Dolar niye dile dolandı?

Herkesin dikkatini çekmiştir Bakan Albayrak’ın açıklamalarıyla başlayan bir süreçte dolar tekrar gündeme oturdu. Yükselme trendine giren ve 5,50’nin biraz altında tutunmaya çalışan dolar / TL kurunda seçim öncesi bu gündem niye öne çıktı?

Hatırlanacağı üzere son bir haftadır Bakan Berat Albayrak dolarla yatıp, dolarla kalkıyor. Her yerde ‘pişmanlar, pişman olacaklar, yandılar, ağlayıp duruyorlar’ cinsinden açıklamalar yapıp duruyor.

Söyleniş üslubundaki ciddiyet ayrıca tartışılsa da, bu kadar çok dolar telaffuz etmenin bir nedeni olmalıydı. Kabul edilmeli ki, az da olsa bir yukarı çıkış var. Fakat neredeyse tek gündemi buna çevirmek için bir gerekçe değil.

Son olarak Albayrak “Elinde döviz olanlar eyvah eyvah diyor olabilir” dedi. Buna da gerekçe olarak FED’in politika değişimindeki eğilimi gösterdi. Ben olsam Amerikan Merkez Bankası’nın yaklaşımlarına bu kadar güvenmem. Çünkü yaptığı eylem kendi ekonomisiyle ilgili ve değişik bir göstergede aniden değişebilir.

Ayrıca kendi para birimimizin kaderini bir başka Merkez Bankası’nın yaklaşımına bağlayacak noktaya gelmemiş olmamız zaten başlı başına bir tartışma konusu. Yani medet yurtdışından umuluyor.

Bir açıklama da AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’den geldi. Canikli de cari açık ve döviz ihtiyacının hızla düştüğünü ifade etti. Yemin etseniz başınız ağrımaz da bunun gerekçesi zaten ticaret yapamıyor olmamız. Ama döviz ihtiyacının düştüğü konusu ciddi bir şüphe taşır.

Ülkedeki bankalar dahil özel sektörün borçluluk oranı, dolar bulma ihtiyacımızın aciliyeti ve elimizdeki dolar miktarı bunu doğrulamıyor. Zira 5 – 5.50 dilimi zaten şirketler için de Türkiye ekonomisinin çevrilmesi adına yeterince maliyetli noktalar. Yani söylemler gerçeği yansıtmıyor. Doların 7 TL olmaması, 2,5 seviyesinden buraya çıktığı gerçeğini değiştirmiyor.

Peki tekrar en baştaki soruya gelelim. Dolar niye dile dolandı? Bunun yanıtını Merkez Bankası’nın son rezerv ve döviz mevduat açıklamasından anlıyoruz. 15 Mart itibariyle döviz rezervleri Merkez Bankası nezdinde 73,7 milyar dolara geriledi. Nereden bakarsanız bakın 20 – 25 milyar dolarlık bir erime var. Ayrıca içindeki kullanılabilir nakit miktarının da çok tatminkar ölçülerde olmadığını biliyoruz.

Buna karşılık bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları 105,7 milyar dolar ile tarihi zirveye çıktı. Yani bunu Türkçe tercümesi şirketler de, vatandaş da dövize yönelmeye devam ediyor.

İşte bu gerçek ekonomi yönetimini tedirgin ediyor. Bence tedirgin olmakta da haklılar. Fakat bunu çocukça ‘acımadı ki’ diye ortalarda dolaşarak anlatmak yerine, daha bilinçlendirici, güven verici, ciddi ve gerçekçi ekonomik temellere dayanan açıklamalarla yapmak gerekir.

Zira mevcut tavır çocukça olunca, insanların da aklına saklambaç oynarken yaptığımız ‘çanak çömlek patladı’ oyununu getiriyor.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir