Zorlu Yol Kentsel Dönüşüm

Riskli binaların envanterinin çıkarılıp, yıkılıp yenilenmelerine fırsat verecek Kentsel Dönüşüm Yasa tasarısının esasları Canan Sakarya’nın haberinde yer alıyor. Bu yılın 929 milyon bütçeli Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yürüteceği proje için Bakan Erdoğan Bayraktar’a göre proje için 100-400 milyar dolar gerekiyor. O nedenle iyi bir düzenleme olarak gördüğümüz Kentsel Dönüşüm Yasası’nın riskli yapı envanterinden başlayarak, zorlu bir yolculuk içerdiğini söylemek yanlış olmaz.

Arkadaşımız Canan Sakarya, Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı ile ilgili haberinde, yasa ile amaçlanan “Afete hazırlıklı Türkiye” olduğunu belirterek, bir yandan 1903’ten bu yana ülkemiz deprem gerçeğinin sonuçlarını, riskin büyüklüğünü, önemli depremlerin yaratığı kayıplarla ilgili bilgilere yer vermiş.

Haberden öğrendiğimize göre kararlılık içinde hareket edilerek atılacak adımları şöyle sıralayabiliriz:

-Dönüşüm yapılacak alanlardaki yapı stoğu envarterinin çıkarılması ve dayanıksız olanların saptanması.

-Dağınık olan mevzuatın ve uygulamanın “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun” altında birleştirilerek dağınıklığa son verilmesi.

-Yeni yasal düzenleme ile yaptırımların önündeki engellerin kaldırılması sağlanacak. Dönüşüm alanlarında yıkılma kararı alınan riskli binaların saptanmasının ardından binaların yıkımı için sahiplerine 30 gün süre verilirken, binanın elektrik, su ve doğalgazı kesilecek. Sahibinin süresinde yıkmaması halinde yıkım idari makamlarca gerçekleştirilecek.

-Dönüşüm alanları için fon yaratılacak. Fonda genel bütçeden pay, 2-B gelirlerinden aktarma, Çevre cezalarından kesintiler, yapılan plan değişikliklerinden elde edilecek harçlar, imar yasasınca yapılan tahsilatlar yer alacak. Yeterli olmaması halinde yerli ve yabancı kaynaklardan kredi kullandırılacak.

Dönüşüm alanlarında riskli konutlarını terk edecek maliklere ya da içindeki kiracılara konut tahsisi kira yardımı gibi mağduriyeti önleyici destekler verilecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar benzer bir dönüşüm projesini Brezilya’nın 400 milyar dolarlık bir bütçe ile başarı ile tamamladığını belirtiyor. Bizde 100 milyar dolarlık bir bütçeyle yola çıkılabileceğini düşündüklerini açıklıyor.

Konut sektöründeki müteahhitler ise, bu projenin hayata geçirilmesinin gerekli olduğunu, ancak, sonuç alınmasının kolay olmadığını, kamunun mutlaka elini taşın altına koyması gerektiğini ve yeni yasal düzenlemenin olumlu sonuçlar vereceğine inandıklarını belirtiyorlar.

Müteahhitler başlangıçta yer alması beklenen İstanbul’da 3 milyon konut stoğu olduğunu, bunun yarıya yakının riskli ve yenilenmesi gerekenler arasında yer alabileceğini, özel sektörün yenilemede yer alabilmesinin uygun yasal şartlara ve uygun mali koşullara, kredi imkanlarına bağlı olduğunu öne sürüyorlar.

Her kesimin üzerinde birleştiği konu Türkiye’nin zenginliğinin yüzde 90’ının deprem riski altına olduğu. Son yüzyılda yaşanan depremlerin ülkenin deprem tehdidini ortaya koymasına karşın önlem alınmakta geç kalındığı, bu nedenle yeni yasal düzenleme ile risk alanlarında dönüşüm projelerinin bir an önce geciktirilmeden hayata geçirilmesi yönünde.

Bütün veriler kentsel dönüşüm projelerinin hem doğru envanter çıkarma, hem uygulama, hem finansman yönünden zorluklar içerebileceğini gösteriyor. Ancak, geç kalınmış olan bu uygulamanın yeni yasal düzenleme ile bir an evvel başlatılmasının zorunluluğu da kaçınılmaz şekilde ortada duruyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir