Atilla Yeşilada – Enflasyon fırtınası ve faizlerin yönü

Yaz boyunca fiyat baskılarının durulacağını düşünenler fena halde yanıldı.

Bugün açıklanan TÜFE Y/Y %9.6 civarına tırmanırken, Mayıs zirvesinden sadece 10 baz puan aşağıdaydı. İlerleyen aylarda enflasyonun gerilemesi için hemen hiç neden yok, aksine uzun zamandır bekletilen enerji ve artık mutad hale gelen alkol-tütün zamları devreye girerse, TÜFE’nin yıl sonundan önce çift haneye erişmesi kesin. Carry trade’in hakim olduğu ortamlarda enflasyon ve faizler arasında bağlantı kısmen kopuyor. Eğer AMB yarın yapacağı toplantıda QE beklentisini canlı tutamazsa, DİBS faizlerinde hızlı bir yükseliş trendi başlayabilir. Yatırımcıların bir-iki ay içinde TCMB üzerinde parasal sıkılaştırmaya geçmesi için baskı başlatacağını da hatırlatayım.

Enflasyon rakamlarını CNBC-E’den seyrediyorum, yorumu sorulan kıymetli bir uzman, artık çığrından çıkan enflasyon canavarı ve buna neden olan gevşek politikaları değerlendirmek yerine, “gıdanın endeksteki payını düşürelim” kampanyası başlatıyor. Birincisi, TÜFE Gelişmekte Olan Ülkeler ortalamasının iki misline yükselirken buna göz yuman hükümet ve TCMB’ye tek kelime ile dahi serzenişte bulunamamak yüreksizliği utanç verici. İkincisi enflasyondaki alevlenmenin tek nedeni, hatta başlıca nedeni gıda değil. Bakın, devaluasyon Mart’tan bu yana durdu, ama çekirdek I ve H göstergelerinde hemen hiç gerileme yok. Gıda ve enerji dışı “D” enflasyonu da %10 civarında seyrediyor. Hizmetlerde de ortalama %9’a yaklaşıyor. Enflasyonun temel nedeni artık vatandaşın enflasyon hedeflemesine inancını tamamen yitirmesi ve elinde pazar gücü olanın aklına estiği ölçüde zam yapmasıdır.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir