Üzeyir Doğan – S&P kararı piyasalarımızı nasıl etkiler?

S&P Türkiye’nin durağan olan not görünümünü negatife düşürdü, yatırım yapılabilir notun bir kademe altında olan BB+ notunu ise korudu. Kararın ne olduğu tahmin ediyorum ki haftasonu yeterince okunmuştur. Bu nedenle bu konuya çok fazla girmeyeceğiz.

Değerlendirmeye geçmeden önce mevcut durumu bir özetleyelim. Bilindiği üzere Hazine’nin Ficth ve Moody’s ile anlaşması var ve bu iki kurum da Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyede değerlendiriyor. Bu iki kurumla birlikte JCR da Türkye’yi kendi inisiyatifi ile yatırım yapılabilir seviyede değerlendiriyor. S&P ise Hazine’nin anlaşması olmadığı diğer bir kurum yani S&P de JCR gibi Türkiye’yi kendi inisiyatifi dahilinde derecelendiriyor. Elbette bu durum bu kararın önemsiz olduğu anlamına gelmez. Özellikle uluslararası prestiji bakımında S&P’nin önemini hafife almamak gerektiğini düşünüyoruz. Ancak S&P’nin zaten yatırım yapılabilir not veren kurumlardan olmaması ilk etkinin sınırlı kalmasına neden olacaktır. En azından Fitch ya da Moody’s’in yapacağı bir indirime nazaran. Buna karşın S&P’nin diğer kurumlardan da benzer adımlar gelebileceği beklentisini artırmış olması olumsuz bir etken. Bu kararın diğer kurumları da benzer adımlar atma yönünde cesaretlendireceği bir gerçek. Ancak aşağıda da açıkladığımız üzere kısa vadede bu yönde bir karar beklemiyoruz. Yine de derecelendirme yapılabilecek günlerde piyasalarımızda baskılar görebiliriz. Bilindiği üzere aşağıda da özetini verdiğimiz SPK tebliğine göre kredi derecelendirme kuruluşları kredi değerlendirmesi yapacakları günleri yılbaşından önce duyurmuş olacaklardı. S&P de Türkiye için not değişiklik tarihlerini 23 Mayıs 2014 ve 21 Kasım 2014 olarak açıklamıştı. Ancak görünüm 7 Şubat’ta değiştirildi. Bu durum bundan sonra dileyen kurumun cumaya denk getirmek şartıyla dilediği zaman not değişimi yapabileceğini göstermiş oldu. Bu da Cuma günlerinin artık daha stresli geçebileceği anlamına geliyor. Ancak Fitch ve Moody’s’in daha önce yaptığı açıklamaları da göz önünde bulundurduğumuzda, yeni şok gelişmeler olmazsa bu iki kurumun seçimler öncesi yeni bir değerlendirme yapma ihtimali daha düşük görünüyor. Kararın piyasalara etkilerine geçmeden önce bu iki kurumun bu yıl içinde yaptığı açıklamaları hatırlayalım.

Fitch 7 Ocak ve 29 Ocak tarihlerinde yaptığı açıklamalarla görüşlerini kısmen beyan etmişti. 7 Ocak’ta Türkiye’deki siyasi krizin kalıcı güçlüklere işaret ettiğini, gelişmelerin Türkiye’nin ‘BBB-‘ olan notunu etkilemediğini belirten Fitch 29 Ocak’ta da Merkez Bankası’nın faiz artırımı Türkiye’nin sermaye hareketlerine karşı kırılganlığını azaltıyor ifadesini kullanmıştı. Bununla birlikte faiz artırımı iç talebi azaltacak ve ekonomide sert iniş kaygılarını yeniden gündeme getirebilir ifadesinin yer aldığı açıklamada, yüksek faizler borç geri ödemelerini zorlaştırabilir ve büyümeyi azaltabilir, bu da bankaların aktif kalitesini zayıflatabilir değerlendirmesinde bulunulmuştu.

Moody’s ise 8 Ocak’ta yaptığı açıklamada Türkiye’nin Baa3 olan kredi notu ve durağan seviyesindeki not görünümünün siyasi riskleri yansıttığını açıklamıştı. TCMB’nin faiz kararı ardından 31 Ocak’ta da Moody’s, yaptığı yazılı açıklamada, kararın Türk lirasındaki riskleri azaltacağını, ancak aşağı yönlü risklerin sürdüğünü kaydetmiş, Merkez Bankasının parasal sıkılaştırması dövizde kur baskısını hafifleteceği vurgulanmıştı. Ayrıca Merkez Bankası’nın dikkate değer parasal sıkılaştırması kur oynaklığını azaltabilir ve Türk lirasını savunmak için kullanılan döviz rezervlerinin tüketilmesini yavaşlatabilir görüşüyle birlikte bu kararın ülke kredibilitesi üzerindeki baskıların bir kısmı hafifletebileceği vurgulanmıştı.

Dolayısıyla bize yatırım notu veren Fitch ve Moody’s’ten çok yakın bir zamanda kedi notuna ilişkin bir değişim beklemiyoruz. Bu da S&P’nin bu kararının olumsuz etkisini sınırlayacak en önemli etken. Buna karşın bugün özellikle ilk seansta olumsuz etkileri izleyeceğiz. Yurtdışı negatif bir katkı yapacak olur ise bu etkiyi gün boyu da görebiliriz. Yurtdışı pozitif katkı yapacak olur ise bu kararın etkisi de sınırlı olacaktır. Özetle günün ilk yarısındaki negatif etkinin devam edip etmeyeceği yurtdışına bağlı olacaktır. Bu da günün ikinci yarısında S&P’den ziyade yurtdışına bakılması gerektiği şeklinde değerlendirilebilir.

Yukarıda bahsettiğimiz 29 Ağustos 2013 tarihli SPK tebliği özeti şu şekilde:
Yeni düzenlemelere göre;

1) Sermaye piyasası araçlarının değerlerini, tasarruf sahipleri, ihraççılar ve sermaye piyasası kurumlarının yatırım kararlarını etkileyen ülke kredi derecelendirme notlarının açıklanmalarına ilişkin esaslar Tebliğ kapsamına alınmıştır.

2) Ülkenin talebe bağlı olan ya da olmayan kredi derecelendirme notlarına ilişkin gözden geçirme süresi en fazla 6 ay olarak belirlenmiştir.

3) Ülkenin talebe bağlı olan ya da olmayan kredi derecelendirme notlarının ve not görünümlerinin açıklanmasına ilişkin olarak;

i) Derecelendirme kuruluşları, her yıl Aralık ayı sonunda, bir sonraki yıl içerisinde yapacakları not ve/veya görünüm açıklamalarının tarihlerine ilişkin takvimi kamuya duyurmak ve Kurula göndermek zorundadırlar; ayrıca, not veya görünüm açıklaması tarihlerinin Cuma günlerine denk getirilmesinin esastır,

ii) Not veya görünüm açıklamalarının derecelendirme kuruluşu tarafından önceden kamuya duyurulan tarihte, borsanın ilk seans açılışından en az bir saat önce veya son seans kapanışından sonra yapılması zorunludur,

iii) Not veya not görünümü açıklaması ile aynı anda ülke notunun veya not görünümünün belirlenmesinde dikkate alınan tüm hususları içeren ayrıntılı bir araştırma raporunun kamuya açıklanması gerekmektedir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir