Tarih 17 Ağustos 1999… Gece saat sabaha karşı 3 civarı… O yürek burkan, halen acısını atamadığımız felaketten sadece saniyeler önceye gidelim… Ben uyuyordum ve duymadım. Ama uyanık olan herkes alttan alta gelen büyük bir uğultudan bahsediyor. Sonra… Sonrası malum…
Acılar, kayıplar, ‘bize bir şey olmaz’ ihmalkârlığının getirdiği telafi edilmesi mümkün olmayan sonuçlar… Fakat o gün herkesin canını yakan bu gerçek, aradan yıllar geçince unutulmuş olmalı… Elbette yaşayanlar hariç.
Unutulmuş olmalı ki, yıllarca fonda biriken ve bir daha aynı acılar yaşanmasın diye yapılan tasarruflar, iktidarın büyük bir yüzsüzlüğü eşliğinde çar çur edildi ve kimse ses çıkarmadı. Bugün halen aynı riskle karşı karşıyayız. Yani ders almıyoruz.
Şüphesiz yaşanan acıydı ama dip ses, galiba en ürkütücü olandı. Çünkü yıllar geçmesine rağmen acıları unutanlar bile, o sesi unutmadı. Depremde böyle de, ekonomide çok mu farklı? 2001 krizi öncesinde 2 bin yılının sonundaki dip ses unutuldu mu?
Belki unutulmadı ama, o kadar büyük gürültü çıkarılıyor ki, şu andaki sesi de kimse duymuyor. Bakın ekonomi ne kadar iyi… Dolar düşebileceği en alt seviyeye indi. Faizler iki gün üst üste dip yaptı. Altın güvenli liman olmaktan çıktı. Petrol fiyatları yerlerde sürünüyor. Borsa 81 bin seviyesini gördü.
Hadi hemen gidip atılım yapın. Yeni üretim planlamalarına girin. Krediler kullanın. Gördünüz mü, felaket tellallarının dediklerinin tam tersi oluyor. Merkez Bankası yakında faizleri de aşağı çeker.
Ne FED ilgilendirir bizi, ne de resesyona giren Japonya… Ne petrol fiyatlarına paralel zora düşen Rusya, ne de Ortadoğu’daki kan gölü… Hemen kolları sıvayın. Krediler alın; harcama yapın.
Dönelim finans piyasalarına… Tasarruflarınızı kesinlikle borsada değerlendirin. Sakın dolar ya da altın almayın. Çünkü 2015 yılında söylendiği üzere dünya ekonomisinin direksiyonunda Türkiye var. Zaten IMF’yi de biz yönetiyoruz.
Borsa’ya girin… Çok paranız olacak. Sonrasında kredi borcu, makine borcu hepsi ödenir. Borsaya gidin. Hemen yeni kâğıtlar alın. Bu fırsattan yararlanmayı ihmal etmeyin. Türkiye çok güçlü bir ekonomi ve bize para yağmaya devam edecek. Varsın dünya muslukları kesmiş olsun.
Sonra bir sabah kalkın; gazeteleri açın ve dokuz sütuna manşeti bağıra bağıra okuyun. Herkes duysun; ev ahalisi uyansın. İşte manşet şu: ‘Son dönemin en büyük keriz silkelemesi yaşandı.’
Ve içeride sıkışıp kaçmaya çalışan yabancıların kıs kıs gülerek evlerine dönmesini izleyin. 12 kanaldan canlı, onlarca gazeteden manşetten verilen sese kulak verin. Dip sesi duymazlıktan gelin. Sonra kaldırın kafanızı ve saate bakın. Kim bilir? Belki de 03.02’de durmuştur.
