Çetin Ünsalan – Antalya’nın feryadını duyun

Rusya meselesini ‘kim daha çok zararda’ kıvamından çıkaramadığımız bir süreçte, canı yananlar alarm vermeye başladı.  İşin siyasal rekabetini bir kenara bırakıp, ayrıca tartışabiliriz. Kimin hatalı, kimin haklı olduğunu da günlerce masaya yatırabiliriz.

 

Fakat hayatın gerçeği Antalya’dan feryadını yükseltti. Antalya, hem turizm, hem tarım, hem de bağlantılı sektörler adına önemli bir gösterge… Zaten petrol fiyatlarının düşmesiyle birlikte darbe yiyen şehir, Türk turizminin de ne yazık ki çarpık yapısı nedeniyle lokomotif özelliğinde.

 

Öncelikle şunun altını çizelim ki, yıllarca deniz, kum, güneşten ibaret bir turizm anlayışı ve yıldan yıla cari açık finansmanında akla gelen bir sektörün, başı çeken ilinin bu çıkışı önemlidir. Bir açık hava müzesi olan Türkiye’de turizmi çeşitlendirmemiş olmamız ayıbımızdır.

 

Yine ikinci noktada Rusya’ya yönelik tek pazar bağımlılığı yaratmamız da ikinci hatamız. Ne yazık ki sektörler bu hataya sürekli düşüyor. Günübirlik yaklaşımlarla, canlı parayı gören yarını düşünmez hale geliyor.

 

Bu sorun sadece turizmde yok. Mesela Rusya pazarını kaybeden ayakkabıcılar alternatif pazarlara gittiklerinde çok pahalı kalıyorlar. Zira Rusya’da öyle fiyatlara mal satmışlar ki, bu hesap üzerine kurgulanmış mali denge, aynı fiyatı bulamayınca bozuluyor ya da diğer pazarlarda aynı fiyatı verdiğinde de aşırı pahalı kalıyor.

 

Fakat bunların ayrı tartışma konusu… Dün yapılanlar ya da yapılmayanlar, bugün ulaşılan çarpık yapı, uçak öncesi ve sonrası kriz vakayı değiştirmiyor. Bugünü hamasetle geçirmek yerine adım atmak ve batışları engelleyip, sonrasında da orta, uzun vadeli planları devreye sokmak gerekir.

 

Bugünün gerçeği Antalya Ticaret Borsası’ndan feryat ile geldi. Özellikle tarım tarafından önemli bir ses yükseliyor. Çünkü direkt tarım ürünlerini ihraç edemedikleri gibi, dolaylı yoldan tesislere sunulan ürün miktarında da sıkıntılar baş gösterdi.

 

Ama feryat kadar uyarı daha önemliydi. Aynı koşulların devam etmesi halinde Antalya ekonomisinin 6 ay sonra ciddi bir darboğaza gireceği ifade edildi. Bu sözün sarf edildiği yer Antalya Ticaret Borsası Meclisi, söyleyen de Başkanvekili Halil Bülbül olunca, ayrıca kulak vermek gerekiyor.

 

Bırakın kimin kimden daha çok zararda olduğunu… Lokomotif illerden birinin düşeceği sinyalleri gelmeye başladıysa, lafı bırakıp bugünden bir şeyler yapılması gerekiyor. Yoksa yumurta kapıya dayandıktan sonra ne o şehri kurtarmak mümkün olabilir; ne de darboğaza giren bu büyükşehrin Türk ekonomisi üzerinde yaratacağı tahribatı.

 

[email protected]

“Çetin Ünsalan – Antalya’nın feryadını duyun” ile ilgili 1 yorum

  1. sayın hocam antalya bunlara oy vererek olanları kabul etmiş sayılmıyormu sizce…ister batsın ister çıksın bu onların kararı saygı duymak gerekirşükrü sert

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir