22 yıllık mutlak güce sahip olan, iktidarın geldiği nokta ayan beyan ortada iken başka sorumlu aramanın bir anlamı var mı?
Yok ama hala başka bir suçlu aramak için akla hayale gelmeyecek, eko-ironik yorumlar yapılıyor…
Yeni, yeni eko-deyimler, tanımlamalar bir biri arkası sıralanıp duruyorlar
TÃœFE
ÜFE’nin yanına birde
HÄ°FE geldi
Açık şekliyle hissedilen fiyat endeksi!
Bizde bu HİFE kısaltmasıyla onlara destek olalım dedik
Aslında açıklanan verilerin tamamı doğrulardan ırak ve eko-bilimsel bir anlam taşımadığı için, TÜRKİŞ açlık sınırının yanında birde, hissedilen açlık sınırı, yoksulluk sınırının ise hissedilen yoksulluk sınırı verileri konması elzem oldu!
TOBB baÅŸka
ENAG baÅŸka
TÜİK ise bambaşka enflasyon açıklamaya devam ediyorlar
İşin en ilginç yanı ise hissedilen değerler en çok ENAG verileri ile daha uyumlu görünüyor!
Gelelim ekonomide ki gerçeklere
DeÄŸiÅŸen ne oldu?
Hiçbir şey
İMF uygulamaları, sadece çalışan ve emeklilere fatura edilirken, kamuda tasarrufun ya da kemer sıkmanın esamesi okunuyor mu?
Ya vergilerde ki adaletsizlikler?
Çok kazananda, az kazanan hatta hiç geliri olmayanda aynı vergiye mahkum ediliyor…
ÖTV
KDV en yaygın vergi uygulaması olduğu süreçte, eko-adaletin sağlanması mümkün mü?
Haliyle KDV, ÖTV akaryakıt vergilerinin yanında birde ücretli, emekli ve dar gelirliler için yeni vergi tanımlaması yapmak şart oldu!
HKDV
HÖTV
Hissedilen katma değer vergisi ve hissedilen özel tüketim vergisi…
TL mevduatlara güya faizler yükseltilerek, döviz ve altına kaçış önlenecek, enflasyon dizginlenecekti
Gerçekleşti mi?
Nerede…
TÜİK enflasyonu yüzde yetmişlerde
TL mevduat faizleri ise en fazla yüzde kırk beşlerde, o da bürüt, neti yüzde kırk ile kırk ikilerde!
Yani?
TÜİK enflasyonuna göre bile eksi yüzde ellilere yakın!
Demek ki sıradan bir vatandaş, TL birikimini bankaya vadeli yatırdığında, değil değerini korumak, satın alma gücünden de yarı yarıya kaybetmiş oluyor!
Aklı başında ekonomistler, negatif faiz, en adaletsiz vergi almak diye tanımlarlar…
Aslında ne üretimde ne fahiş zamlarda, hiçbir önlem alınmadığı ayan beyan orta yerde duruyor!
Birileri yer, birileri bakar
Kıyamet bundan kopar diye bir halk deyimi vardır. Ekonomik durumuzda tam buna benziyor
Haliyle ekonomide ne bakana ne bürokratlara, yani zarfa değil, mazrufa bakmalı…
Sözün özü;
Önemli olan, sandık değil kullandığın oyun mazrufudur!
Hissedilen sıcaklık gibi hissedilen vergi açıklaması çok güzel olmuş, ellerinize aklınıza sağlık. Çünkü gerçekten, söylenenle hissedilen çok farklı.
Tarihsel olarak devrimler ülke yönetilemez hale geldiÄŸinde olmuÅŸtur. Allah’tan biz yönetilebiliyoruz.