Spekülatif Atak mı?

Hafta ortasında başlayan gelişmeler ekonomide de dövizde bir harekeliliğin başladığı sinyalini verdi. 18 Ekim Çarşamba günü döviz yüksek taleple  karşılaştı. Döviz kuru ağır bir baskı altına girdi. Döviz kurunda hızlı bir yükseliş yaşandı. Bu gidişin durdurulup, durumun kontrol altına alınabilmesi için Merkez Bankasının büyük hacimli doğrudan müdahalesi gerekti.

Döviz alanında yaşananlar hemen eski bir tartışmayı ısıtıp, yeniden gündeme taşıdı. Döviz kurundaki yükselişin ters yöne çevrilmesi için Merkez Bankasının Türk Lirası faizini yükseltmesi gerektiği görüşü bir kez daha yüksek sesle ifade edilmeye başlandı. Faiz lobisi hemen işe koyuldu anlayacağınız.

*                   *                   *

Döviz kuru hareketlenince akla hemen faizin geliyor olması  raslantı değil. Değeri baskı altında kalıp gerilemeye başlayınca paranın yeniden talep edilmesini sağlamanın en bilinen ve görünen yolu mükafatını yani getirisini yükseltmektir. Bunun da en doğrudan yolu faiz oranının yükseltilmesidir. Bugün Merkez Bankasından istenen de budur.

Ancak döviz kurundaki yükselmenin arkasındaki nedene bağlı olarak faiz değişmesinin bu süreci pek fazla etkilememesi de mümkündür.

Döviz kuru hareketi temelde döviz arz ve talebindeki değişme ile ortaya çıkar. Döviz arz ve talebi ise birden fazla nedenle değişir. Bu nedenleri iki gruba ayırabiliriz.

Gruplardan birisi döviz arz ve talebini oluşturan temel büyüklüklerden oluşur. İharacat, ithalat vb gibi ticaret kalemleri bu grupta yer alır. Bunların özelliği değişir olmalarına rağmen zaman içindeki hareketlerinin ağır olmasıdır. Temel büyüklüklerdeki hareketler ani ve büyük marjlı kur değişmesine neden olmaz.

Döviz arz ve talebini etkileyen ikinci grup etken sermaye hareketlerinden, yani sermaye giriş çıkışından oluşur.  Bu grupta hareketlilik görece daha yüksektir. Ani ve çok hızlı döviz giriş çıkışı yaratabilirler. Dolayısıyla döviz arz ve talebinde ani ve yüksek marjlı değişmelere neden olabilirler. Bu bağlamda en uç nokta spekülatif atak olarak tanımlanan döviz hareketleridir.

*                   *                   *

Bu iki grup etkenden kaynaklanan kur hareketlerine karşı izlecek politikalar farklıdır. Temel büyüklüklerdeki değişimden kaynaklanan kur hareketlerinde para ve faiz politikasındaki yön değiştirmeler daha etkili olur. Bu koşullarda döviz piyasasına doğrudan müdahale etmenin yararlı ve kalıcı sonucu olmaz.

Sermaye giriş çıkışındaki hareket risk algısında kalıcı bir değişiminden kaynaklanıyorsa, etkili bir beklenti yönetiminin gerektiği, bu bağlamda faiz ve doğrudan müdahalenin bir arada kullanılacağı söylenebilir.

Sermaye hareketi bütünüyle spekülatif iştahdan kaynaklanıyorsa, yani bir spekülatif atak söz konusuysa, bu nedenle ortaya çıkan döviz kuru hareketinin kontrol altına alınmasında faiz oranının değiştirilmesi bütünüyle etkisiz kalır. Spekülatif atak faize karşı duyarsız bir gelişmedir. Döviz kurunu  değişmeye zorlayıp, ortaya çıkan spekülatif kazancı elde etmeye yönelik bir hareketlerdir bu tür spekülasyonlar.  Bu tür döviz hareketlerinin panzehiri miktar müdahalesi ile spekülasyonu bastırmaktır.

*                   *                   *

Hafta ortasında döviz piyasasında yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için iyi bir çerçeve oluşturduğumuzu düşünüyorum. Yapıdan kaynaklanan bir arz talep dengesizliği sonucu ortaya çıkan bir kur değişmesi sözkonusu ise faiz lobisinin haklı olduğu sonucuna ulaşmamız gerekir. Yok eğer gelir geçer bir spekülatif atak devreye girdiyse faizi unutup, doğrudan miktar müdahalesinin peşine düşmek doğru olur.

Bu durumda hafta ortasındaki gelişmeyi doğru algılayıp, doğru politikanın arkasında durmak için döviz hareketinin nedenini doğru saptamak gerekir. Bu noktada sözün Merkez Bankasına bırakılması doğru olur. Hareketin başladığı gün TCMB’den yapılan açıklamada “piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi durumunda piyasaya alım ya da satım yönünde doğrudan müdahale edilebilecektir” denilmiştir. Yani Merkez Bankası son gelişmeleri spekülatif atak olarak değerlendirmiş ve döviz piyasasına doğrudan satış müdahalesi yapmıştır. Doğru olan da budur diye düşünüyorum.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir