Kazım Çiloğlu – Borsaya girmenin zamanı mı?

Bir ayakkabı boyacısı da elinde ki avucunda ki üç kuruşu hangi hisseye yatırsam diye düşünmeye başladığında, nasıl borsadan çıkmanın ve karı cebe koymanın tam zamanı ise borsaya girmek içinde, cebinde üç, beş kuruşun olsa, borsaya girer misin? Diye sorulduğunda, asla(!) diyenlerin sayısı ne kadar çoğaldıysa borsaya girmenin de zamanıdır diye düşünmek gerekir…

Bu günlerde önde gelen ekonomi kanallarında yapılan tartışmalarda ve doğrudan sıradan halka sorulan sorularda da aynen bu durum gözlenmekte.

Nite kim ekonomiden sorumlu en üst, 12 yıla yakın deneyimli bakan ve başbakan yardımcısı Babacan, son açıklamalarında cari açık, yabancı sermaye, özelliklede ülke genelinde ki tasarruf eksikliğine vurgu yapmakta ve bu konularda ki geri kalışlığımızdan dem vurmaktadır.

Dövizde ki hareketler devam etse de bir yumuşama gözleniyor, keza faizlerde geçte olsa mevduatı çekecek bir cazibe oluşmaya başladı. Bu kalıcılık ise önümüzde enflasyonu, enflasyonda piyasalarda ki hareketlenmeyi tetikleyebilecektir.

Borsa ise içlerinde en altlarda ve hareketli!

O halde özelikle de dolar/TL bazında baktığımızda borsada maliyetler oluşturmak ya da al-sat yapmak neden olmasın?

Yabancının yüzde altmışlarda olduğu bir borsaya, mutlaka önümüzde ki dönemlerde yabancı girişi olacaktır diye değerlendirmek gerekir.

Yabancıların ve büyük yatırımcıların ne zaman borsaya ya da finansal enstrümanlara gireceğini öğrenmek o kadar kolay olmasa da, yabancıların dışarıda olduğunu ve içeriyi kollayıp gözlediklerini bilmekte çok önemli bir veridir ve dikkate alınmalıdır!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir