Dün 18 şehit verdik. Böyle zamanlarda inanın insanın içinden asla bir şey yazmak gelmiyor. Gencecik çocuklar hain, kahpe tuzaklara kurban gidiyorlar. Bütün şehitlerimize Yüce Rabbimden rahmet ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şu an ateş düşen ocaklardaki yanmış yüreklere Yüce Rabbim sabır ihsan eylesin.
***
Bu haftaya başlarken önemli beklentileri sıralayalım. Bu beklentiler genel olarak piyasalar üzerinde etkili olabilecek beklentilerdir. Her bir beklentinin piyasalar üzerindeki etki derecesi farklı olacaktır.
- Bu haftanın şüphesiz en önemli beklentilerinden biri çarşamba akşamı açıklanacak olan FED toplantı tutanakları olacaktır. Bu tutanakların içerisinde faiz artışı konusunda üyelerin yaklaşımları daha net görülecektir. FED Başkan Yardımcısı Stanley Fishcer faiz kararının kıl payı alındığını söyleyerek aslında, tutanaklar hakkın önemli ipucu verdi. Şu an piyasalar Aralık ayında bir faiz artışına neredeyse kesin gözüyle bakıyorlar. Kasım ayı toplantısı ise 8 Kasım ABD Başkanlık seçimlerinden önce olacağı için ve bu seçim öncesinde her ne kadar Trump’ın kazanma şansı şu an düşük görülse de, FED Aralık ayını beklemeyi tercih edebilir.
- Küresel Piyasaları çok fazla etkileyemeye başlayan önemli konulardan biri de Trump ve Clinton’ın Başkanlık yarışıdır. Piyasalar ne zaman Clinton’un seçimi kazanma olasılığı öne çıksa, olumlu tepki veriyor. Dolayısıyla ABD Başkanlık seçimi sonrasında kazanan isim küresel piyasalar üzerinde ciddi kısa vadeli etkiler yaratabilir. Bu konu bu haftanın konusu olmasa da, belleğimizin bir tarafında durması gerekiyor.
- ABD’de yarından itibaren şirket karları açıklanmaya başlıyor. Bu tür zamanlarda ABD endeksleri açıklanan karlılık verilerine çok ciddi tepkiler verebiliyor. Dolayısıyla bu haftadan itibaren ABD endeksleri çok daha dalgalı olabilir. Zaman zaman destekler aşağı kırılabileceği gibi zaman zaman da sert artışlar yaşanabilir ama bunların kalıcı trendler oluşturması beklenmez. Genelde karlılığın düşeceği beklentisi olduğunu da vurgulayalım.
- Bu hafta boyunca FED üyelerinin ve Başkan Yellen’İn konuşmaları yer alacak. Bu konuşmaların da piyasalar üzerindeki etkisi dalga yaratma şeklinde kendini gösterebilir.
Tüm bu etkiler ve beklentileri bir araya getirdiğimizde en önemlisi Faiz artışı patikasına girdiğimizdir. İşte bu yüzden Dolar/TL kuru yükselişine devam ediyor. Dolar ile ilgili son yazdığım 2-3 yazıyı okursanız garip durumlar olduğunu, 3.05’de vatandaşın dolar satabileceğini ve bu yüzden bir direnç oluşabileceğini ama, daha sonra doların yeniden basınç oluşturabileceğini belirtiyordum. Dolayısıyla şu an bu süreci yaşıyoruz. Asıl meselenin Türkiye’nin özel sektör döviz borçlarının yüksek olması ve FED’in faiz artışına doğru gidiyor olmanın bir sonucu olduğu anlaşılmalı. Dolarda volatilitenin daha da artacağını söyleyebiliriz.
Sabah saatlerinde borsa yükselerek açılmıştı. Bunun sebebi dış piyasaların olumlu olmasıydı. Bu olumluluğun sebebi de dün geceki Trump-Clinton düelleosunu Clinton’un kazandığı izlenimiydi. Borsa 78.500’ü gördükten sonra, 78 bine kadar geriledi ve bu seviyeleri destek yapmaya çalışıyor. Daha önceki yazılarımda vurguladığım üzere, iki ileri bir geri modunda olan borsa, şu an bir ileri bir geri moduna geçti. Bu aşamada yine genelde dış piyasalar endeksli hareketler izleyebilirdik. Ama endeksin 78.500 direncinin önemli olduğunu görüyoruz. Dolardaki artış ikinci seansta sorun yaratacaktır. BIST-100 endeksinin 77.950 civarındaki desteğini aşağı kırarak bu hafta içinde 76.500 seviyelerine kadar gerilemesi olasılığı bulunuyor. Bu yüzden şu an için borsada ekstra alım yapmak riskli görünüyor.
Hepinize bol kazançlı bir gün olmasını dilerim.
