Yeni olan bir şey gördünüz mü?
İş adamlarına hitabet eski
Torba yasa ve içinden çıkanlarda da yaklaşım eski
Baş açık(!) zorunluluğu orta öğretimde de, ikinci ve üçüncü dört yıllık, eskinin orta ve lisesinde de kalktı!
Dolar 2,20’leri aştı
Enflasyon da durmak yok yola devam
Reel faizler de negatif getiri geri geldi, ham dolsun…
Altın en düşük seviye de deniyor da neye göre?
TL değeri hala 87, 88 TL’ler de gezinip duruyor. Dolar ons değeri 1200$ ve altına doğru yönelse de bunun nedeni, doların değer kazanmasından yani bizdeki yeni ekonomik bakış açısından değil!
‘’Dolar, altın sepeti’’ hiç değişmedi…
Borsada da durum aynı değil mi? Düşüşler ve çıkışlar olsa, da hisse TL değerleri pek oynamıyor, yerlide pek endişe etmiyor ama(!) BİST dolar değeri açısından kaybı ne oldu acaba?
Yeni Türkiye
Yeni ekonomi
Yeni eğitim dönemi
Yeni istihdam
Yeni iş adamları
Yeni zamlar
Yeni ücretler
Yeni arsa, rant, inşaat sektörü
Yeni torbadan çıkan ve kayıt dışı ekonomiyi ödüllendiren yenilikler!
Yeni kabine ve daha ne kadar başında yeni varsa alayı;
‘’Eski hamam eski tas’’
Ya da
‘’Saldım çayıra Mevla kayıra’’ anlayışının ta kendisidir.
İş adamları, işittiler, duymazdan geldiler.
Gördüler, görmezden geldiler.
Ağızlarını bıçak açmadı!
Bir TÜSİAD başkanı vardı bundan önceki, kendisine söylenenleri kabul etmemiş ve açıkça özür dilenmesini talep etmiş ve beklemişti ama o dönem TÜSİAD gene aynı normda(!) tavır almıştı da, bir önceki başkan istifa ederek onurlu bir davranış sergilemişti…
Ama son toplantı da ne gam… Hani insan hiç olmazsa alkışlamaz değil mi?
Olmadı, sonrasında, gizli, saklı-kulaktan, kulağa bir serzeniş sergiler…
Ne mümkün! Tık çıkmadı…
Diğer yandan maden işçileri büyük umut bağladıkları yasada, alayı işsiz kaldı iyi mi? dün, bu gün sokaklara döküldüler(!) hey hat geçmişler ola…
Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti bile!
Kuveyt büyük elçisinin ‘ekonomik silahlar altında’ hem de tüm dünya kamuoyu önünde yaptığı ‘eko-aba altından eko-sopa’ gösterir açıklamaları da dayak olayından da daha beter bir şekilde orta yerde kalıverdi!
Hani üretecektik ve ranttan vazgeçecektik?
Valide bağ korusuna ve Oruç baba türbesindeki alana, beton dökülmeye devam ediyor diye, çevre halkı ekranların önünde ver yansın ediyor!
Geçmiş ola(!) onu sandığa oy atarken düşünecektiniz.
On iki yıldır seçilenler değişmedi diye niye hayıflanıyoruz ki?
Seçmen olarak bizler değiştik mi ki seçilenler değişsin?
Sözün özü;
Özelleştirme rantı ve sıcak para girişinin sonuna gelinmiştir.
Bu bolluk içinde yaşanan savurganlığında sonuna gelinmiştir.
Yeni, yeni diye dillendirilen ekonominin temelinde, daha ucuz ücret, daha az harcama, eldeki avuçtaki üç beş kuruşa, eksi mevduat faizi ile bunları da, tıpkı yastık altında ki altın hesaplarının ham edilmesi gibi eritilerek, milli birikimleri tümden yok etmektir.
Sonrası ne olur derseniz?
Yunanistan’da sağın lideri Karamallis’in Solun lideri Papanderu’ya iktidarı ve tüm sorunları devrederek ekonomik beladan kendini sıyırması gösterilebilinir!
E… o dönemde herkes müstehzi gülerek, bakın Yunanistan’a, bir de bize, ekonomimiz sağlam temellerde ve düzgün yöneltiliyor diyenlere(!)yazdığımız yazılarda ‘’Gülme komşuna gelir başına’’ demiştik okuyanlar anımsayacaktır…
Kılıçtaroğlu’na da kızmamak gerekir(!) oda Papanderunu’nun durumuna düşmek istemiyor elbette…
Bu arada Yunanistan’ı da hiç küçümsemeyelim, bu en zayıf döneminde bile, ne kadar tartışmalı adalar varsa hepsine ya kilise ya askeri baraka ve birlik, hiçbir şey yapamadıklarına ise ya bir çobanla koyun ya da bir yunan bayrağı çektiğini, hem de medyanın en ön manşetlerinde izledik!
Ya son rehine olayı(!) tam bir muamma…
Başbakanın son açıklaması da bir o kadar ilginç!
‘’Bazı şeyleri sadece MİT müsteşarı, ben ve cumhurbaşkanı yani üç kişi biliyor mealinde’’ cumhurbaşkanı sorumsuz, başbakan milletvekili dokunulmazlığı olan bir pozisyonda MİT müsteşarı ise son çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle eş değer korumaya alındı!
Sadede gelirsek, yeni, yeni diye önümüze konan şeyler;
Eskisinden daha beter ve yenir, yutulur cinsten de değil!
