Nasıl Bir Yeni Anayasa ?

Başbakan seçimi kazanmasının ardından yaptığı konuşmada Anayasa’nın bütün kesimlerin katılmasıyla hazırlanmasına gayret edeceğini açıkladı. Bu nedenle seçim tartışmaları sırasında 15 parti ve bağımsızlar adına BDP’nin yeni Anayasa konusundaki düşüncelerinin yer aldığı metinleri inceledim.  Geniş tabanlı katılımcı bir ortamda hazırlanması talebinden eşit Anayasal vatandaşlık ilkesine kadar birçok konuda partiler benzer görüşler ortaya koyuyorlar. 12 Mart askeri darbesinin “Haki renkli Anayasa’sının” mutlaka değişmesini ve çoğulcu ve katılımcı bir yöntemle toplumun bütününü kucaklayan, “Gökkuşağının renklerini içeren bir Anayasa” talep ediyorlar.

Seçimler öncesinde de seçim çalışmaları sırasında da yeni Anayasa konusu gündemdeydi. Hemen bütün siyasi sözcüler bir yandan Anayasa değişikliğini zorunlu görürlerken, çoğunlukla da bunun en geniş katılımlı bir model içersinde tartışılarak hazırlanmasını öneriyorlar. Başbakan Erdoğan‘da seçimi kazandıktan sonra yaptığı balkon konuşmasında yeni Anayasa’nın katılımcı, kucaklayıcı ve uzlaşmacı bir yöntemle hazırlanacağını açıkladı.

Bu nedenle seçime katılan 15 parti ve BDP’li bağımsızların Anayasa konusundaki açıklamalarında bir yandan değişikliğin zorunluluğu konusunda görüş birliği içersindeler. Bir yandan da en geniş kapsamlı katılımla, bu değişikliğin yapılmasının ve mümkün olduğunca her tür görüşün tartışılmasından sonra hazırlanmasını öneriyorlar. Ortak paydalardan birisi de “Kimseyi dışlamayan, herkesi kucaklayan, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçiren” bir Anayasa olması.

Bunun için parlamento içindeki ve dışarıda kalan siyasi parti temsilcileri ile toplumda yer alan bütün grupları temsil eden STK‘ların temsilcilerinin içersinde yer alabileceği Anayasa Meclisi önerisini dile getiren partiler olduğu gibi, yeni seçilen Meclis’in parlamento dışındaki tartışmaları ve görüşleri de ele alarak yeni Anayasa’yı hazırlamasını öneren partiler de var.

Partilerin hemen tümünün üzerinde durdukları konulardan biri ilk üç değişmez madde. Çoğu bu alanda yeni yazım daha iyi anlaşılır tanım olmasını önerseler de bu üç maddenin içeriğinin korunmasını öneriyorlar.

Partilerin hemen tümü eşit ve çoğulcu bir sistem içersinde vatandaşların dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetilmeksizin eşit vatandaşlar, özgür Anayasal yurttaşlar olmasını vazgeçilmez bir özellik olarak  öneriyorlar. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin işletilmesi gereği üzerinde duruyorlar.

Sağlık, eğitim, çevre gibi konuları önemseyip bu alanda STK‘ların ağırlıklı ve imkanlı bir şekilde yer alması bazı partilerce öneriliyor.

Partilerden bir bölümü devletin din ve ideoloji dışında olmasını, bu nedenle Diyanetin bütün dinlere hizmet verecek şekilde yenilenmesi, zorunlu din dersi uygulanmasının sonlanması gibi öneriler ortaya  koyuyorlar. Türbanın  her alanda serbest bırakılmasını öneren partilerde bu görüşlerini Anayasal yapı içinde gündeme getiriyorlar.

Partilerin büyük çoğunluğu daha demokratik ve eşitlikçi bir yapı için, TBMM iç tüzüğünün, siyasi partiler ve seçim yasasının değiştirilmesi gerektiğini öneriyorlar. Arada dar bölge sistemine geçilerek milletvekillerinin seçmenleri denetimine girmesini önerenler de var.

Hemen her partinin kendi ideolojisine göre farklı önerileri de var. 35 saatlik haftalık işgücü, genel grevin serbest bırakılması, bölgesel eşitlik ve bölgesel kararları artırma için seçilmiş il genel meclislerinden farklı ,bölge meclislerinin kurulması,Anayasa’da ” Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” ve “Türkiye halkı”gibi kavramların yer alması, “tek millet”, “tek devlet” üniter yapının korunacağına Anayasa’da yer verilmesi gibi partilerin ideolojilerine bağlı farklı öneriler de yer alıyor.

Bütün bu açıkladıklarım, bütün partilerin değişmesini düşündükleri Anayasa’da belli ortak düşünceler içinde olduklarını ve kendi ideolojilerine göre önerileri bulunduğunu gösteriyor.

Buna bağlı olarak benim vardığım sonuç Anayasa’yı Meclisteki partiler, Meclis dışındaki partiler, toplumdaki çeşitli grupları temsil eden STK’ların katıldığı çok geniş bir tartışma ortamında katılımcı bir model içersinde ele alıp hazırlamamız doğru olacaktır. Ancak, bu şekilde hazırlanan bir Anayasa hem 12 Eylül Anayaasa’sının  haki rengini ortadan kaldıracaktır. Hem de toplum içersindeki bütün grupları kucaklayacağı için gökkuşağının bütün renklerini içerecektir….

Osman AROLAT

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir