Dış Kaynak Girişi Sınırlı Olunca

Geçen yılın ikinci yarısından itibaren başlayan dış kaynak girişindeki göreli tıkanıklık şubat ayı itibarıyla bir ölçüde atlatılmış görünüyor. Ekonomik büyümenin düşmesiyle azalan dış kaynak ihtiyacı yanında geçmiş 7 aya göre daha fazla dış kaynak girişinin yaşanmasıyla şubat ayında 4.2 milyar dolar olan cari işlemler açığının tümünü döviz rezervlerine dokunmadan finanse edebildik. Hatta, 1.4 milyar doları bulan kaynağı bilinmeyen döviz girişleri sayesinde döviz rezervleri de şubat ayında 1.7 milyar kadar arttı.
Cari işlemler açığı mutlak olarak azalma eğiliminde. Geçen yıl sonunda yıllık 77.2 milyar dolara ulaşan cari işlemler açığı şubat ayı itibarıyla 75.3 milyar dolara indi. Mart ayında yıllık cari işlemler açığında daha sert bir azalma izleyeceğiz. Yılın ilk 3 ayını büyük bir olasılıkla 72 milyar dolar civarında yıllık cari işlemler açığıyla bitirmiş olacağız.

KURLAR BİR GÖSTERGE
Dış finansman geçmişe göre kıt. Kıt dış finansman ortamında yüksek cari işlemler açığı doğal olarak yurtiçinde döviz kurları üzerinde baskı yaratıyor. Döviz kurları üzerindeki baskı ancak Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin bir bölümünü satmasıyla hafifletilebiliyor. Geçen yılın ikinci yarısı ile bu yılın ocak ayında bu olguyu yoğun bir biçimde yaşadık. O dönemde de, cari işlemler açığındaki artış hız kesip hatta düşme eğilimine girdiyse dahi, dış kaynak girişiyle karşılaştırıldığında, mutlak olarak yüksek kalmıştı.
Şubat ayında ve büyük bir olasılıkla mart ayında cari işlemler açığının geldiği düzey dış kaynak girişiyle uyumlu bir hale geldi. Doğal olarak, günlük arızi dalgalanmalar dışında, döviz kurları üzerindeki baskılar hafifledi. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini harcaması gerekli olmadı. Kurlardaki günlük arızi dalgalanmalarla, döviz satarak değil, Merkez Bankası günlük faizlerle oynayarak mücadele edebildi.
Cari işlemler açığının dış kaynak girişiyle uyumlu olması olgusu göreli bir durum. Dış kaynak girişi daha da kıtlaşırsa, bugünkü düzeylerdeki cari işlemler açığı da çok yüksek kalabilir. Aksine, dış kaynak girişi bollaşırsa, bugünkü düzeylerin çok üzerinde cari işlemler açığı verebilme olanağına kavuşabiliriz.
Dış kaynak girişi kıtlaştıkça, ekonomik büyüme düşecek, dış kaynak girişi bollaştıkça, ekonomik büyüme ivme kazanacak. Dış kaynak girişindeki duruma göre de döviz kurları üzerinde baskı hissedilecek ya da döviz kurları düşme eğilimine girecek.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir