Borsa ve Dolar

Geçen haftanın en önemli olayı Merkez Bankası’nın faiz kararıydı.  Haftalık repo faizlerini değiştirmeyen MB, ekonomideki gelişmeleri ılımlı olarak yorumladı. Düşük kapasite kullanım oranı ve dış dünyadaki büyüme sorunlarını öne sürerek faiz artırmak konusunda aceleci olmayacağını gösterdi. Ayrıca enflasyon konusunda bir endişesi olmadığı vurgusunu yapan MB,  Haziran ayından itibaren enflasyonda yavaşlama olacağını bildirdi.

Normal şartlarda, faizlerin düşük kalması iç talebi körüklüyor olsa da, kurların yukarı yönlü hareket etmesine izin verilirse, cari açık yavaş yavaş azalacaktır. Bu arada petrol fiyatlarındaki hızlı gerileme önümüzdeki aylarda, cari açık üzerindeki baskıyı azaltabilir. Fakat yine de, önemle vurgulamalıyım ki,  yıl sonu itibariyle 60-70 milyar dolar seviyelerindeki bir cari açık rakamı yüksek ve riskli bir seviyedir.

Bu hafta, 30 Haziran Perşembe günü saat 11:00’de 2011 yılı birinci çeyrek büyüme rakamı açıklanacak olup, çift haneli bir büyüme söz konusu olabilir.  Genelde beklentiler yüzde 7-8 arasında dolaşıyor olsa da, ekonomi bürokrasisinden, çift haneli olabileceği sinyalleri de geliyor. Büyüme rakamının 9 üzerinde olması durumunda piyasalar üzerinde olumlu etkileri olabilir.  Fakat genel olarak geçmişte büyüme rakamlarının açıklanması sonralarında piyasalar çok güçlü tepkiler vermediler.

Endeks geçen hafta olumlu bir seyir izlerken, dış dünya o kadar da olumlu değildi. Özellikle Cuma günü, endeks yukarı yönlü açılarak 62.500 seviyelerini test etmesine rağmen,  kapanışını 62.073 seviyesinden yaptı. Bunun en temel sebebi de Avrupa borsalarına gelen satışlardı ve Moodys’in 13 İtalyan bankasının notunu düşürebileceği uyarısı  Avrupa borsalarına satış getirince bizim borsamıza da seans sonuna doğru satış geldi. Bizim piyasa kapanmadan önce ABD piyasaları da yaklaşık olarak yüzde 0.80 aşağıda olduğu için, hafta sonu riskini almak istemeyen yatırımcılar satış yapmayı tercih ettiler.

Yukarıdaki grafikte gelişmekte olan ülkeler endeksi (MXEF) ile İMKB100 endeksi birlikte görülüyor. Çok sıkı bir korelasyon var. Fakat Cuma günü kırmızı ile gösterilen İMKB yukarı yönlü hareket yaparken, MXEF endeksi aşağı yönlü seyir izledi. Bu da İMKB’nin en azından dış piyasalardan pozitif yönde ayrıştığını ve bizim borsamız için olumlu bir hikayenin sözkonusu olabileceğini gösterdi.

Bu haftaya baktığımızda,  Yunanistan’ın istikrar tedbirleri oylamasının sadece dış borsalar değil, bizim borsamız açısından da çok önemli olacağını söyleyebiliriz. Bu yüzden 28 haziran Salı günü bu oylama bitene kadar piyasalar net bir yön çizmeyebilir. Oylamadan sonra, eğer başka olumsuz bir gelişme olmazsa, endeks daha net bir şekilde yönünü yukarı çevirebilir.

Geçen hafta içinde petrol fiyatlarındaki sert düşüş, Türkiye için olumlu bir durum yaratıyor. Kurların da yükselmiş olması nedeniyle, ithalat pahalandığı için, cari açıkta daralma beklentisi, bizim borsamızın en azından önemli gerilemeler yapmasını engelleyebilir. Bu hafta içerisinde endeks tahminen 61.250 ile 64.250 aralığındaki bantta hareket edecektir.

Merkez bankası’nın faiz kararı sonrasında ilk tepkiler olarak borsa düştü, faiz ve döviz yükseldi. Fakat çok kısa sürede borsanın toparlandığını ve faizlerin de geri çekilmeye başladığını gördük. Ama dövizde geri çekilme olmadı. Dolar, çok önemli saydığımız 1.6160 seviyesindeki direncini yukarı kırdı ve haftayı 1.6355 seviyesinden kapattı. Bu durum teknik olarak doların önümüzdeki kısa süre içinde (3-4 hafta) 1.6880 seviyelerine kadar yükselebileceğini gösteriyor.  Yani 1.70 seviyelerine yaklaşabilir. Bu tür bir hareketin oluşması için zemin uygun görünüyor. Yabancılar en azından kısa vadede MB’nın faizleri artırmayacağını ve en erken Eylül-Ekim gibi artırımın geleceğini varsayıyorlar. Dolayısıyla enflasyonun da yönünü yukarı çevireceğini ve MB için bu aşamada enflasyonun ikinci planda kaldığını düşünüyorlar. Bir bakıma enflasyon hedeflemsinde geç kalınacağı beklentileri hakim. Bu yüzden de kısa vadedeki enflasyon beklentilerini artırdılar. Beklentilerdeki bu değişim MB’nın son beklenti anketine de yansıdı. Eğer enflasyon yukarı gidecekse, yabancı için tahvil ve bono cazibesini yitiriyor.  TL’de short olmayı seçiyorlar ve bunu da raporlarında dile getiriyorlar. Buna karşın MB’nın dövizdeki artıştan rahatsız olduğu da vurgulanıyor. Dolayısıyla MB’nın döviz alım ihalelerini çok azaltması veya sonlandırması söz konusu olabilir. Bu durumda dolarda hızlı aşağı hareketler görebiliriz ve dolar 1.58-1.59 aralığına gerileyebilir.  Fakat bu aşağı hareketlerin de geçici  olacağını, asıl sorunu ortadan kaldırmayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla dolar eğer 1.60’ın altına gerileyecek olursa, 1.58-1.60 aralığı dolarda long olmak için uygun seviyelerdir.  Normal şartlar altında eğer çok beklenmedik olaylar ve gelişmeler olmazsa, doların 1.6020 seviyesini destek yaparak, yukarı yönlü hareketine devam edeceğini söylemek mümkün.