Velhasıl kelam sözün özü şu: Sadece pakete takılıp kalmayın. Arka kapıdan başka kaçaklar da var.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir