Ya Susun Ya da Dürüst Olun

Türkiye ekonomisinde, özellikle reel sektör bazında yaşanan sıkıntı enflasyon rakamlarındaki farklılıktan işsizliğin sokakta yaşanan yüzüne, borçlu yapıdan büyüme yapısındaki çarpıklığa kadar her alanda kendini belli ediyor.

Hoş bazı basın mensuplarına sorarsanız, bütün şirketler yatırım yapıyor ve büyümeye katkıda bulunuyor ama bunun nedeni başka… Özellikle belli şirketlerin toplantılarında dolaşır da, esnaf ile, sahadakiyle, yandaşların dışında kalanlarla oturup konuşmazsanız, bu sanal başarı hikâyesine inanırsınız.

Daha da tehlikelisi insanları da buna inandırmaya çalışırsınız. Bu sonuçta sizi o kadar yoldan çıkarır ki ‘ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin’ diyecek aymazlık noktasına gelirsiniz. Hadi bazıları aymaz, hadi bazıları hayallerine inanıyorlar ve bunun üzerinden prim yapma peşinde koşuyorlar.

Peki iş dünyasına ne oluyor? Derneklerin ya da odaların tepe yönetimine oturup, ekonomi yönetimiyle hoş beş içinde geçinenleri kast etmiyorum. Bu sivil toplum kuruluşlarının üyelerine, yani gerçekten canı yananlara seslenmek istiyorum.

TÜİK, Merkez Bankası ve benzeri kurumlar bir rakam açıklıyor ya da bakanın biri ya da Başbakan çıkıp övünmeye girişiyor, ardından iş dünyasının temsilcilerinden de açıklama geliyor:

Türkiye ekonomisi şaha kalktı… Herkes batıyor, biz kalkınıyoruz… Bundan sonra dünya ekonomisini Türkiye yönetecek… Bizi kimse tutamaz… Herkes bizden korksun… Bu cinsten ara gazı içeren açıklamalara şahit oluyoruz.

Sonra bir an oturup, düşünmeye başlıyorum. Aralarında bire bir konuştuklarımız var. Böyle düşünmediklerini bildiklerimiz var. Bunların yöneticilik yaptığı kurumların üyelerinin içinde durumları sıkıntıda olanlar var. Peki o zaman bu söylemler nasıl ortaya çıkıyor? Hadi yönetimler açıklama yapıyor da, üyeler neden sesini çıkarmıyor?

Korkudan mı, ticari beklentiden mi, aşırı düzeyde yağcılıktan mı bilemiyorum ama inanmadığınız şeyleri neden söylüyorsunuz? Açıklama yapmazsanız anlarım, ama kapalı kapılar ardında başka, mikrofonların önünde neden başka konuşuyorsunuz?

Seçim döneminde kapınıza kadar gelen muhalefet partilerine ‘Basın önünde konuşmayalım, özel toplantı yapalım’ diyerek korkularını dile getiren sizler değil miydiniz? Sohbet toplantılarında gidişata yönelik kaygılarınızı paylaşan, işin içinden çıkamadığını söyleyenler farklı insanlar mıydı? Türkiye’nin hızla üretimden uzaklaştığından yakınanlar, maliyetlerini karşılayamadıklarını söyleyenler, piyasada tazminatları ödeyecek parası olmadığı için firmalarını kapatamayan şirketler olduğunu başkaları mı anlatıyor?

Neden içeride başka, dışarıda başka konuşuyorsunuz? Kimden korkuyorsunuz? Hadi diyelim korkuyorsunuz, bari susun… Bu akıl tutulması içinde Türkiye’yi borç batağına sürükleyenleri, üretimsizleştirenleri cesaretlendirmeyin. Bunu yapmayın ki, bari onlar da bir yerde hata yaptıklarının farkına varsınlar. İş dünyasına sesleniyorum: Ya susun, ya dürüst olun…

[email protected]

“Ya Susun Ya da Dürüst Olun” ile ilgili 1 yorum

  1. Helal olsun diyorum…ama bu kaypaklık bu milletin kannına işlemiş,hele birde korku dağları sarınca……
    zaten kumdan kaleler böyle kurulur böyle yıkılır, (şu AVRUPA bile ne durumda görün.)

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir