Kazım Çiloğlu – Çıkan düşer, düşen çıkar!

Çıkan düşer, düşen çıkar!

Irak, Suriye bahane borsa da düşüş şahane…

Bir ülkede hatta genelinde, tüm küresel ekonomik yapıda, üretim, teknolojik gelişme, istihdam ve yeni arayışlar içinde, geleceğe güvenle bakamayan bir yapıdan, başka ne beklenebilir ki?

Ali’nin külahını Veli ye, Veli’nin külahı da Ali ye giydirmek!

Maşallah bu konuda da bizim ve bizde ki sözde yabancı özde yerlilerin(!) eline kimse su dökemez…

Ne deniyordu?

Borsa 90’ları görür!

Başka bir ülkede böyle bir söz söyleyen bir bakana hayretle bakarlar ve ne alaka diyip en iyi şekli ile satışa geçerlerken, bizde tam gaz alıma yöneldi…

IŞİD, işitme hepsi bir sebep. Bunlar olmasa borsa gene bir bahane bulup satışa geçecekti. Çık, çık nereye kadar?

Emeğin olmadığı yerde bir para kazanacaksanız?

Başka yolu yok!

Altının yükselişine şaşıranlara şaşmak gerekir…

Hala öğrenemedik mi?

Yüksekten karla çıkan para en ucuz ve en düşük mala döner. Satarken değil, alırken kazanılır.

Türkiye tam sanayileşmiş, tam demokratikleşmiş bir ülke değil ve seçimlerini, her türlü pazarlığı ve etik değerleri bir köşeye atarak yapan bir ülke konumundan henüz çıkmış değil. Her seçim, bir çözüm yerine, tam tersi yapılan gizli pazarlıklar sonucu, ülkenin siyasi sosyal ve ülke bütünlüğünü bozacak kuşkularını ortaya getirmektedir.

Tüm bu etkenlerde, yatırım gibi gerçek ekonomik gelişmeleri ürkütürken, döviz, faiz, borsa ve tahvil piyasaları için, tam bir ortam yaratmaktadır.

Öyle bir duruma geldik ki merkez bankası hatta ekonomiyle ilgisi olmayan bakanlar dahi hemen her gün ekonomik fetvalar verir oldular.

Hal böyle olunca da finans tilkileri (!) Türkiye de fink atar oldu.

Ne yapalım o zaman?

Tilkiye kanıp, şarkı söylemeye kalkmayalım!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir