Kazım Çiloğlu’nun bugünkü yazısı
Seçimden önce ki siyasi iktidar, özellikle de yürütme erkinde, daha da egemen olarak görevine devam edecek.
On altı yıllık ekonomik uygulamaların her değişiminde, olumsuzlukların nedeni ya dış güçler ya da içteki siyasi muhalifler, olumlu sayılacak işler içinse, hep iktidarın başarısı dillendirildi duruldu.
Temmuz enflasyonu çok az bir süre sonra açıklanacak ve göreceğiz bakalım, beklenenden aşağı mı, yukarı mı yoksa beklendiği gibi mi olacak?
İnşallah bu geçen dönemlerde ki hıyarın, biberin yaptığı hıyaneti, bu seferde soğan ve patates yapmaz da, beklenen değerde ve piyasaların biraz daha nefes almasını sağlayacak bir ortam oluşur ama hiçte ümit var değiliz!
Diğer yandan seçim sonrasını bekleyerek geçiren zam da elini frenden çekmiş olacak. Gerçi Haziran ayına bu zamlar yansır mı bilemeyiz ancak bu da Temmuz enflasyonunun da yüksek seyretmesine neden olacaktır.
Zamların ötelenmesi ise pek olası değil zira hem piyasalar durgun hem de maliyetler fiyatlara göre tatmin edici bir kar payı yaratmıyor.
Diğer yandan, vergilerde de bir artış pek olası gözükmüyor, çünkü günlük ve sarfı sür’atli ürünlerde ki gerek KDV ve gerekse ÖTV’ e oranları o kadar yüksek ki bundan fazlasını tüketicinin kaldırması mümkün olmayacaktır.
Ayrıca tüm ücretlilerin, son dönemde yükselen enflasyon karşısında, doyurucu bir zam beklentisi içinde olmaları da ekonominin en yumuşak karnı olarak durmaktadır.
Bu durumda özelikle de, seçim sonrası umulanın tersine, faizlerin, dövizin, petrol fiyatlarında beklenen geri çekilmelerin oluşmaması da piyasalarda olumlu bir hava yaratmamıştır.
Önümüzde devlet yönetiminin de henüz oluşmadığı dikkate alınırsa bu karamsarlık, durgunluk bir süre daha devam edecek gibi gözükmektedir.
Sözün özü;
Dereyi görmeden paça sıvamak, ekonomik etkenler ile bağdaşacak bir davranış değildir!
