Şundan Bundan

Pazartesi kar yağışını düşünerek yazıyı erken yolladım. Böylece akşamüstü açıklanan bütçe verilerini kaçırdım. Hoş, erken çıkmak trafik karmaşasından kurtulmaya yetmedi. Eve ulaşmam iki saati aştı.

2011 bütçe sonuçları Hazine nakit dengesi ile uyumlu geldi. Faiz-dışı fazla 23 milyar TL, bütçe açığı ise 17 milyar TL olarak açıklandı. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1,3’e geriledi. Türkiye’yi mali istikrar liginin zirvelerine taşıyor. Büyük başarıdır.

Önemli bir ayrıntıya dikkat çekelim. Gelirler bütçenin 17 milyar TL üzerinde seyretti. Harcama ise bütçeyi aşmadı. Yani gelirdeki artış harcamaya yansıtılmadı. Bütçe açığını azaltmak için kullanıldı.

Mali disiplinin kalitesine bir kanıt daha var. Faiz dışı harcamalar 2011’de yüzde 10,2 arttı. Halbuki cari fiyatlarla milli gelir yüzde 18 civarında artış gösterdi. Dolayısı ile faiz-dışı harcamanın milli gelire oranı düştü. Bunlar gelecek için umut vericidir.

Muharebe ve savaş

Mali piyasalar insanı hep şaşırtır. Başta Fransa çok sayıda euro ülkesinin kredi notu indiriliyor. Ama mali piyasaların olumsuz tepki vereceğini sakın beklemeyin. Tam tersine, euro bölgesinde borsalar yükseliyor, faizler düşüyor. Buyurun, buradan yakın…

Bu arada iyimserlikten TL de nasibini aldı. Ağustostan bu yana ilk kez döviz sepeti 2.10 TL’nin altında iki gün geçirdi. Kur üzerindeki baskı azalınca Merkez Bankası da bankaları düşük faizle fonlamaya geçti.

Mali kesim Merkez Bankası ile giriştiği bilek güreşinde havlu atınca muhalifler de sıkıştı. Kur ve faiz sayıları ortada, kıvırtmak kolay değil. Yanıldığını kabul etmek de insanı zorluyor. Dün gelen Londra kaynaklı tefsir iyi bilinen bir benzetmeden yararlanmıyor.

“Son muharebe Merkez Bankası tarafından kazanılmışa benziyor; ama soru halen geçerli: Banka savaşı kazanabilir mi?” Elbette yazar uzun uzun kazanamayacağını anlatıyor. Mağlup pehlivan güreşe doymaz derler.

Hepimiz davacı olalım

12 Eylül ve Kenan Evren’e karşı kampanyayı Şanar Yurdatapan haber verdi. Kendisinin hazırlamadığını ama seve seve katıldığını söylüyor. Aynı durumdayım.

“Bu kampanyadan amaç, 94 yaşındaki bir kişiden intikam almak değildir. İstediğimiz şey, General Evren’in bir zamanlar başkalarına reva gördüğü işkencelere maruz kalması ve acı çekmesi de değil…

Kenan Evren’in gerçeklerin sulandırılmadan ve çarpıtılmadan ortaya çıkarılacağı bir biçimde yargılanmasını ve gerçeklerin örtbas edilemeyecek şekilde mahkeme kayıtlarına geçirilerek gelecek kuşaklara nakledilmesini istiyoruz…

Başka konularda başka görüşlere de sahip olsanız, eğer bu görüşü benimsiyorsanız lütfen bize katılın, bu dilekçeyi yaygınlaştırın, siz de davacı olun.”

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir