Çetin Ünsalan – Sanayiciye bilinçsiz tüketici muamelesi

Halen ülkede 600 milyar TL civarında gezinen tüketici borcunu ve 25 milyon icra dosyasını bilinçsizlik eseri olarak görenler var. AC Nielsen’in, kredi kartları araştırmasına göre yüzde 80 oranında harcamanın gıda, giyim, ulaştırma ve barınmaya yönelik olduğunu görmeden yapılan bu açıklamalar ya bir fanatiklik ya da bilgisizlik eseri.

Daha garip olanı bu iddiayla ortaya çıkanların da ezici bir çoğunluğunun borcu var. Fakat neden borçlandığını sorsanız, ‘mecburiyetten’ deyip çıkıyor. O mağdur, onun dışındakilerinin hepsi bilinçsiz.

Kargaların bile güleceği bu yaklaşım salt kısır tartışmaların konusu ola dursun, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem çıtayı yükseltti. Aslında haberleri, açıklamaları incelerken gördüğüm başlık beni umutlandırdı ve açıklamanın detaylarına baktım.

Başlık şuydu: ‘Ara malı ithalatına önlem yolda’. Büyük bir ümitle ayrıntılarına baktığım haberdeki açıklama ise fiyaskonun da ötesinde bir iktisadi utanmazlık eseriydi. Cemil Ertem’e göre ara malı ithalatı yüzde 20’lere çekilirse, cari açıktaki artış da önlenebilir. Doğru mu; doğru.

Bununla ilgili yine reform (!) yapılacağını söyleyen Ertem ise, temenniden öteye gitmeyen bu açıklamanın ayaklarını yerden kesip, daha trajik bir vurguyu da sarf etti. Gereksiz ara malı ithalatı…

Şimdi gereksiz ara malı ithalatı diye bir kavram olmaz. Ne yani mesela sanayici boş yere 3 bin ton sac mı ithal ediyor? Bir otomotiv üreticisi fazladan 2 bin motor mu getirtiyor? Petro kimya ürünlerini spor olsun diye alanlar mı var?

Son derece kolaycılığa kaçan, hiçbir çözüm getirmeyen bu açıklama, sorunu da gerçekten tanımlamıyor. Belki bunu bir nebze makine ithalatı için söyleyebiliriz. Fakat fotoğrafın geneline bakarsak, Ertem’in açıklaması laf-ı güzaftan başka bir şey değil.

Siz bıkmadan hatırlattığım sanayi, tarım, iş gücü konularında gerekli çalışmaları envanter çalışmalarını yapmayacaksınız; buna göre bir üretim, teşvik ve vergilendirme sistemi uygulamayacaksınız; gelen ara mallarına da gereksiz ithalat tanımlamasıyla işin içinden sıyrılacaksınız öyle mi?

Dedim ya, bu bir iktisadi utanmazlıktır. Biraz ders çalışılması gerektiğini söyleyen Mehmet Şimşek’i bir günde yola getirmeyi başaran iktidar, Cemil Ertem üzerinden de hatasını kuma gömüyor. Eğer bu ülkede dış ticaret açığına, bağlantılı olarak cari açık sorununa ve finansman sıkıntısına neden olan bir gerçek varsa, o da yanlış ekonomi modelinin sonucudur.

Fakat bu iktidar hatalarını ört pas etmekte ve sürekli geçmişi suçlayarak işin içinden sıyrılmakta o kadar mahir ki, dünü konuşmaktan yarını göremiyoruz. Cemil Ertem rahat olsun; enflasyon rakamlarına bile baktığınızda tüketimin çok üzerinde üretim enflasyonu gerçeği ortadayken ve kazançlar minimum düzeylere inmişken, kimse gereksiz ara malı ithalatı yapmaz.

Yani sanayici, ekonomi yönetiminden daha akıllı. Bunu sorgulamasınlar. Onun yerine gerçekten bir fotoğraf ortaya koyup, ara malı üretimini, sektörlerin yan sanayisini de içine alacak şekilde geliştirecek modelleri tartışsınlar.

Aksi takdirde bu tip açıklamalar hem hayal kırıklığı yaratıyor; hem de insanların akıllarıyla alay etmek anlamına geliyor. Kanıt mı? Teşbihte hata olmazmış. Bu ülkede en büyük ara malı sayılabilecek finansmanı bile ithal ettik.

İçeride yıllarca bankalara tüketim kredisi için destek verip, yüzde 85’lik dolaylı vergi gelirleri üzerinden geçinen şahıslar, üreticiyi yurtdışına muhtaç ettiği için bugün yıllık cari açık finansmanı hariç 185 milyar dolar nakit para bulmamız gerekiyor.

Eğer hesap kitap ve bilimsel çalışma olmadan, sektörlerin doğru desteklenmesini sağlamadan ara malı ithalatını kısıtlamaya gidecekseniz; yaratacağınız tek şey çözüm değil, karaborsadır. Bunu bile mi göremiyorsunuz?

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir