AB Hukukuna Bir Yandan Yaklaşıyoruz Amma

Adalet Bakanı Ergin dünkü basın toplantısında 12 milyonu aşan stoğu ve yılda 6.5 milyon yeni dosyanın katıldığı İcra dairelerinin etkinliğini artırmak için AB’nin katkılarıyla hayata geçirecekleri ve 2 milyon 48 bin dosyanın hemen gündem dışına çıkacağı yeni düzenlemeyi anlatmış. Bu alanda AB normlarına yaklaşımdan söz etmiş. Ama kendisine sorulan sorular hukuk sistemimizin birçok başka alanında AB normlarından uzaklığı ortaya çıkardığı gibi, sağlıklı adaletin her alanda AB normlarına yaklaşmaktan geçtiği gerçeğini hatırlatmış.

2011 yılı Kasım ayı sonunda “AB, Gümrük Birliği vazgeçilmez ama bol sorunlu” başlığıyla kaleme aldığım yazıda, 35 fasıllı tam üyelik müzakerelerinin pek hızlı yürümediğinin, AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının bizi olumsuz etkilemesinin önüne geçilemediğini ve Güney Kıbrıs’ın ikinci yarısında dönem başkanı olacağı 2012’nin de yeni fasıl açıp ilerleme konusunda iyimser olacak bir yıl gibi gözükmediğinin altını çizmiştim.

Dün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar ve AB Türkiye delegosyonu başkan yardımcısı Tibor Varadi’nin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalar “AB katılım öncesi programı” çerçevesinde finansmanının yüzde 95’inin AB tarafından karşılanmasıyla yürütülen “İcra dairelerinin etkinliğinin artırılması projesinin” bizi bu alanda AB hukuk normlarına yaklaştırıcı bir adım olarak görülüyor.

Ama bu alanda alacağımız yolun çok uzun olduğu da Bakan Ergin’in verdiği bilgilerde yer alıyor. Bakan, icra dairelerinde 13 milyon dosya stoğu bulunduğunu, her yıl yaklaşık 6.5 milyon dosyanın takibe girdiğini belirtiyor. Getirilen yeni düzenleme ile 1 milyonu icra, 600 bini karşılıksız çek, 260 bini kabahat, 123 bini kaçak elektrik ve 65 bini ön ödeme olmak üzere toplam 2 milyon 48 bin icra dosyasının gündemden düşeceğini belirtiyor.

Ayrıca, haberde yer aldığı gibi 100 liralık borcun 5 gün içersinde ödenmesi halinde, ödeme emrinin kendisine ulaştığında ödemek zorunda olduğu 234 lira, yada haciz sonrası ödediği 541 lira 65 kuruştan, yani borcun beş katı ödeme yapmaktan kurtulacağı da Bakan tarafından dile getiriliyor.

Sistemi AB hukuk normlarına getirecek hacizli malın kaldırılmasına getirilen sınır, icra dairelerinin zorunlu haller dışında para tahsil edememesi, icralık malların elektronik ortamda satışı gibi konularda Bakan’ın dünkü açıklamalarında yer alıyor. Bakan Ergin, bunun yanı sıra hukuk sisteminde yapacakları bazı iyileştirmelerle ilgili bilgi verirken basit suçların hakim önüne gitmeyeceği gibi bazı konulardaki iyileştirmelerini anlatıyor. AB hukukuna yaklaşılan konularda bilgi veriyor.

Ancak, Bakan Ergin’e yöneltilen sorular, dün mahkemede sonuçlanan Hırant Dink, yarılamasıyla ilgili dava başta olmak üzere, özel yetkili savcılıklar-mahkemeler, tutuklamalar ve tutuklama süreleriyle ilgili konular da ortaya çıkan hukuk yapısı ise hep AB Hukuk normlarından uzaklaşmayı gösteren örnekler oluyor.

Bu da gösteriyor ki, eğer AB Hukuk normlarına uygun yapılanma isteniyorsa, bunun AB’nin parasal desteğiyle İcra Dairelerinin Etkinliği konusunu aradan çekerek ele almak yeterli değildir. Hukuk sisteminin bir bütün olarak ele alınması ve AB Hukuk normlarıyla bağdaşmayan,  özel yetki ile donatılmış savcılık ve mahkemeler gibi düzenlemelere son verilmesi, tutukluluğun cezaya dönüştürülmemesi, “En kötü adalet yapısının geç gelen adalet olduğunun” bilinmesi gerekir.

Herhalde hiçbir Avrupa ülkesinde, hiçbir siyasetçi Adliye Saraylarının görkemiyle övünen hukuk yapısından söz etmez…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir