Bir seçim dönemi daha geride kalırken piyasaların nasıl tepki vereceği merak konusu. Gelinen noktada sonuç yaklaşık olarak piyasanın fiyatladığı seviyelerde gerçekleşti. Bugün açıklanacak cari açık verileri ve yurtdışı piyasaları belirleyici olacak…
Hisse senetleri piyasası zaten cuma günü dünya piyasalarında farklı olarak (pozitif ayrışarak) bu haftaya ilişkin yeşil ışık yakmıştı. Artış yüzde 0.05 olsa dahi… Çünkü aynı gün Dow Jones 12 bin puanın altına gerilemiş ve neredeyse tüm dünya piyasaları yüzde 1’in üzerinde değer yitirmişti.
Genel seçim sonuçları aynı zamanda uygulanan ekonomik programa yönelik bir güven oylaması niteliği de taşıyor. Nitekim vatandaş bu seçimde de istikrarı tercih etti ve mevcut hükümetin devamına karar verdi. Her ne kadar millietvekili sayısı önceki dönemlere göre düşüş gösterse de artan oy oranı dikkat çekici boyutta. AK Parti, 2002 seçimlerinde yüzde 34.28, 2007 seçimlerinde yüzde 46.58 oy almıştı. Dünkü oylamada ise iktidar partisi yüzde 50’ye yakın bir oy alarak rekor kırdı.
AZALAN MİLLETVEKİLİ SAYISI, ARTAN TREND
Hatırlayacak olursak 2002 seçimlerinde 363 olan AK Parti milletvekili sayısı, 2007’de 341’e ve bu seçimlerde de 326’ya geriledi. Fakat diğer taraftan 2002 seçimlerinin olduğu dönemde 12 bin puan seviyelerinde olan İMKB 100 Endeksi, 2007 seçimlerine gelindiğinde 55 bine, ve ondan sonraki dönemde ise 71 binlere kadar geldi. Yani son 9 yılda azalan milletvekili trendine karşın artan bir endeks trendine şahit olduk.
Piyasaların bu seçim sonuçlarına da pozitif tepki vermesi yüksek bir ihtimal. Fakat bu tepki boyunun çok yüksek olması beklenmiyor. AK Parti’nin iktidarını sürdüreceği sonucu zaten fiyatlanmıştı. O nedenle ilk etapta aşırı bir tepki beklenmiyor.
Piyasalar açısından bundan sonra asıl belirleyici olacak nokta ise ekonomi adına atılacak adımlar. Aynı zamanda siyasetin, ekonominin önüne geçip geçmeyeceği de diğer önemli bir nokt! Bilindiği üzere hükümetin ana gündem maddelerinden birini Anayasa değişikliği oluşturuyor. Burada bir uzlaşının olması piyasaların moralini yükseltebileceği gibi gerginliğin riskten kaçışı hızlandırabileceği belirtiliyor.
İş dünyası da bu kapsamda iktidar ve muhalefetten uzlaşı bekliyor.
AK Parti’nin referandum sayısına çok yakın sayıda sandalye elde etmesinin ise yabancı yatırımcılar tarafından risk unsuru olarak algılanabileceği de ifade ediliyor.
EKONOMİK ÖNLEMLER BELİRLEYİCİ OLACAK!
Diğer yandan, evet sandıktan piyasaların istediği sonuç çıktı, ancak bu sonucun yaratacağı olumlu havanın ne kadar süreceğini tahmin etmek de zor görünüyor. Dolayısıyla bundan sonrasını beliryecek nedenlerin başında ekonominin gidişatıyla ilgili alınacak yeni kararlar olacak demiştik. Son günlerde ekonominin aşırı ısındığına yönelik söylemler kuvvetlenirken, bu yönde alınması gereken önlemler de sıkça dile getiriliyor. Ki zaten en büyük kaygı da 60 milyar doları aşan cari açık tehdidi ve bunun finansmanı… Bu nedenle ekonomi kurumlarının ve yeni kabinenin alacağı tedbirler dikkatle izlenecek.
Tesadüf müdür bilinmez, seçimin hemen ardından ekonominin yumuşak karnı olan cari açıkla ilgili veriler bugün açıklanacak. Bu dataya ve seçim sonuçlarına borsanın vereceği tepki merakla bekleniyor.
ARTIK YURTDIŞI BELİRLEYECEK!
Siyasi gündemin geride kalmasıyla birlikte geçen hafta pozitif ayrışan borsa açısından asıl belirleyeci unsular yurtdışı piyasalar ve yurtdışından gelecek veriler olacak. Yurtdışında kötü bir hava var, bu kötü hava izin verdiği sürece yurtiçi piyasalar pozitif ayrışmasını sürdürebilir.
NOT ARTIRIMI BEKLENTİSİ
Bir önemli nokta ise olası bir not artırımının ne zaman olacağı. Cari açık riski nedeniyle ertelenenbu hamlenin, tek parti iktidarının devamı konusundaki belirsizliğin ortadan kalkması ve ardıncan riski ortadan kaldıracak yönde atılacak adımlara bağlı olarak atılması bekleniyor.
Öte yandan Türk Lirası’nın da diğer para birimleri karşısında değerlenmesi söz konusu olabilir. Zaten bunun ilk sinyalini bugün itibaren almaya başladık. Cuma günü 1.5770 TL seviyelerind seyreden Dolar/TL paritesi bugün itibariyle 1.5721 TL’ye gevşemiş durumda. Euro’da 2.2820 TL’den 2.2546 TL’ye çekildi.
CUMA GÜNÜ NE OLMUŞTU?
ABD’de cuma New York Borsası’nda Dow Jones Endeksi yüzde 1,4 (172,45 puan) değer kaybederek, haftayı 11.951,91 puandan kapattı. Standard and Poor’s 500 Endeksi aynı gün yüzde 1,4 (18,02 puan) azalarak 1.270,98 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 1,5 (41 puan) azalarak 2.643,73 puan oldu.
Asya’da Hong Kong Borsası yüzde 1,15, Şanghay Borsası yüzde 0,55, Tayvan Borsası yüzde 1,81, Güney Kore Borsası yüzde 0,80, Endonezya Borsası yüzde 0,15, Hindistan Borsası yüzde 0,47, Singapur Borsası yüzde 0,23, Malezya Borsası yüzde 0,42 oranında değer kaybedetti. Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,05, Avustralya Borsası yüzde 0,22, Tayland Borsası yüzde 0,21 oranında değer kazandı. Asya’daki negatif seyir bugün de devam etti.
Avrupa’da da borsalar haftanın son işlem gününde düşüşle kapandı. Londra Borsası’nda FTSE-100 Endeksi yüzde 1,55 (90,54 puan) değer kaybederek 5.765,80 puandan, Frankfurt Borsası’nda Dax Endeksi yüzde 1,25 (89,76 puan) azalarak 7.069,90 puandan ve Paris Borsası’nda Cac 40 Endeksi de yüzde 1,90 (73,56 puan) azalarak 3.805,09 puandan haftayı kapattı.
Avrupa’da ayrıca İspanya’da Madrid Borsası’nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,69, Bürksel Borsası yüzde 1,59 ve Hollanda’da Amsterdam Borsası’nda AEX Endeksi yüzde 1,25 oranında değer kaybetti.
İMKB ise yüze 0.05 artışla 63 bin 700 puan seviyesinden kapandı.
“POZİTİF AYRIŞMA İÇİN SÖYLEMLER HAYATA GEÇMELİ”
HABERTURK.COM’a açıklamada bulunan Delta Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdür Yrd. Figen Özavcı şunları aktardı:
“Seçim sonuçları piyasa fiyatlanan şekliyle gerçekleşti.Pozitif ve negatif ayrışma ancak saat 10,00’da gelecek cari açık verisinde beklentinin (7.5 milyar dolar) altında gerçekleşmesi ile mümkün olabilir. Aksi halde beklenti üzerinde gelecek veri moralleri bozabilir… Yurtdışına baktığımızda Asya, ABD ve avrupa’da ciddi bir satış baskısı olduğunu görüyoruz. Özellikle 22 Haziran öncesinde Dow Jones 11,500 seviyelerine geri çekilme isteğinde olabilir. Bu nedenle Türkiye para piyasalarının pozitif ayrışma veya daha güçlü bir duruş için ekonomik tedbirler ile ilgili söylemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.”
kaynak
