Büyümek Şart mıdır?

Bir ülkenin ekonomik performansı ölçülürken beş başarı kıstası kullanılır. Bunlar sırasıyla

1. Büyüme, yani milli gelir artışı,
2. Tam istihdama yaklaşma, yani işsizlik oranının düşmesi,
3. Milli gelirin âdil dağılımı, yani gelir dağılımını daha eşitlikçi hale gelmesi,
4. Fiyat istikrarı, kısaca ne enflasyon ne deflasyon,
5. Finansal istikrar, yani yukarıda sıralanan hedeflerin sürdürülebilirliğini sağlama.
Finansal istikrarın da varlık fiyatları balonu oluşmasına meydan vermeden iç ve dış açıkların sıfıra yakın veya düşük tutulması anlamına geldiğini de hatırlayalım. Yukarıda sıralanan yeni moda değişle “Kritik Performans Kriterlerinin” en önemlisi, büyümedir.

BÜYÜME VE İSTİHDAM

Büyümenin, bir numaralı başarı göstergesi olarak kabul edilmesinin iki gerekçesi vardır. Birincisi, büyüme yani milli gelir artışı, halkın yaşam kalitesinin yükselmesini sağlar. Daha iyi yaşamak her kişinin ve her toplumun nihai amacıdır. Dolayısıyla iş başında bulunan herhangi bir hükümet, ister demokratik ister otokratik olsun, halkının refahının artmasını ister. Bu, iktidarda olmalarının sebebi hikmetidir. Halkın refahı artmıyorsa, hükümet görevini yapmıyor demektir. O zaman çekip gitmelidir diye düşünülür. “Büyüme”nin bir numaralı başarı kıstası olmasının ikinci sebebi ise, “istihdamın ancak büyüme ile artacağı” kabulüdür. İktisatçılar “büyüme ile istihdam” arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu kanaatindedir. İş bulma ise, her zaman ve her ülkede, halkın en başta gelen talebidir. İşsizliği azaltacağına inanılan büyüme, bu gerekçeyle de en önemli “başarı kıstası” olmuştur.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir