Çetin Ünsalan – Yaşasın; kurtuluyoruz

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, gereksiz ithalatı azaltmak istediklerini söyledi ve ‘İthal etmediğimiz zaman hiçbir şey kaybetmeyeceğimiz ürünleri listeledik. Önlemler yolda” dedi. O zaman listenin başına ithal siyasetçileri yazın.

 

Kimdir ithal siyasetçi? Parti ayrımı yapmaksızın tüm siyasi yelpaze için konuşuyorum. Söyledikleri ile yaptıkları tutmayan; yaptıklarında halktan yana değil de, dışarıdan yana olandır ithal politikacı…

 

Mahallede kabadayı kesilip, ekran önünde şov yapıp, kapalı kapılar ardında vatandaşını sırtından bıçaklayan, başkalarının çıkarlarına uygun davranandır ithal politikacı… ‘Yiyor ama çalışıyor’ denilenlerdir; aslında kimin için çalıştıkları da bilinenlerdir ithal politikacılar…

 

Eğer Zeybekçi’nin dediği doğruysa, yerli malı kullanmaya başlamadan önce, yerli politikacıları bulmamız gerekiyor. Bizim gibi gözüken, bizim gibi davranan değil, bizi yani bu memleketi düşünenlerdir onlar…

 

Tarif edemediklerimiz, az sayıda bulabildiklerimiz, ithal olanların arasında sıkışıp kalan, sesini duyuramayanlara sahip çıkmamız gerekiyor. Hemen her partide olan, ama çoğunluğun arasında ezilen, aklı memleket için çalışan insanlardır yerli politikacılar.

 

Şayet bir ülkenin politikacıları yerli değilse, yani aklı, fikri kendi memleketinden yana çalışmıyor; hamasetin gölgesinde güçlü olandan, dış olandan yana tavır koyuyorsa, o ülkede yerli malı yaklaşımı geliştirilemez.

 

Mayınlı araziyi topraksız köylüsüne vermek yerine, yabancı firmalara satmaya çalışanlar; kredi kullanıp dışarıdan getirdikleri borcu milletin sırtına faiziyle yükleyip, yaptıkları binaları yabancılara satmak isteyenler yerli midir, ithal midir?

 

Çiftçisini yok edecek politikalar geliştirip, sonra da Sudan’da üretim yaptırmaya kalkanlar; bakkalını, esnafını boğdurup, uluslararası zincirlere pazarı kuralsızca açanlar; bankalarını yabancılara satanlar, finans piyasalarını yabancılaştıranlar yerli midir, ithal midir?

 

Kendi çocuğunu nasıl eğiteceğini yabancı danışmanlara soranlar, üreticisini ithalat karşısında boğanlar, mal satılabilir birkaç pazarı da ihtirasları uğruna yok edip, başkalarına teslim edenler yerli midir, ithal midir? Tüm bunların yanıtını takdirinize bırakıyorum. Kendi yanıtınızı bulun.

 

Ama Zeybekçi’nin dediği doğruysa ve listenin başına önerimi koyarsa, ithal politikalardan da, politikacılardan da kurtulacağız demektir. Bunun için de önce siyasi partiler kanunu ile seçim kanununu değiştirip, yönetmeye aday olanları gerçekten halkın seçmesini sağlayarak işe başlamamız gerekiyor.

 

Dedim ya, politikacıları ithal olanların, politikaları da yerli olmaz. Politikaları yerli olmayan milletler de, başka milletlerin pazarı ve kuklası olur. O yüzden bu söz çok önemli. Ama yine de fazla güvenmeyin.

 

Bunları söyleyen ve yerli üretimi destekleyen bir zihniyet, Başbakanlık koruması için tanesi 100 bin dolardan 10 tane jip ithal eder mi? Hele de ‘otomotiv üssü’ olduğunu iddia ederken… Dedim ya takdir sizin… Ben temkinli bir sevinç (!) içindeyim.

 

Ne diyor Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında Meclis’teki konuşmasında? “…hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır…”

Ben bunu bilir; bunu söylerim.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir