Kazım Çiloğlu – Negatif faiz, paradan alınan bir vergidir!

Bu açıdan bakarak, her kesim kendi ekonomik durumlarını değerlendirirse? İşte o zaman sızlanmalar ve mutsuz olanlar, çok daha iyi anlaşılacaktır.

Bu vergi, elbette açıklanan enflasyon, gerçek enflasyon ile bireyin muhatap olduğu, piyasalarda ki kişisel enflasyonla da bire bir ilişkilidir.

Ayrıca kazanımlarını tasarrufa dönüştürenler ile sadece ücretleri ile geçinenler içinde, farklılık arz eder.

Biri birikimlerinden erozyon yaşarken, diğer guruptakiler, zam aldığını sandığı bir ortamda, zam öncesinden, daha az alım gücüne düştüğünü görmesi de çok muhtemeldir.

Bu neden oluyor derseniz?

Üretmeyen ve gelir gider dengesi oluşmayan ekonomilerin, paraya ihtiyacı vardır. Giderleri, vergiler karşılayamıyorsa? Yapılacak tek şey, negatif faizlerle ya da verilen ücret zamlarını da geri kazanmak için, piyasa da ki fiyat artışlarının ücretlere verilen zamların üstünde bir artışla, geri almaktır.

Neticede eğer, piyasa değerleri ile açıklanan değerler, bir birini tutmuyor ve reel anlamda, birikimler ve kazanımların oranı, alım gücü ile tam yüzleşemiyorsa? Bilin ki bu değerlere, herkes inansa bile, asla döviz, altın ve borsa inanmaz ve toplumun geçim sıkıntısı şikayetleri ve memnuniyetsizlik kaç sayısı, hep tavan yapacaktır.

Şimdi Nisan da açıklanacak Mart enflasyon oranı bekleniyor, eğer açıklama sonrası, verilere göre ya da buna paralel bir döviz, faiz, borsa ve altın hareketi, TL değeri ile makul bir görünüm sergilerse ne ala… Ama tam zıt hareket görülürse de, inanılacak değer, bu dört ekonomik enstrümanın hareket yönü olsa gerekir…

İzleyip göreceğiz!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir