- TDK sözlüğünde;
Arapça furşat
Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile okazyon
Bu köke göre türetilmiş sözcükler ise;
Fırsat beklemek, aramak
Fırsat bilmek
Fırsat bu fırsat
Fırsat bulmak
Fırsatçılık
Fırsat düşkünlüğü…
Yirmi yılda belirli aralıklarda yaşadığımız ekonomik krizler için ne deniyordu?
Her kriz bir fırsattır!
Krizi fırsata çevirmek bizim elimizde…
Elbette hal böyle olunca, ortaya bir sürü fırsatçı çıkması da doğal karşılanması gerekir değil mi?
Ekonomi dibe vurmuş
Nakit para kimde ise hali ile onun için fırsat bu fırsattır…
Hele hele birde bu krizi ufukta görüp ya da ufkun arkasında iken birisi kulağına fısıldamışsa!
Nakde geçip
Döviz, altın ve gayrimenkule döndünse
Birde bunu düşük faiz ve uzun vadeli ballı, börekli kredilerle yaptıysan
Bundan iyisi Şam’da kayısı, değil de nedir?
Hadi canım sizde bu kadarı da olmaz demeyin…
Olur olur bal gibi de olmuyor mu?
Bakın etrafınıza
Dünün zengini bugünün fukarası
Dünün fukarası da bugünün zengini olmadı mı?
Diğer yandan gerçek ekonomik verilere baktığımızda ise bu yaşadıklarımızın tek sorumluları, elbette ülkeyi yönetenler ile bil fiil ekonomiden sorumlu bakanlardır!
Görünen köy kılavuz istemez…
İthalatın, ihracata oranı, negatif yönde, zirve yapan bir ekonominin, krize gireceğini görmek için müneccim olmaya gerek var mı?
Demek ki başta iktidar olmak üzere, 21 yılda yaşanan, tüm ekonomik krizler için, hiçbir eko-bilimsel önlem alınmamış ve fırsat eşitliği olmayan böyle bir ortamda, servetin haksız el değiştirmesi adeta yaratılmıştır! Adil olmayan bir ekonomik ortamdan, en çok faydalanan fırsatçılar olduğu için, en çok onlar, bu tür ekonomik krizlerin sürmesini ister ve bu ortamları yaratanları desteklerler ve de nemalanmayı sürdürürler…
Sözün özü;
Zenginin arabasını dağdan dağa aşırdığı, fakirin düz ovada şaşırdığı, demokratik bir toplumda ise ne kadar ekmek, o kadar köfte ya da o kadar oy!