Küçük Krizlerin Yararı

TL değer kaybetmeye devam ederse yabancı yatırımcının kazancı düşer, sıcak para çıkar ve cari açık daralmaya yönelebilir.

Geçen günlerde dolar, TL’nin de aralarında bulunduğu öteki para birimlerine karşı değer kazanmaya başladı. Bunda birçok gelişmenin etkisi var. Bunların başında Yunanistan ve Avrupa Birliği sorunlarının euroyu yeniden tartışma alanına çekmesi geliyor. Bu dış gelişmeye ek olarak bizim cari açığın 12 aylık bazda 60.5 milyar dolara yükselmesi sonucunda endişeler artınca TL daha da fazla değer kaybetmeye başladı. Haftayı 1 USD = 1.60 TL kuruyla bitirdik. Bu durumda TL değerliyken gelen sıcak para eğer şimdiye kadar çıkmamışsa zarar
ediyor demektir.
Bazı okurlarım geçen salı günü bu sütunda yayımladığım reel faiz hesabında ayrıntıda bazı eksikler olduğunu yazdılar. Bu itirazlar mevduattan kesilen verginin oranı, satın alma gücü hesabında faizin enflasyondan arındırılmasının doğru olmadığı gibi konuları kapsayan haklı eleştirilerdi. Bir yandan TL’nin değer kaybıyla başlayan süreci değerlendirirken bir yandan da hesapları düzeltilmiş şekliyle bir kez daha ele almaya karar verdim.

Reel faiz hesabı
Reel faizi hesaplamakta kullanılan formül şöyledir: Reel faiz = (1 + nominal faiz) / (1 + beklenen enflasyon) – 1. Türkiye’nin bugünkü görünümüne uygun olarak nominal net faizin yerine yüzde 7, beklenen enflasyonun yerine de yüzde 7 koyarsak yılbaşında bankaya 100 TL yatıran bir Türkün elde ettiği reel faiz yüzde sıfır olacaktır. Aşağıdaki tabloda aynı anda 100 TL’sini bir yıl vadeyle yüzde 7 net nominal faiz üzerinden bankaya yatıran bir Türk ile 66.7 dolarını getirip 1.5 TL’lik kurdan bozdurup elde ettiği 100 TL’yi aynı faizle bankaya yatıran Amerikalının durumu gösteriliyor. Her ikisi de bir yılın sonunda 7 TL faiz elde etmiş olacak. Her ikisinin de o aşamada parasını çektiğini düşünelim. İkisinin de elinde toplam 107 TL olacaktır. Amerikalının aynı gün parasını 1.5 TL’lik kurdan dolara çevirdiğini ve eline geçen 71.3 dolarla ülkesine döndüğünü düşünelim. Türkiye’de enflasyon yüzde 7 olduğu için Türk’ün bu işlemden elde ettiği toplam getirinin satın alma gücü yılbaşındaki 100 TL ile aynı düzeydedir. Yani reel faiz sıfır ve toplam satın alma gücü değişimi sıfır olarak çıkmaktadır. Bu durumda parasını bir yıl süreyle kullanmayıp da başkasına kullandıran Türkün hiçbir kazancı bulunmamaktadır. Buna karşılık ABD’de enflasyon yüzde 3 olduğu için Amerikalının elde ettiği 71.3 doların satın alma gücü 69.3 dolar olmuştur. Yani Amerikalı başlangıçta koyduğu 66.7 dolarını 69.3 dolarlık bir satın alma gücüne çıkararak durumunu iyileştirmiştir. Amerikalı bu faiz kazancından kendi ülkesinde vergi ödese bile pozitif getiri elde etmiş olmaktadır. Amerikalı açısından
bu işlemin riski TL’nin değer kaybetmesidir. O zaman Amerikalı zarar edebilir. TL değer kaybetmeye devam ederse yabancı yatırımcının kazancı düşer, sıcak para çıkar ve cari açık daralmaya yönelebilir. Cari açık büyüdükçe kendi kendisini dengeleyen bir mekanizma haline geliyor.

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir