Futbolu bırakın, demokrasiye bakın

Fransa’da gerçekleşen Avrupa Futbol Şampiyonası bugünlerin en popüler konusu… Fulbolseverlerin bir yandan maçları takip ettiği, öte taraftan A Milli Takım’ın performansına kızdığı günleri yaşıyoruz.

 

Bu kadar sorun varken ‘futbol bir uyuşturucudur’ cinsinden modası geçmiş tanımlamalara girmeyeceğim; rahat olun. Çünkü bunun, sigara içen adama paketin üzerine uyarı yazmak kadar büyük bir palavra olduğunu düşünüyorum.

 

İnsan hem futbolla ilgilenebilir, hem de memleket ve dünya meselelerine kafa yorabilir. Eğer bu gerçekleşmiyorsa, böyle ucuz bahanelerin arkasına sığınmak yerine, o ülkede eğitimden aklını kullanmaya kadar bir dizi sorgulamaya gitmeniz ve buna da kendinizden başlamanız gerekir.

 

Sorunları çözmek için kurtarıcı bekleyenlerle, sorunların tamamını futbola yıkanlar arasında bence bir fark yok. Futbol tabiriyle bunun adı, topu taca atmaktır. Dünyada Avrupa üzerinden bir futbol şöleni yaşanırken, asıl Fransa’daki olaylara dikkatinizi çekmek istiyorum.

 

Fransa’da grevler hız kesmeden devam ediyor. Şimdi de Air France pilotların 24 – 27 Haziran tarihleri arasında greve gideceğini açıkladı. İlgili bakanların protesto edildiği, yumurta atıldığı, bir yandan da futbol şampiyonasının devam ettiği bir ülke görüyoruz.

 

Farkında mısınız; ilgili siyasetçiler ‘gık’ bile demiyor. Hak aramak o kadar doğal bir süreç ki, yaşanan tüm problemlere rağmen her ikisi de devam ediyor. Fransa, bir ulus devlet… Yani yapılanması büyük ölçüde bizimle aynı… Çok ciddi anlamda yurtdışından göç almış, ama kimsenin ‘şuculuk, buculuk’ oynamadan Fransız olduğunu ifade ettiği bir memleket.

 

Sizce de uluslararası bir organizasyon gerçekleşirken yaşanan grevleri okuyup, ders almak gerekmiyor mu? Daha iyi anlaşılması adına fotoğrafla biraz oynayalım. Bu şampiyona Türkiye’de olsaydı ve eşzamanlı olarak insanlar yapılan kanuna itiraz için sokaklara çıksaydı; ne olurdu?

 

Belki güvenlik güçleri açısından çok farklı bir fotoğraf görmezdik ama, hak arayan insanlar sırasıyla vatan haini, provokatör, terörist, çapulcu, ajan gibi bir dizi sıfatlara muhatap kalırlardı. Üstelik bizzat iktidara sahip olanlar tarafından.

 

Hemen sağlamasını yapalım. Air France pilotları greve gidiyor dedik değil mi? Bizde turizm sezonuna yaklaşırken havayolu personelinin greve gidişi, mili çıkarlara ters gerekçesiyle ertelenmedi mi?

 

Turizm sezonu, böylesi uluslararası bir organizasyondan daha mı önemli? Bakın Fransa’da kimse çıkıp, hak arayan insanların ülkelerini dünyaya rezil ettiğinden falan bahsetmiyor. Bu grevleri engellemek için kanun ihlal etmiyor.

 

Bir tarafta şampiyona yürüyor; öbür tarafta grevler. Şimdi bazı aklı evveller çıkıp bu yazdıklarımın Fransız hayranlığı olduğunu söylerse şaşırmam. Ama anlatmaya çalıştığım Fransızlar’ın demokratlığı değil, bizim zihnen gelişmemişliğimiz. Bu fotoğraf içinde söylenecek bir şey var mı? Siz, benzin zammı için pompacıya kızmaya devam edin.

[email protected]

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir