İstikrar Sürsün Ekonomi Büyüsün

EĞER seçimler, bir yarışma ise ki öyledir, yarışı kazanan AKP önderi Recep Tayip Erdoğan’ı kutlamak şarttır.

Kendisini, sadece yürüttüğü netice alıcı kampanyadan dolayı değil, esas olarak halkın güvenini kazananicraatından da dolayı tebrik ediyorum. Yeni dönemin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
* * *
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu, genel seçimlerin dürüst yapılmasıdır. Geçen hafta sonu yapılan seçimler bu bakımdan kusursuzdur denebilir. Ancak bir seçimi kazasız belasız yapmış olmakla övünmek, Türkiye için geride kalmış olması gereken bir husustur. Unutulmasın, bu ülkede darbe yaparak yönetime el koyanaskerlerin ilk işi, yönetimi sivillere iade etmeyi planlamak olmuştur. Müdahaleler ne kadar “anti demokratik”olmuşsa, askerlerin kendi iktidarlarına kendi elleriyle son vermeleri de o kadar “demokratik” olmuştur. Türkiye’de demokrasinin kökleşmesinde askerlerin bu tutumunun da önemli bir katkısı olduğu teslimedilmelidir.
* * *
Erdoğan’ın tarihi bir rekora imza atarak, üçüncü defa seçim kazanması şöyle açıklanabilir.  Pazarlama biliminindeyimiyle ifade etmek gerekirse AKP iç ve dış piyasada doğru konumlandırılmış bir üründür.
1. AKP, yurt içinde, toplumun ezici çoğunluğunun siyasi tercihi olan “milliyetçi-muhafazakâr” dip akıntısı üzerineoturmuştur. Partilerinin rotasını, aynı dip akıntısı üzerine oturtan Adnan Menderes, Süleyman Demirel veTurgut Özal da kendi dönemlerinde fazlaca zorlanmadan siyasette kısa zamanda çok yol alabilmiş ve yıldızpolitikacı olabilmişlerdir. Türkiye’nin gerçeği budur.
2. Yurt dışında ise AKP kendini, “ılımlı ve uyumlu İslamcı”, liberal, AB taraflısı, Kıbrıs’ta Rumlara ve yurt içindeKürtlere taviz verecek tek parti olarak takdim etmiştir. Bu da AKP gemisine, Batı’dan esen kuvvetli demokrasi rüzgârını arkadan alıp yelkenlerini şişirme imkânı sağlamıştır. Hiçbir zaman yurt içinde doğru dip akıntısı üzerine oturmayan CHP bile, 1970’lerde Batı’dan esen “sosyalist” rüzgârlar sayesinde birinci parti olmuştu. Çünkü Bülent Ecevit piyasaları doğru okumuş ve CHP’yi “Ortanın Solu” olarak konumlandırmıştı.
* * *
Erdoğan’ın AKP’yi, üçüncü dönem iktidara bu kadar güçlü taşımasının geri planında, dünyadaki ekonomikkonjonktür vardır. ABD’den kaynaklanan bol ve ucuz dolarlar ile Çin’den gelen ucuz sanayi malları sayesindefiziki kalkınmada dünyada birçok ülkede adeta mucizeler yaratılmıştır. Başta Latin Amerika ülkeleri olmak üzereTürkiye gibi orta gelişmişlik düzeyindeki ülkeler hem büyümüş, hem enflasyonlarını düşürmüştür. Üstelik gününsonunda devalüasyon krizi denilen tuzağa düşmemiştir.
* * *
Ancak bu mutlu tablonun sürmesi garanti değildir. Devalüasyona otomatik çözüm yoktur. Bu tehlikedenkaçınmak için öncelikle cari açık küçülmelidir.
Son Söz:  Ekonomik başarı, siyasi başarıyı belirler.
Ege CANSEN

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir