Sürprizli Büyüme

Yılın sonuna geldik sayılır. Giden yılın yeni gelene devrettiği en önemli eğilim büyüme performansıdır. Yıl sonu büyüme ivmesinin gelen yılın en azından ilk aylarında etkili hatta belirleyici olacağı düşünülür. Dolayısıyla yeni yıla devredilen büyüme ivmesinin yavaş ya da hızlı olması önemlidir.

2011 yılının son aylarına ilişkin büyüme performansının her zamankinden daha fazla ilgi çektiğini söylemek yanlış olmaz. Küresel ekonomide hacimli ve yaygın bir yavaşlama olacağı tahmin ediliyor. Bu yaygın yavaşlama dinamiğinin bize ne kadar bulaşacağını kestirmek önemli bir mesele haline gelmiş durumda. Bu senenin bitişteki büyüme ivmesi bu nedenle özel bir ilgiye mazhar oluyor.

Bazı uluslararası kurumların gelecek yıla ait tahminlerindeki karamsarlık dozu durumu daha da kritik hale getiriyor.  Bu kurumların Türkiye ekonomisinin 2012 yılındaki büyüme hızına ilışkin tahminlerinde iyiden iyiye hasis davranmaları da sona eren yılın nasıl bir büyüme ivmesi ile sonlanacağı meselesini dönük ilgiyi daha da büyütüyor.

*                   *                   *

Yıl sonu büyüme hızını henüz görmek mümkün değil tabii. Ama eğilimin ne yönde olduğuna ilişkin taze bilgiler var. TÜİK hafta başında 2011 yılının üçüncü üç ayının ve yılın dokuz aylık döneminin büyüme rakamlarını açıkladı.

Hani bazen son söz en baştan söylenir ya, bende öyle yapacağım ama bir değil iki sözü baştan söyleyeceğim. 2011 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin tahminleri ve beklentileri fazlasıyla aşacak kadar hızlı büyüdüğü anlaşılıyor. Bu bir. Büyüme hızı hala yüksek olsa da büyümenin hız kestiğini düşünenler var. Oysa durum pek böyle görünmüyor. Bu da iki.

2011 yılının birinci üç ayında büyüme hızı (revize edilmiş haliyle) yüzde 12 olarak hesaplanmış. Büyüme hızı ikinci çeyrekte yüzde 8.8’e düşüyor. Yeni açıklanan üçüncü çeyrek büyümesi ise yüzde 8.2 düzeyinde. Yıl başına göre hızda ciddi bir yavaşlama var. Ekonomi kriz çıkışında elde ettiği yüksek büyüme ivmesini yitiriyor gibi görünüyor.

Büyüme hızının üçüncü üç ayda da çok ufak marjla gerilemiş olmasının yavaşlama ivmesinin sürdüğü izlenimini veriyor. Yıllık bazda yapılan tahminlerde elde edilen veriler böyle söylüyor. Ama ayrıntı durumun pek de böyle olmadığını gösteriyor. Büyüme ivmesini yıllık bazdaki değişimlerden çok çeyrekler arasındaki farklılaşma olarak ölçmek büyüme ivmesi hakkında daha sağlıklı bilgi veriyor. Üstelik bu tür hesaplama mevsim ve takvim etkilerini de düzelterek tahmin yapabilme imkanı veriyor.

2011 yılı için bu yöntemle hesaplanan çeyrek dönemlik büyüme hızları yıllık sayıların söylediğinden farklı bir duruma işaret ediyor. Yılın ilk üç ayında bir önceki üç aya (2010 yılının son üç ayı)  kıyasla ekonominin yüzde 1.9 hızında büyüdüğü anlaşılıyor. Sonraki çeyrekte bu hız yüzde 1.1 düzeyine geriliyor. Ekonominin hız kestiği, büyüme ivmesinin yavaşladığı  sonucunu çıkartıyoruz bundan. Herkesle beraber bizim de yavaşlayacağımız yönündeki öngörülere paralel olarak üçüncü çeyrekte bu hızın daha da düşmesi bekleniyor. Ama öyle olmuyor. Mevsim ve takvime göre düzeltilmiş çeyrek dönemlik büyüme hızı yılın üçüncü çeyreğinde yeniden yükseliyor ve yüzde 1.7 düzeyine çıkıyor.  Ekonominin büyüme ivmesinden pek bir şey kaybetmediği anlamına gelir bu.

*                   *                   *

2011 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme sayıları beklentilerin üstündedir. Büyüme  sayıları bu nicelikleriyle cidi sürpriz yapmıştır. Ama bana kalırsa büyüme performansına ilişkin en büyük sürpriz çeyrekler arasındaki büyümede gözlenen yeniden hızlanma eğilimidir.

Bu bağlamda daha da büyük bir sürpriz büyümeye katkı yapan talep unsurlarının üçüncü çeyrekte oldukça radikal biçimde farklılaşmış olmasıdır. Uzun bir süredir ekonomide büyümeyi iç talebin sürüklediği bilinmektedir. Net ihracat kaleminin sürekli negatif alanda kaldığı, dış talebin büyüme dostu olmadığı anlamına gelir bu. Yılın üçüncü çeyreğinde bu durumun tersine döndüğü, net ihracatın uzun zamandır ilk kez büyümeye pozitif katkı sağladığı anlaşılmaktadır.

Cari açık feryatlarının gökyüzüne çıktığı bu dönemde net ihracattan gelen bu pozitif katkı yılın büyüme sürprizidir. Türkiye ekonomisinin sürprizlerle dolu  biçimde yol aldığı anlaşılıyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir