Kazım Çiloğlu – Yabancılar dört işlem bilmez mi?

Anayasa değişikliği hasbelkader, halk tarafından kabul görürse, ilk uygulanacak maddeye(!) bir göz atalım, sonra da 17 Nisandan hemen sonra uygulanacak ve HSKY nasıl HSK olacağını ve üye seçimlerini aritmetik dört işlemle yapalım!

Özetle ve ana hatlarıyla maddenin içeriği:

‘’Anayasa değişikliğini 17. maddesi uyarınca, TBMM, anayasa değişikliği teklifinin kanunlaşıp yayımı tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü’nü ve kanuni düzenlemeleri gerçekleştirecek.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde cumhurbaşkanı tarafından düzenlenecek

Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç 30 gün içinde seçilecek.

Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 40’ıncı günü takip eden iş günü de görevlerine başlayacaklar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 gün içinde TBMM Başkanlığına yapılacak.

Adalet ve anayasa komisyonları ortak olarak, 10 gün içinde her bir üyelik için 3 adayı üye tam sayısının 3’te 2 çoğunluğuyla belirleyecek.

Birinci oylamada 3’te 2 çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, 2’nci ve 3’üncü oylamalar yapılacak…

Bu oylamalarda üye tam sayısının 5’te 3 çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş sayılacak.

5’te 3 çoğunluğun sağlanamaması halinde 3’üncü oylamada en çok oyu alan seçilecek.

Üyelerin 2 katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanacak.

TBMM Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek, 15 gün içinde seçimi tamamlayacak.’’

Görevi sona eren ve Yargıçlar ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilemeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilenler, Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hakim ve Savcılar Kurulunca seçilecek. Öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine cumhurbaşkanınca atanacak…

Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilecek.

Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar cumhurbaşkanı tarafından kullanılacak.

Şimdi bu 12 üye referandum sonrası, nasıl oluşturulacak onu görelim;

Mevcut adalet bakanı ve müsteşarı 2 üye

Cumhurbaşkanı bizzat kendi ve ismen 4 üye seçecekler bunların toplamı 6 üye ediyor

Kalan 3 üye Yargıtay tarafından seçiliyor (Yargıtay başkanı ve üyelerini oluşturan üye seçimleri ayrıca incelenmelidir)

Danıştay ise 1 üye seçiyor ( keza Danıştay başkan ve üye seçimi de ayrıca incelenmelidir)

TBMM ise kalan 2 üyeyi seçiyor! Bu seçim şeklini daha açmamız ve anlaşılır hale getirmemiz gerekiyor zira tüm ayrıntı burada gizli..

Neden?

Çünkü bakan müsteşar ve dört üye ile yüzde elli bizzat cumhurbaşkanın taktiri ile seçilenlerdir!

Bu değişiklik halktan kabul görür ise 17 Nisan da hemen uygulanacak. Yani TBMM’nin bu günkü aritmetiği geçerli olacak…

AKP 316

CHP 133

HDP 58

MHP 39

Ve bağımsızlar 2

Elbette milletvekilliği düşürenler dikkate alınmamıştır.

Bu durumda, yukarıda ki maddelere göre 2 HSK üyesini TBMM bu aritmetiğe göre önce 3/2 366 üye ile bu sağlanamaz ise;

İkinci turda 5/3 oranda ki buda 330 milletvekili sayısı ediyor ki bu da sağlanamadı diyelim o zaman en çok oyu alan adaylar seçilmiş olacak!

Bu durumda en çok oya sahip parti de 2 adayı saptamış olacak…

Kura çekilse de AKP desteklediği adaylardan ikisi mutlaka HSK son iki üyesi olacaktır

Şimdi üyeleri tekrar toplayalım;

Bakan ve müsteşar(2) + cumhurbaşkanı(4) + şimdiki meclis aritmetiği ile (2)= 8 üye

Yargıtay (3) + Danıştay (1)= 4 üye

Toplam 12 üye

Sadece cumhurbaşkanın parti üyesi olabilmesi ile HSK ile ilgili uygulamaların referandumdan hemen sonra uygulanması diğerlerinin ise 2019dan sonra yürürlüğe girmesinin hikmeti bir türlü anlaşılamıyor…

Hukukçular ve rakamlarda bu bağımlılığın, en tepeden tüm yargıyı 2019 seçimlerine kadar etkileyeceğini ve yargı bağımsızlığının yok olacağını düşünüyor ve gösteriyorlar!

Yabancılar da her halde, paralarını götürecekleri ülkelerin ilk önce yargısını, en ince noktasına göre inceler ve ona göre karar verirler değil mi?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir