Aranan Risk Bulundu: Petrol Fiyatı

Bir Avrupa riski diye tutturmuş gidiyorduk.  Birkaç yılı böyle geçirdik. Tanımı yapılmış, bilinen, alışılmış dahası fiyatlanmış bir risk söz konusuydu. Yük Yunanistan’a yüklenmişti. Orada durumlar biraz düzelir gibi olunca hemen öteki Euro bölgesi ülkeleri, Portekiz,  İspanya, İtalya  falan devreye sokulup, konsantrasyonun  dağılması engelleniyordu.

Bir süredir iki noktanın altını çiziyorum. Avrupa  riskinin  realize olması, yani korkulan dağılmanın  hayata geçmesi  kimsenin işine gelmez.  Bu bir.  Avrupa riskinin bütünüyle  aşılması için Yunanistan sorununun ötesine geçen bir şeyler yapılması gerekiyor.  Bu da iki.

Nelerin  yapılması gerektiği de bana kalırsa açıktı. Yunan borcu alacaklı ve borçlu arasında yeniden dağıtılmalıydı. Yani, Yunan borcuna saç traşı yapılıp, vadeler yeniden düzenlenmeliydi.  Bu Yunan sorununu çözerdi ama bu konudaki karar çok geciktiği için Avrupa Birliğine dönük güvende ortaya çıkmış olan hızlı aşınmayı  ortadan  kaldırmazdı. Bunun için  Avrupa Birliğine dönük  bir iman tazelemesi yapılması gerekiyordu.  Kısacası,  Avrupa Birliği vizyonunun hayata döndürülmesi,  Birliğin ve  Euronun  yaşatılması yönünde bir siyasi iradenin  ortaya konması gerekiyordu.

*                        *                         *

Karmaşık Avrupa makinesinin bu noktaları birleştirip, çizgi haline getirmesi uzun zaman aldı.  Çözüm yönünde adım atılması  geçen yılın son haftalarına kadar gecikti.  Aralık ayı başında yapılan AB zirvesinde Birliği devam ettirmek için gerekli irade doğrultusunda ciddi adımlar atıldı. Yunanistan’da  gereken borç traşının  yapılması yönündeki  uzlaşı  da devreye girdi. Şimdilerde de Avrupa krizi etrafına, neredeyse riski sıfırlayacak bir “yangın duvarı” örülmesi için ciddi adımlar atılıyor.

Bana kalırsa maç bitti. Avrupa riski konusunda devam eden gelgitlere kulak  asmayın. Avrupa sorunu geçen yılın sonu itibariyle bitmiş sayılır. Uygulama sorunlarının  aşılması, trenin yeniden rayına oturtulması  bayağı ciddi bir zaman alacak tabii.  Hala sürdürülmeye çalışılan uğultu  ise  uygulama sorunlarının risk diye pişirip sofraya konulmasından ibaret.

*                          *                         *

Finansal oyunda risk algısı adrenalindir. Varlığı gereklidir. Canlılık hissi verir. Piyasalar bu hissi severler. Risksiz kalmak işlerine gelmez.  Sürekli gündemde tutulmaya çalışılan Avrupa riski açısından da durum budur.

Dikkat ettiyseniz, Avrupa’da ulusal iflas (default)  riskinin hafiften mayna etmesi bir süre öteki risklerin üzerindeki vurguyu yükseltti.  Örneğin, küresel krize karşı  bol bulamaç kullanılan likidite  enjeksiyonlarının sonuçta enflasyonu zıplatması gibi bir olasılık var. Bu başından beri bilinen bir risk. Farkındaysanız, son sıralarda  bu  tür enflasyon riskine  yapılan vurgu birden yükseltildi.  Olmadı. Çünkü,  ekonomilerin çoğunda, özellikle likidite enjeksiyonunda  başı çeken gelişmiş ülkelerde iktisadi veriler henüz bu riski doğrulamıyor. Enflasyon riski Avrupa riskinin  yerine konulamadı.

Bu süreçte özel ağırlık verilmek istenen bir başka risk de dünya ölçeğinde büyüme hızlarında sert düşüşler olacağı öngörüsü ile gündeme taşındı. Veriler 2012 yılında önceki yıla kıyasla bir yavaşlama olacağını doğruluyor. Ama son bulgular yavaşlamanın, öngörülenin tersine,  pek çok ülkede yumuşak bir iniş şeklinde olacağını gösteriyor.  Yani, büyümede çöküş senaryosu da Avrupa riskinin yerine ikame edilemedi.

Neredeyse risksiz  kalacakken  risk kovalayanların şansı yaver gitti. Sonunda ekonomi alanında bulunamayan risk küresel siyaset alanında ortaya çıktı. İran ile baş gösteren nükleer enerji uzlaşmazlığı sonuçta ambargo,  Hürmüz boğazının kapatılması, petrol ihracatının durdurulması vb gibi karşılıklı tehdit dolu girişimlerle tırmandırıldı.

Sanırım aranan kan fazlasıyla bulundu demek doğru olur. Avrupa riskinden misliyle büyük, çok daha çetrefil, çözülmesi daha zor olan bir siyasi- ekonomik risk paketi devreye girmiş gibi görünüyor.  Şimdi hem sıcak temas gibi bir siyasi risk var dünyanın gündeminde, hem de bu gelişmeler sonucunda petrol fiyatlarında ortaya çıkan yükselme ivmesinin iktisadi hayatı esir alması riski var. Üstelik daha önce pişirilip sofraya konmaya çalışılan enflasyon ve büyüme risklerini de misliyle katlamaya aday bir risk bu.

Avrupa riskiyle ne güzel oyalanıp duruyorduk. Şimdi, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir açmaza sürüklenme olasılığı var diye düşünüyorum.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir