Teknik Yorum 03.10.2011

Yılın son çeyreğine girerken yılın son perdesinde bir çok hikayeninde sonuna yaklaşıyoruz. Yunanistan’ın iflası hikayesinde bütçenin bu yılla birlikte önümüzdeki yılda tuturulamıyacağı açıklandı. Diğer riskli Avrupa ülkelerin durumu ise bu son çeyrekte daha netlik kazanacak. Yine bu son çeyrekte 2012 yılına ilişkin yatırım stratejilerinde bir çok sorunun cevabı aranacak. Birincil olarak;
Global büyüme: Avrupa kaynaklı finansal riskler arttıkça ekonomik yavaşlamada devam ediyor. Avrupa’nın önümüzdeki yıl resesyona girmesini beklerken ABD’de de resesyon söylentileri şimdiden tartışılmaya başlandı. ABD’de 2007’de ipotekli konut kredileri sisteminin çökmesiyle başlayan “Küresel Sistemik Kriz” , 2009 baharına dek sürmüş, devamında gelen 2 yıllık uptrend dönemi Yunanistan ile başlayan ve Avrupa’nın diğer risk taşıyan ülkelerinide kapsayan “Sistemik Avrupa Ülkeleri Finansal Krizine” dönüşmüş durumda. Bu kaygıların neticesinde ufukta görülen resesyon ile Euro Zone ‘dan başlayabilecek ve diğer tüm global kıta ülkelerine yayılabilecek bir ekonomik büyümede yavaşlama beklentileri  öngörülmekte. Bu da 2007 sonrası yaşanacak  ikincil döngüsel düşüş yönlü dalganın 2012’de gelebileceğini düşünmekteyim. Fakat yinede eksi büyümelerin görüleceğini pek beklememekle birlikte büyümedeki yavaşlama neticesinde gelebilecek bu ikincil döngüsel düşüş yönlü trendin 2008’deki kadar sert ve diplere kadar gideceği düşüncesinde değilim. İkincil olarak para ve emtia piyasalarındaki seyir;
Oluşabilecek olası Sistemik Avrupa ülke finansal krizlerinin neticesinde Güvenli liman Dolara’a talepin devam etmesi beklenirken üçüncül olarak Emtia piyasasında özellikle “Altın”‘dan çıkışlar hızlanabilir. EurUsd paritesinde 1.40 seviyelerinin altına inilmesinden itibaren piyasadaki uptrendin bitiğini teknik açıdan kesinleşirken aşağı yönlü düşüş trendi yeni dönemde de devam etmesi beklenebilir. Büyük resimde 1.2850 ve 1.2580 ilk hedef noktaları olarak devam etmekte. Emtia piyasalarıda ise yaşanacak pozisyon kapanışlarında ise özellikle Altın’da 1750-1,800 bant aralığı üzerinde kalamadığı sürece yeni ikincil bir satış baskısı önümüzdeki aylarda gelebilir. Bu ikinci dalga ise piyasada ilkinden daha sert şekilde gerçekleşerek  1230 seviyelerine kadar gerçekleşebilir.

Yurtiçinde dönüp baktığımızda  yılın son çeyreğine Eylül ayı enflasyon rakamlarıyla başladık. UFE’de yılık %12.15’e yükselirken , TUFE’de ise yıllık oran %6.15 seviyesine yükselti. Ayrıca son dönemde enerji sektörüne ilişkin yapılan zamlarla birlikte enlasyonist süreç döviz kurlarında yaşanan ve bu seviyelere oturması beklenen TL karşılığı para çiftlerinde yılın son döneminde baskı yaratabilir. Fakat yinede yıl sonuna kadar enflasyonist baskının  Türkiye ekonomisi üzerinde aşırı bir baskı yaratmayacağını düşündüğümden dolayı MB para politikalarında aralık ayına kadar bir değişikliğe gitmeyeceğini düşünmekteyim.

IMKB bugün eksi yönlü açmasına rağmen cuma gününün devamı niteliğinde artıya geçmeyi başardı. Geçen haftanın IMKB analizinde incelediğimiz aynı grafik bu haftada geçerliliğini koruyacak. Düşen alçalan trend kanal desteği hedef olarak devam ederken ilk direncimiz 100 HO seviyesi olan 59,940 seviyesi olacak. Kanal direnci ve bir üstündeki 200 günlük HO seviyesi olan 62,800 bölgesi ise IMKB’de bu haftanın hedef direnç seviyeleri. Geri çekilmelerde ise ilk desteğimiz yine 22 günlük HO seviyesi olan 57500 bölgesi izlenecek.

Burak Gerçek
[email protected]
http://www.bilgeyatirimci.com/author/burak-gercek/
 

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir