Velinimet İlişkisi: İhale(siz)ler

Ana muhalefet partisi CHP, bir ekonomi raporu yayınladı. Raporun detaylarına girmeyeceğim. Ama ortaya konulan bir sorudan yola çıkmak gerekiyor. Rapor soruyor: Son 10 yılda AKP iktidarı 1,5 trilyon dolar harcadı. Bu para nereye gitti?

Denilebilir ki, büyüyen Türkiye’de böylesi bir para harcanması normal. O zaman rakamlara bakalım. 42 yılda ülkede harcanan paranın miktarı 775 milyar dolar. Ortalama büyüme oranı ise, yüzde 5,1… Son 10 yıl ise bu paranın iki katının harcandığı vurgulanıyor, ama yere göğe sığdırılamayan ekonominin büyüme ortalaması yüzde 5.

Ayrıca şunun da altını çizmek gerekiyor ki, istihdam yaratmayan, finans piyasaları, ithalat ve sıcak para ağırlıklı bir büyüme hormonludur. Ekonomik tercih diyelim ve tekrar sorunun yanıtını arayalım. Bu para nereye gitti?

Sorunun yanıtını bulabilmek için sihirli kelime ihale, sihirli kurum da Kamu İhale Kurumu’dur… Bu iktidar bir Kamu İhale Kanunu çıkardı ve ‘devrim niteliğinde bir reform’ olarak lanse etti. Bu öylesine mükemmel bir reformdu ki, yürürlüğe girdikten sonra yapılan değişiklikleri 20’den sonra ben saymadım.

Ama işin özünde velinimet ilişkisi vardı. İş dünyasını ihaleler aracılığıyla kıskaç altına alan iktidar, böylece beklenti yönetimi içinde kimsenin ses çıkarmamasını sağladı. Çünkü ihale sistemi davetiye usulüne döndürülmüştü. Davet edilmezseniz, ihale de alamıyordunuz.

Elbette mesela bazı medya kuruluşları el değiştirirken, ihaleye girmek isteyenlerin ‘girerseniz canınıza okurum’ cinsinden tehditle karşı karşıya kaldığı, böylece tek grubun girip canlı yayında ihale kazandığı olayları da unutmamak gerekir.

TRT ile ilgili 2011 senesine ilişkin son Sayıştay raporu, paraların nasıl yandaşlara dağıtıldığını, faturaların nasıl şişirildiğini ortaya koydu.  Gereği yapılacak mı? Hiç sanmam… Geçmişte bu tip iidaların gereği ne zaman yapıldı ki, böylesine baskıcı bir dönemde yapılsın?

Nitekim Türkiye’de vergi rekortmenleri listesine girip de adını açıklamak istemeyenlerin sayısının 35’e yükselmiş olması da önemli. Ama ben yine de bu insanlara saygı duyuyorum. Çünkü en azından listedeler… Bir de Forbes Dergisi’nin listesine dolar milyarderi olarak girip de, vergi listesinde olmayanlar var.

Kamu İhale Kurumu’na yapılan baskını hatırlıyor musunuz? Orada yaşananlar iki üç bürokratın sırtına yüklendi ve muhtemelen meselenin üstü örtüldü. Bence bu ülkede ihale alanlar kadar, menfaat karşılığı ihaleden çekilenler de araştırılmalı.

Her şeye rağmen ‘Şişli’de bir apartıman, yoksa eğer halin yaman’ diyen lüküs hayat yeterli gelmemiş olacak ki, Kamu İhale Kanunu’nda yeniden değişikliğe gidildiği ortaya çıktı.

Yeni düzenlemeyle ihalesiz alım limitleri artırılıyor. Küçük çaplı günlük ve acil ihtiyaçlar için yapılan uygulama, Türkiye’de resmen iş dağıtmanın kılıfı olmuştu. Şimdi yetinmediler limitleri de artırıyorlar. Malûm damlaya damlaya göl oluyor. Limiti artırıp bundan böyle yüksek rakamlı ihaleleri de çağırdığı üç kişi arasından seçtiğine verme olanağı sunuluyor. İhalesiz hayat, oh ne rahat…

Diyelim ki itirazınız var ve itiraz etmek istediniz. Yeni kanunda bunun da önlemini alarak zorlaştırıcı madde getiriyorlar. Milletin ay sonu maaş ödeyemediği ya da nakite sıkışık olduğu ortamda, vatandaş olarak şikâyetçi olacaksanız cebinize 3 bin TL ile 10 TL arasında değişen bir tutar koymanız gerekiyor.

Ayrıca kulislerde kadroları başkan hariç baştan sona değiştirmeye olanak tanıyacak bir düzenlemenin de son anda Meclis’te kanuna sıkıştırılacağı konuşuluyor. Zaten Sayıştay ile ilgili hamleler de herkesin malûmu…

Şimdi dönelim başa… Soru neydi? 1,5 trilyon dolar nereye gitti? Sağlıksız da olsa ortalamada ekstra bir büyüme olmadığına göre… Bırakın öyle kapalı kapılar ardında gizli ihale dağıtımlarını… Kendi hayatınızdan sağlamasını yapın. Bu ülkede bir yıl içinde hiçbir özelliği olmayan bir kaldırım bile 5 kez değiştiriliyor.

İstanbul’un göbeğinde Yenikapı – Unkapanı arasında yolu ayıran sağlam demirler sökülüp, yenileri takılıyor. Neden? Çünkü bunlar lale desenli… Gözünün önünde harcanan parayı görmüyorsan ya körsün ya da velinimet ilişkisi içindesin. Ne diyeyim?

[email protected]

“Velinimet İlişkisi: İhale(siz)ler” ile ilgili 3 yorum

  1. O sökülen kaldırımların parasını halktan alıyorlar nasıl olsa.
    Hele eviniz benim gibi köşe başı ise çift yol ve kaldırım parası istiyorlar.
    Bunları ödememenin bir yolu var mı acaba?

  2. yazınısın sonundaki harcama kalemi işlerinden gerekli gereksiz çok fazla eşeleme deşeleme kaldırım indirip kaldırmama yolları beter etme işlerini çok eleştiriyorum, i. melilh gökçeke defalarca yazdım artık bu başkana oy gelmez diye düşünüyorum ama diğer konu bu rakamlar doğru ise bu benim mantığımca başarıdır 42 yıl önceden beri harcananın sadece iki katı ile son 10 yılda ve kriz ortamında aynı oranda büyüme sağlayıp eş zamanlı enflasyon canavarını da dizginlediyseniz izninizle ben şapka çıkarırım.. çıkarmayana da karışmam , tırnak yemeye devam :)

  3. benden ekstra bir ücret alınmadı henüz çevre çöp vs vergisi veriyoruz değil mi yetmez mi

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir