Taner Berksoy – 28 Kasım 2017 Liranın aşağı yönlü oynaklığı

Taner Berksoy’un bugünkü yazısı

2017 yılını da bitirmek üzereyiz. Görüntüsü biraz karışık bir yıl sona eriyor. Karışıktan kastım hem göze ve kulağa hoş gelen gelişmeleri barındırıyor 2017. Hem de en azından kulağı tırmalayan gelişmelere de ev sahipliği yapıyor. Hep söylediğim gibi hoş görünen gelişmelerin başında büyüme geliyor. Yılın ortasında ekonomi yüzde 5 bir hızla büyüyordu. Üçüncü üç ayda ne olduğunu da yakında öğreneceğiz. Ekonomiden sorumlu bakanın değerlendirmelerine bakacak olursak üçüncü çeyrekte uçmuş olmalıyız. Ekonomiden gelen sinyaller bu kadar hırslı olmasa da büyümenin hala hızlı olduğuna işaret ediyor. İşin bu yanı yazılıp söylendiği zaman gerçekten kulağa hoş geliyor. Ancak bu ölçüde büyümenin kulakta kalan hoş bir seda olması olasılığı da var. Zira mevcut koşullarında Türkiye ekonomisinde bu hızda bir büyüme ancak yapay koşulların oluşması ile gerçeğe dönebilir. Yaz sonundan bu yana ekonomiye yığılan teşvik fonlarının bu yapay koşulları ürettiği biliniyor. Bu nedenle de hızlı büyümenin belki bir iki çeyrek sonra yeniden kulağa hoş gelmeyen bir düzeye inebileceği düşünülüyor.

Kulağı tırmalayan gelişmelerinin ilk üç sırasında da hızlanan enflasyon, artan cari açık ve bozulan bütçe dengesi geliyor. Bunları çok irdeledik. Artık bilinmeyen yanları kalmadı. Belki bir kez daha vurgulanması gereken önemli bir nokta bu tür bozulmaların bulaşıcı karakteridir. Bunlardaki bozulma risk algısını besler ve ekonominin öteki göstergelerini, özellikle de dövizle ilgili büyüklükleri olumsuz yönde etkiler.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir