Gerçekten İşe Yaradı mı?

Paramıza değer kaybettirme politikası içinde bulunduğumuz dönemden bakıldığında rekabet gücümüzü pek de artırmadı.

Artık daha rahat tartışılabilir. Son aylarda enflasyon beklenenden daha iyi bir performans gösterdi. Bu performans bir yandan yorumcuların yıl sonuna ilişkin tahminlerini düşürmelerine yol açtı. Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) yüzde 6,5 olan yıl sonu öngörüsünün tutacağı hakkında daha iddialı olmaya başladı. Zaman bu zamandır; geçmişte bu köşede yer alan TCMB politikalarına yönelik bazı yoğun eleştirilerin artık ‘savunma refleksi’ oluşturma olasılığı çok azaldı. Neredeyse işi ‘TCMB’yi sevenler’ ve ‘TCMB’yi sevmeyenler’ basitliğine kadar düşürenler de oturup düşünürler belki.
Üzerinde düşünülmesi gereken şu: 2010 sonlarına doğru başlayan ve 2011’in ikinci yarısı içinde Avrupa nedeniyle dünya piyasalarının karışmasına kadar devam eden döviz kurunu zaman yayarak arttırma politikasının enflasyonu yükseltici sonuçları. TCMB’nin analizlerinde özel bir önem verdiği ve enerji, gıda, alkollü ve alkolsüz içecekler, tütün mamulleri ile altını dışlayan I endeksi ile ölçülen fiyat artışlarına bakalım.
2010’un ekim ayında temel enflasyon yüzde 2,5 gibi çok düşük bir düzeye inmişti. Ocak 2012’ye kadar sürekli arttı ve yüzde 8,4’e ulaştı. Başka bir ilginç gelişme de şu oldu: Kasım 2011-Nisan 2012 döneminde temel enflasyon yüzde 7,9-8,4 arasında dalgalandı. Dönem sonunda geldiği düzey ise yüzde 8,2 idi. Şaka değil; tam on altı aylık iki aşamalı bir dönemden söz ediyorum. Fiyat istikrarı bölgesindeyken ilk aşamada uluslararası ölçütler açısından yüksek bir düzeye çıkıverdi temel enflasyon. İkinci aşamada da orada çakılı kaldı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir