Söz Hakkı

Son dönemin en önemli gündem maddelerinden birini oluşturan THY, tartışmaların odağındaki de kurum oldu. Esasen tartışmaların mahiyetine bakarsanız, hiç biri durup dururken ortaya çıkmıyor.

Öncelikle şunun altını çizelim ki, geçmiş yıllar ile mukaye edildiğinde THY’nin marka değeri önemli ölçüde mesafe kaydetti. Bunu yaparken personel kıyımından, çalışan haklarının gaspına kadar bir çok konuya imza atmış olsa da, bir noktaya gelindi.

Son olarak dünya çalışma yaşamında literatüre girerek grev yasağına kadar gelen kurum, ne olursa olsun aktif bir görünüm veriyor. Günlük gelişmeler ya da icraatlar tartışılır ya da alkışlanır, bunlar bir işletmenin yaşam ömründe normaldir.

Fakat siz yaşananları değerlendirirken, ‘herkesi provokatör, kötü niyetli ve size karşı’ zanneden paranoyanızı burada da sergilerseniz, hem kendinize haddinizi aşan bir biçimde değer biçer; hem de işin rengini kaçırırsınız.

Sabah Gazetesi Yazarı Sevilay Yükselir’e konuşan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun bir ifadesinin üzerinde durmak gerekiyor. Diyor ki Topçu, Yükselir’e: “Son günlerde yapılan haberlerin amacı başka bir yerlere rant sağlamak.” Topçu, bazı kişilerin kötü niyetli ve kalemlerini başkaları adına kullandığını belirtiyor.

Şimdi birincisi böyle ortaya laf atıp, kaçamazsınız. Kimdir bu kötü niyetli kişiler? İsim vererek ve kanıtlarıyla açıklamak zorundasınız ki kamuoyu aydınlansın. İkincisi konuyu böyle değerlendirirseniz, birileri de çıkıp der ki: Kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş.

Üçüncüsü bu iktidarın hastalığı olarak ortaya çıkıyor. Bu yakınmayı özel bir şirketin yetkilisi söylese, zorlayıp haklılık noktası arayalım. Neticede kârı, zararı, icraatı kendilerini ve hissedarlarını bağlar. Ama Sayın Topçu’nun karıştırdığı THY, kamunun şirketidir.

Yani THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın ya da kendisini oraya layık gören siyasi erkin değil. Eğer bir kuruluş kamuya aitse, o 75 milyonun babasının malıdır ve her türlü fikre de açık olmak zorundadır.

Nasıl birçok uluslararası düzeyde sponsorlukta tartışılsa bile, marka değeri açısından yapılanları doğru buluyorsam, izin verin de peronda deve kesimini ya da geçtim zihniyeti iş güvenliği uzmanlarının risk olarak nitelendirdiği bir tasarımı da eleştirmeye bu milletin hakkı olsun.

Bu iktidar ve memurlarının anlamadıkları mesele bu. Göreve geldikleri noktaları kendilerine ait zannediyorlar. Oysa kamuoyu adına Başbakan nasıl memursa, THY Yönetim Kurulu da geçici bir süreliğine yetkiyi kullanmasına izin verilen memurdur. En azından kavram olarak…

Sayın Topçu bize ait bir şirketi yönettiğinin farkına varmalıdır. Eleştiriye tahammülü yoksa da, gidip bir şirket kursun ve ‘yaptıklarım beni bağlar’ desin. Herkes haddini bilecek. Oturduğunuz koltuklar emanet beyler! Farkına varın ve milleti ne ile suçladığınızı bilip, eleştiriye karşı hazımlı olun.

[email protected]

“Söz Hakkı” ile ilgili 2 yorum

  1. herkes haddini bilecek derken çok doğru demişsiniz, THY ‘nin geldiği bazılarının hayal bile edemeyeceği başarı ortada , bencede herkes herşeyden ben anlar ben bilirim havasına bir son versin bence komik olunuyor bu şekilde

  2. Hocam..güneş sigorta THY ile anlaştı ama blançolaramı yansımadı ne oldu çözemedik,biraz aydınlatırmısınız..teşekkürler

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir