Çetin Ünsalan – 506 milyar TL’lik göç maliyeti

Türkiye’de çözüme yönelik projeler gündeme geldiğinde, herkesin ortak sorusu şudur: Kaynağı nereden bulacaksınız? Çoğu zaman siyasiler bunun yanıtını dış finansmanda görürler.

 

Özellikle mevcut iktidarın başvurduğu bu yöntem sayesinde milyarlarca dolar borçlandığımız ortada… Üstelik açıklanan rakamlar tek başına gerçeği de yansıtmıyor. Bilhassa yerel yönetimlere borçlanma hakkı verilmesinden bu yana, iş gerçekten çığrından çıktı.

 

İddia ediyorum ki şu an yerel yönetimlerden kaynaklı borç miktarımız, denetlenemeyen belediye iktisadi teşekkülerini de dikkate alırsanız, ülkenin en büyük kara deliğidir. Dış kaynak kesilip de, paraların ödenmesi gerektiğinde bu kara deliğin boyutunu hep birlikte göreceğiz.

 

Zaten çıkarılan büyükşehir belediye kanunu ile yapılan düzenlemede, belediyelerin borç / alacak ilişkisinde direkt muhatap hale getirilmesi de, yurtdışı kaynaklı tahsilâtın rahat yapılabilmesi adına önemlidir.

 

Daha önce merkezi yönetim ile muhatap olan alacaklılar, önümüzdeki süreçte belediye sınırları içindeki değerleri nasıl haczedecek hep beraber şahit olacağız. Toptan satamadıkları memkeleketi, şimdi parça parça devretmenin yolunu açtılar. Düyun-u umumiyenin iliklerimize kadar hissedileceği günlere şahit olacağız.

 

Gelirlerine el konulan belediyeler mi istersiniz, yoksa sınırları içindeki değerleri yok pahasına haczedilen noktalar mı? Bugünden önlem almamız gerekiyor. Türkiye’de plansız ekonominin sonuçları çok ağır olacak.

 

Sadece bir örnek vereyim. İstihdam kapısını Türkiye geneline eşit yayamadığımız, iller bazında ekmeği dengeli dağıtamadığımız için en önemli sorunlarımızın başında gelen bir konu olan göçten nasıl bir kaynak heba edildiğini görebiliriz.

 

Ne kadar gerçeği yansıtıyordur tartışmalı da olsa, TÜİK’in açıkladığı göç rakamlarına göre 76,6 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin yüzde 3,3’ü göç etti. Bunun nüfusa karşılığı 2 milyon 534 bin 279 kişi ediyor.

 

Göç alan şehirlerin başını da İstanbul çekiyor. O zaman yine İstanbul’un rakamları ile Türkiye’nin sokağa attığı paranın hesabını ortaya çıkaralım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevi sırasında göç maliyetini hesaplayan Mühendis Naci Özen’in ortaya koyduğu raporlar ve rakamlar var.

 

Buna göre bir kişinin bir yerden başka yere göçmesinin kamuya maliyeti 175 bin TL ile 300 bin TL arasında değişiyor. İstihdam yaratmaktan, konut ihtiyacının karşılanmasına, altyapı hizmeti sunulması zorunluluğundan, çıkış noktasındaki gelirinin kaybına kadar bir dizi başlığı içeriyor.

 

Ortalama bir hesap alalım. Ne üst, ne de alt limit olsun ve ortalama bir kişinin göç etmesinin kamuya maliyetini birim olarak 200 bin TL olarak alalım. TÜİK göç rakamı ile çarptığımızda ortaya çıkan rakam korkunç: 506 milyar 855 milyon 800 bin TL… Dikkatinizi çekerim bu yeni para ile hesaplanan bir oran. Eski parayla heba olan para 506 katrilyon TL’yi aşıyor. Böylesi bir rakamın karşılanması çok mümkün gözükmüyor. Bu nedenle de dış borçlanma gündeme geliyor.

 

Oysa planlı bir ekonomi uygulansa, yerinde istihdam sağlayacak işlere imza atılsa sadece rakamsal olarak bile 506 milyar TL cebimizde kalacak. Bu parayı göç nedeniyle harcayacağımıza, oralarda iş yaratacak konulara imza atsak daha iyi olmaz mı?

 

Sonuç olarak Türkiye’nin kaynağı var. Fakat DPT’nin rafa kaldırılması, kısır politikalarla günlük hesapların peşinde koşulması ve maliyetlerin hesapsızca ortaya saçılması nedeniyle belimizi doğrultamıyoruz.

 

Koyun bunun üzerine kaynağı bulunmadan yapılan çılgınlıkları, kamunun israfını, seçim harcamalarını, üretim ekonomisine önem verilmediği için kapanan fabrikaların maliyetlerini, göç nedeniyle ortaya çıkan sosyal sorunları ve tabloyu böyle okuyun.

 

Türkiye resmen vatandaşına gelecek yaratamadığı ve kumar ekonomisine teslim olduğu için parasını sokağa atıyor. Parasını demek de yanlış. Sokağa atmak için gidip borç para buluyor.

 

Sonra da o borçları ülkenin ekonomik büyüklüğünün içine dahil edip, 800 milyar dolarlık ekonomi olduk diyorlar. İşte size işbilmezler ekonomisinin küçük bir maliyeti… Bu arada hatırlatırım: Bu paranın tamamı 76 milyonun cebinden çıkıyor; siyasilerin değil. Bir de meseleyi buradan düşünün derim.

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir